Türkiye bir geri sayıma başladı. Altı parti liderinin tarihi yuvarlak masa buluşmasından mutabakat ve 28 Şubat tarihine verilen randevu çıktı.
Liderler zirvesinde imzalanan mutabakat, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda o tarihte yapılacak yeni bir zirveye ve açıklamaya işaret ediyordu.
Açıklama detayları ve sistem sunumuna dair ayrıntılar belli olmaya başladı.
Sonuçta altı lider, 28 Şubat Pazartesi günü saat 13.30'da ekranlarda olacak ve ortak sistem çalışması duyurulacak.
Kuşkusuz bu bir eşik. Altı benzemez ilk kez bir araya gelmiş ve ülkenin yönetim sistemine dair bir çalışmada ortaklaşmış.
Etkisi ve olasılıklar geleceğin konusu. Çok konuşulacağı ve tartışma programlarının gündeminde kalacağı ise kesin.
O halde; bu açık gerçeğe karşı iktidar ne yapacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu zirvenin ve sistem önerisinin etkisini bekleyeceğini düşünmek gerçekle pek bağdaşmıyor.
Gündemin ana maddesine altı lider ve sistem önerisi yerleşirse sadece karşı çıkmak ve kötülemek yetmeyecektir.
Çünkü karşıt beyanlar da konuyu gündemde tutacaktır.
Bunu da en iyi Erdoğan biliyor.
Peki... Bir karşıt propaganda veya kontra hamle ne olabilir?
Bu soruları, Af Talebi kitabından sonra köşe için sadece birkaç kez ulaştığım kaynaklara sordum.
Elle tutulur tek ama önemli bir kulis geldi.
Af Talebi kitabında anlattıkları hiç yalanlanmayan, parti merkezinde geçmişte Berat Albayrak'a yakın duran bir isimden...
Aynı gün bir başka toplantı daha olacağını ve bu durumun ıskalandığını söyledi.
Kabine toplantısı.
Kaynağım, aynı gün yapılacak sistem buluşmasına kontra olarak kabine toplantısının her zamankinden farklı olabileceğine işaret ediyor.
Kabine revizyonunun bir gece önceki Resmi Gazete'de ilanı ve yeni bakanların gündeme alınabileceği tartışma programları...
Ufak bir kabine değişikliği ile altı partinin sistem açıklamasını bir tutacak, hatta dengeyi kabine lehine çevirecek ekranlar olduğunu biliyoruz.
Gündem yarıştırmak için bir ya da birkaç yeni bakan...
Bakanların silikleştiği bir sistemde etki eder mi?
Ne kadar umursanır?
Siz karar verin.
Kaynağıma göre ise bu yolun seçilmesi sürpriz olmaz. Yine de bekle ve gör politikasıyla hareket edilip, sistem önerisine dair eleştiriler getirme yöntemi de bir süre denenebilir.
Ancak seçim kabinesinin bu olmadığında, seçime gitmeden en az üç ismin değişeceğinde ısrarlı. Bakan/Bakanlık isimleri konusunda ise şimdilik sır vermiyor.
Sadece şunu şerh düşüyor: Ukrayna krizi nedeniyle ivedi bir durum oluşursa 28 Şubat'taki "değişen" kabine toplantısı mecburen öne çekilebilir. "Bu durumda sistem açıklamasına karşı mecburen bekle ve gör politikası denenir" diyor.
28 Şubat...
Biri tarihi diğeri etkisi tartışılır iki toplantı.
Seçim yarışının resmi açılış gününe hoş geldiniz.
28 Şubat'taki tarihi buluşmaya dair Erdoğan'ın iki planı
.