Yedi çocuğun tecavüze uğradığı Kuran kursu müdürüne işkenceden dava açıldı

halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Erzurum'da bir Kuran kursunda yedi çocuğun tecavüz ve cinsel istismara uğramasına ilişkin son gelişmeleri yazısında aktardı.

Erzurum'daki Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu'nda yedi çocuğun tecavüz ve cinsel istismara uğramasına ilişkin skandalın üzeri, eğer bizler müdahale etmeseydik, kesinlikle örtülecekti. Tecavüzcü belletmen H.A.'nın tutuklanması ve ceza alması yeterli görülecekti.

Karaman'da 2016 yılındaki skandalda ne yaşandıysa bir benzeri oldu.

Ensar Vakfı'nın kaçak yurdunda kalan 10 imam-hatip ortaokulu öğrencisinin istismara uğramasından sonra tecavüzcü öğretmen Muharrem Büyüktürk'ün cezaevine konulması sus payı gibi kullanılarak, "Daha ne istiyorsunuz?" denildi.

Bürokratlar Karaman'ın karalandığını ileri sürdü.

İktidar Ensar Vakfı'nı arkaladı.

Aynı bahaneler Erzurum'da karşımıza çıktı.

Aman Erzurum'un adı lekelenmesin...

Aman Kuran kursları ve dini gruplar tartışmaya açılmasın!

Nitekim tecavüzcü belletmenin izinsiz şekilde yurtta kalmasına izin veren, çocukları 'Haydar' adlı sopayla, Atatürk portresinin çerçevesiyle, rahleyle, Kuranla, tekme ve tokatla dövdüğü ileri sürülen kursun eski müdürü N.K.'ye bir maaşın sekizde biri oranında idari ceza uygulandı. Dayakçı temizlik görevlisi U.G.'nin de aralarında olduğu altı çalışan görevine iade edildi.

Erzurumlu gazeteci Sinan Özçaylak, bütün baskıları göğüsleyerek skandalı ülke gündemine taşıdı. Ardından halktv.com.tr'deki köşe yazılarımda ve Halk TV'deki programlarımızda peşini bırakmadık.

Erzurum Valiliği, iade ettiği altı görevliyi ve Palandöken müftüsünü açığa aldı.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, işkenceden soruşturma başlattı.

Tecavüzcü belletmene yedi çocuğa yönelik cinsel istismardan...

Dün de eski müdür N.K. ve U.G. hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 94/2-a maddesi gereğince çocuğa karşı işkence suçundan dava açıldı.

195 yıla kadar hapis

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde 14 çocuk mağdur sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, çocukların anlatımlarının samimi olduğu; olay, yer, zaman ve tarihlerin birbirine uyduğu belirtiliyor.

N.K.'nin çocuklara sistematik şekilde takunya, terlik, sopa, tekme ve tokatla vurduğu; şiddetli dayak sonucunda vücutlarında morarmalar olduğu anlatılıyor.

N.K.'nin sürekli hakaret ettiği, Ailenize olup bitenlerden kesinlikle bahsetmeyin" diye tembihte bulunduğu ve çocukları korkuttuğu kaydediliyor. Bu nedenle çocukların kurstaki şiddeti ailelerine anlatamadıkları vurgulanıyor. Bir çocuğun aktarması üzerine N.K.'nin yaşananları inkar ettiği kaydediliyor.

N.K.'nin çocuğa karşı işkence suçunu 13 mağdura karşı işlediği iddiasıyla 104 yıldan 195 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Atatürk portresini kırdığı ve Kuran'ı yırtıp attığı ileri sürülen N.K. ile ilgili Atatürk'ün hatırasına hakaret ve dini değerleri aşağılamaktan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Temizlik görevlisi U.G.'nin de sopa, yüzük ve tokatla şiddet uyguladığı, bazı çocukların vücutlarında morarmalar olduğu ifade ediliyor.

U.G.nin çocuğa işkence suçunu 12 mağdura karşı işlediği iddia edilerek, 96 yıldan 180 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Alkazan Kuran Kursu'nda çocukları dövdüğü öne sürülen Müdür H.P'ye de basit yaralamadan dava açıldı.

Ancak yetmez!

Çünkü Erzurum’da çocukları istismar edilen aileler tarikat ve cemaat yurtlarına güvenmedikleri için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yatılı Kuran kursunu tercih etmişlerdi.

Bu ailelerin suçu, devlete güvenmek midir?

Biricik evladını hafız olsun diye Diyanet’e teslim etmek midir suçları?

Eski Müdür N.K. ve diğer görevliler 10-11 yaşındaki çocukları KSK bekletmenin eline ve insafına bırakarak, tecavüzün ve şiddetin kapısını araladı. İddiaya göre gündüzleri N.K., geceleri de temizlikçi U.G. çocukları öldüresiye dövüp aç bıraktı.

Erzurum ve Palandöken müftülükleri ya yurt ve kursları gerektiği gibi denetlemediler.

Ya da haberleri vardı ve umursamadılar.

İki ihtimalde de görevi ihmal suçundan soruşturulmalı ve görevden el çektirilmeliler. Bir gün bile o koltukta oturmamalılar.

Bu skandal Erzurum’da bir polis karakolunda meydana gelse emniyet müdürü, kışlada gerçekleşse jandarma komutanı, haritadan sürgün yeri beğeniyor olurdu.

Haşa, Allahtan torpili mi var ki Erzurum Müftüsü Şahin Yıldırım’a kimse dokunamıyor?

Rivayet o ki müftü efendi, bu skandal patladığı günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Erzurum’daki geleneksel 1001 Hatim’e davet için Ankara’da randevu bekliyordu.

Bu esnada Erzurum’da, müftünün sorumluluğundaki yurtlarda bütün kutsal ve insani değerler için Fatiha okundu.

Türkiye Haberleri