İstanbul'un artan öğrenci yüküne rağmen Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı devlet yurtlarının sayısı yıllar içinde düştü.
Ev kiraları ise salgın sürecinde evlerin boş kalması bahanesiyle bazı bölgelerde yüzde 100'e kadar arttı.
Üniversiteliler, artan bu ücretlerine karşı 19 Eylül günü, ''Sokakta kalıyoruz" diyerek İstanbul Yoğurtçu Parkı'nda kalmaya başladı.
Nöbetin ilk günü öğrenciler Yoğurtçu Parkı civarında bir alanda konakladı.
Nöbetlerini, talepleri karşılanana kadar sürdüreceklerini söyleyen üniversitelilerin talepleri ise şöyle:
- Devlete ait olan konutlar, üniversitelilerin barınması için açılsın
- Yerel yönetimler, öğrencilere barınabilecekleri sosyal konutların kapılarını açsın
- Yurt kapasiteleri ve burs miktarları arttırılsın
- Ev kiralarının denetlenmesi
Öğrencilerin birçoğu halihazırda bir evde kalıyor. Fakat kaldıkları evlerin nitelikli ve sağlıklı olmadıklarını söylüyorlar.
"Her gün dört saat yol çekmek istemiyorum"
Onlardan birisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Kardelen. Kardelen, ailesiyle birlikte yaşadığını söylüyor ve her gün okula gidip gelirken iki saat yolculuk yaptığını belirtiyor. Yurt kapasitesinin yeterli olmaması ve okulun civarındaki evlerin kiralarının çok yüksek olması, günün dört saatinin yollarda geçmesine neden oluyor. Kardelen, taleplerinin karşılanmasını isterken "Her gün dört saat yol çekmek istemiyorum" diyor.
Öğrenciler, ''Çantalarımız yastık, banklar yatak'' diyor
Nöbete katılan öğrencilerin çoğunun derdi aynı. Beşiktaş ve Kadıköy'de iki gün boyunca polislerin tavırları öğrencilerin nöbetinin bitirilmesine yönelikti.
Yoğurtçu Parkı'ndaki nöbet alanına, çevik kuvvet, zırhlı araçlar ve yunus polisler gelmişti. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise alana Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü geldi. Emniyet müdürü, yapılan nöbeti 'eylem' olarak nitelendirerek öğrencilerin dağılmasını istedi fakat CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal ve öğrenciler, nöbetin bir eylem değil, 'gerçeklik' olduğunu söyledi.
Polis, öğrencilere dağılmadıkları takdirde müdahale edeceklerini söyledi fakat ardından 'Uyumayın, ayakta kalın, arada da gezin' diyerek nöbete izin verdi.
Öğrencilerin konakladığı alana çevik kuvvet polisi dizilirken CHP milletvekili Mahmut Tanal, polislere tepki gösterdi.
İlk gün yaşanan bu gerginliğin ardından Beşiktaş'taki nöbette polis, öğrencilere daha farklı davrandı. Nöbetin ilk dakikalarında gelen polis ekipleri, pankart ve slogan atılmazsa öğrencilerin Şairler Parkı'nda kalabileceğini söyledi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ise polisler tekrar öğrencilerle konuştu ve ''Saat artık geç oldu bitirseniz mi artık?'' diye sordu. Fakat öğrenciler nöbetlerini yine sabah 6'ya kadar sürdürdü.
Öğrenciler 10 kişi ama 'barınma krizi' herkesin derdi
halktv.com.tr olarak nöbeti takip ederken halka da haberi en sağlık biçimde geçtik. Sosyal medyada ilk gün en çok konuşulan gündem haline gelen 'Sokakta yatıyoruz' nöbeti sırasında alandaki öğrenciler dışında bize mesaj atan öğrenciler de vardı.
Nöbet devam ederken öğrencilerin muhabirimiz Hazar Dost'a attığını mesajlar, Türkiye'nin dört bir yanında barınma krizinin hangi noktada olduğunu gösteriyordu.
''Çocuğum okul kazandı fakat yurt çıkmadı, çare bulamazsam kızımı okula gönderemeyeceğim"
Türkiye'deki ekonomik krizin hanelere etkisi, geçinme zorluğu oldu. Nöbet tutan öğrencilere göre üniversite okuyan bir öğrencinin masrafları, en az bir asgari ücret kadar. Bu durum, asgari ücretle geçinen ailelerin aynı anda bir çocuğunu üniversite okutmasını imkansız hale geliyor.
Bize gelen mesajlardan bir tanesi de bu duruma örnek. Kızının üniversiteyi bu yıl kazandığını söyleyen veli, ''Çocuğum okul kazandı fakat yurt çıkmadı, çare bulamazsam kızımı okula gönderemeyeceğim" diyor. Ekonomik olarak bu sorunun altından kalkamayacağını belirten veli, çocuğunun eğitiminin kesilmesinden korkuyor.
"Tarikat yurduna gitmek istemiyorum"
Gelen mesajlardan biri de üniversite öğrencilerindendi. Okuduğu üniversitede öğrenim süresinin bir yıl uzadığını söyleyen öğrenci, kaldığı KYK yurdundan atıldığını söylüyor. Ne yapacağını bilmediğini söyleyen öğrenci, "Erzurum'da çok fazla tarikat yurdu var. Bunlardan birine gitmek istemiyorum" diyor.
Dayanışma
Barınamıyoruz Hareketi'nin nöbetine, iki gün boyunca mahallelinin de desteği vardı. Öğrenciler, nöbetlerine başladıkları ilk anda, o mahalledeki halka seslenerek ''Bizden çorbanızı, dayanışmanızı eksik etmeyin'' diyor.
Mahalleli ise bu çağrıya iki gündür kulak veriyor. İlk gün, çay, çorba getiren mahalleli, Beşiktaş'taki nöbete de oldukça fazla erzak desteğinde bulundu.
Çay, içecek, yemek, atıştırmalık, maske gibi ürünler nöbet alanına getirilirken siyasi parti temsilcileri de nöbet alanındaydı.
CHP Beşiktaş ilçe yönetimi, DEVA Partisi yöneticileri İBB İYİ Parti Meclis üyesi Taylan Yıldız, CHP İstanbul milletvekilleri Mahmut Tanal ve Turan Aydoğan destek verdi.
Erdoğan'ın açıklamalarına tepki
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın ''650 lira neyinize yetmiyor'' açıklamalarına ise öğrenciler tepkili. Öğrenciler, aldıkları kredi ya da bursun Türkiye şartlarında yetmediğini söylerken ''Bu para hiçbir şeyimize yetmiyor. Kiraların dörtte birine denk geliyor. Bize 'Toplu şekilde ev tutun' diyorlar ama kaç öğrenci toplanıp ev tutacağız?'' diyorlar.
İlk gün tek şehir, ikinci gün dört şehir
Barınamıyoruz Hareketi'nin ilk gün Yoğurtçu Parkı'nda tuttuğu nöbet, ikinci gün dört şehre yayıldı. Yurtsuzlar ve Barınamıyoruz Hareketi'nden öğrenciler İstanbul'da Kadıköy Moda, Yoğurtçu Parkı, Şairler Parkı, Kocaeli, İzmir ve Ankara'da parklarda yattı.
Ankara'daki nöbette yedi öğrenci gözaltına alındı, ifadelerinin ardından gece saatlerinde serbest bırakıldılar.
Nöbetler bugün de devam edecek. Fakat öğrencilerin nerede ve ne zaman nöbete başlayacakları nöbet saatinde öğrenilebiliyor.