AKP' ye yakınlığıyla tanınan Mehmet Barlas bir yazısında, "Bir bakarsınız CHP kapatılmış, seçime girmesi yasaklanmış olabilir" fantezisini kaleme almıştı. "CHP kapatılabilir" yazısı sonrası gelen tepkiler üzerine fantezi savunması yapan Mehmet Barlas'ın ardından Nagehan Alçı da, "Bugünkü rejim isterse CHP'yi kapatır" demişti.
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, AKP'ye yakınlığıyla bilinen yazarlar Mehmet Barlas ve Nagehan Alçı'ya verdi veriştirdi.
Korkmaz, geçen hafta bir yazısında CHP'nin kapatılmasıyla ilgili 'fantezilerini' yazan Barlas için sert sözler kullandı.
Uğur Mumcu'nun 24 Mart 1991 tarihinde kaleme aldığı, “Ben Mehmet Barlas gibi Kenan Evren’in sofrasında ‘Enginar yerine Müjde Ar gerekir’ diye soytarılık yapmadım…
12 Eylül günlerinde şirketlerimin kredilerini devlet bankalarının Nuruosmaniye şubesinden yüz kat artırmadım. 12 Eylül Cuntasına övgüler düzen yazılar da yazmadım” satırlarıyla yazısına başlayan Korkmaz, yine Mumcu'ya ait "Cumhuriyet’teki keskin solculuğunu CHP’ye fatura ederek TRT Haber dairesi Başkanlığını kaptı…
Cunta sözcülüğü sırasında Türkbank’taki kredilerini 1981’de yüz kat arttırdı…
Uyum Kooperatifindeki villayı, bu arada kapattı: Dalan’a övgüler yağdırdı. Eşi Canan’a Güneş’te Dalan’ın yaşam öyküsünü yazdırdı…
Özal’a yakınlığını da ENKA’ya fatura ederek şirketini Şarık Tara’ya satıverdi…
Konvertibl Mehmet, Sabah’taki köşesini de kim bilir hangi sabahta kime, nasıl fatura edecektir?
Haydi, Boş Memo; Hoş Memo; Koş Memo; Kap Memo; Haydi Memo; Liboş Memo…” cümleleriyle devam etti.
Yazısının başında duayen gazeteci Uğur Mumcu'nun yazılarından Barlas ile ilgili bölümleri aktaran Korkmaz, "Barlas, yıllardır 'AK Parti Yandaşı' rolünde oynayan kaşarlanmış bir manipülatördür!" dedi.
Korkmaz, yazısının devamında ise şöyle dedi:
"Barlas’ın Kayınbiraderi, 'Akil Adam!' Nafiz John Paker 'Böyle bir barış sürecini başlatan Öcalan keşke özgür olsa, böyle bir ortamda bunu devam ettirebilse…' demişti!
Hangi, Paker bu? Nisan 2013’te Fetullah’ı Pensilvanya’daki ininde ziyaret eden Nafiz John Paker!"
Mehmet Barlas'ı ve "CHP'nin kapatılması" fantezisini eleştiren Korkmaz, Barlas'a "Burjuvazi’nin Fırdöndüsü" göndermesi yaptı. Korkmaz, yazısının sonunda ise şunları kaleme aldı:
"Bir bakarsınız CHP kapatılmış, seçime girmesi yasaklanmış olabilir” diyerek Mister Kemal’in CHP’sine adeta “muz orta” yapıyor.
Ters Köşe çalışarak,
AK Parti’yi vuruyor!
Truva Nagehan da, Koş Memo’nun zırvasını tekrarlayıp hayali bir savı pekiştirmeye yelteniyor!"
Metiner de Barlas'a yüklendi
Bir başka Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner; Türkiye'de bir rejim değişikliği olmadığını, idari bir değişiklik olduğunu söyleyerek yazısında şunları kaleme aldı:
"PKK’nın siyasi partisi olduğu ayan-beyan ortada iken HDP bile öyle kolayca kapatılamazken istenirse CHP’nin PKK ile ilişkilendirilerek kapatılabileceği ve ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin de tutuklanabileceği iddiasını gündeme taşımak da neyin nesidir?
“PKK ile ilişkilendirmek” ne demek?
Bu söz, Türkiye’de Erdoğan’ın emrindeki güçlerin istediklerinde kendilerine muhalif herkesi suçla irtibatlandırıp tasfiye ettiği iddiası üzerinden diktatörlük suçlaması getiren malum odakların söyleminin doğruluğunu teslim eden bir söz.
“CHP’nin ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin tutuklanabilecekleri” iddiası, Türkiye’deki siyasi tutuklanmaların hukuk temelinde değil, “tek adam”ın keyfine göre yapıldığı iddiasına yaslanan bir bühtan sadece.
Durdukları yer neresi olursa olsun kim ki bu iddiaları gündeme taşıyorsa bilesiniz ki onlar sadece Erdoğan’ın algısını bozmakla kalmıyorlar, daha fenası Türkiye’ye çok büyük kötülük etmiş oluyorlar.
Kılıçdaroğlu CHP’sinin HDP ile olan ilişkileri her türlü eleştiriyi hak ediyor. Suriye’nin kuzeyinde komşu olarak PKK’yı daha tercihe şayan bulduklarını açıklayan sözleri de ziyadesiyle sorunlu. Lakin buna bakarak “CHP’yi PKK ile ilişkilendirip kapatma” fikri, kimsenin aklının ucundan dahi geçen bir şey değil. O birileri nereden çıkartıyorlarsa artık.
Kim ki CHP’yi kapatmayı aklının ucundan dahi geçirirse karşısında bizi bulur. Kim ki suç olmadığı halde suç imal ederek birilerini tutuklamaya kalkışırsa karşısında hepimizi bulur. Bunların dillendirilmesini bile çok yanlış ve tehlikeli buluruz. “PKK ile ilişkilendirme” lafı üzerinden “suç imal etme” cinayetini hukuk sistemimize atfedenler, “mevcut rejim” söylemi üzerinden de Erdoğan başkanlığındaki Türkiye’yi “diktatoryal” göstermeyi amaçlayanlar zinhar iyi niyetli değillerdir, biline!"