Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İncek’teki tartışmalı imar planı süreci ve İçişleri Bakanlığı’nın 21 Ekim 2025 tarihli kararıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında verilen soruşturma iznine dair kamuoyunu bilgilendirdi. Belediyeden yapılan açıklamada sürecin hukuki geçmişi, mahkeme kararları ve veto gerekçeleri tek tek sıralandı.
MAHKEME SÜRECİ VE İPTAL KARARI
ABB’den yapılan açıklamada olayın geçmişi şu ifadelerle aktarıldı:
İncek’teki 90 hektarlık bir alanın “5000 metrekare parseller için E:1.50, 10000 metrekare parseller için E:1.75, Yençok:Serbest” şeklindeki yapılaşma koşullarının E:0.30 ve E:0.50 olarak değiştirilmesine ilişkin 16.03.2018 tarihli ve 481 sayılı kararın iptali talebiyle dava açıldığı belirtildi. Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin 2018/1425 E. sayılı dosyada değişikliğin iptaline karar verdiği, gerekçe olarak ise “yapılan değişikliğin teknik gerekçelerinin açıkça ortaya konması gerektiğinin” ifade edildiği hatırlatıldı.
YAVAŞ'IN VETOSU VE BAKANLIK SORUŞTURMASI
Açıklamada, mahkemenin iptal kararına istinaden eski yapılaşma koşullarına dönülmesi için Belediyeye başvuru yapıldığı belirtildi. Bu başvuru üzerine 09.06.2022 tarih ve 1144 sayılı Meclis kararı ile yapılaşma koşulunun E:1.50 olarak belirlendiği, ancak bu kararın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından hukuka ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle veto edildiği kaydedildi.
Veto üzerine, mahkeme kararlarına ve mevzuata uygun yapılaşma koşullarını içeren yeni değişikliğin Meclis'te kabul edildiği belirtilen açıklamada; bu gelişme üzerine ilgililer tarafından, "kanuna uygun şekilde veto yetkisini kullanan/görevini yapan" Mansur Yavaş ve yeni değişikliğe onay veren meclis üyeleri hakkında soruşturma başlatıldığı ifade edildi. İçişleri Bakanlığı’nın ise 21.10.2025 tarihli ve 2025/385 sayılı kararıyla soruşturma izni verdiği kamuoyuyla paylaşıldı.
"HAKSIZ İMAR RANTI OLUŞTURMAKTADIR"
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Meclis kararıyla değiştirilen ve davaya konu olan yapılaşma koşullarının hem kanuna aykırı olduğunu hem de bazı kişi ve kurumlar lehine haksız imar rantı oluşturduğunu savundu. Açıklamada, "Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kanuni ve adil gerekçelerle değişiklik yoluna gitmiş, mahkeme tarafından bu gerekçeler yeterli görülmemiştir. Ancak mahkeme kararlarında yapılaşma koşulu değişikliklerinin ‘etraftaki yoğunluk kararlarıyla aykırılık oluşturmayacak şekilde, eşitlik ilkesi gözetilerek’ yapılması gerektiği de ifade edilmektedir" denildi.
"VETO BAŞKANIN GÖREVİDİR"
Yavaş tarafından veto edilen değişikliğin İmar Kanunu’nun 8/b maddesine aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, konut ve ticaret alanı kullanımlarında saçak seviyesinin “serbest” olarak belirlenemeyeceğinin kanunla hüküm altına alındığı hatırlatıldı.
Açıklamada şu hukuki değerlendirmeye yer verildi:
"Belediye Başkanının kararları tekrar görüşülmek üzere Meclise iade etme yetkisi Kanundan kaynaklı bir yetki olduğu gibi aynı zamanda bir görevdir. Belediye Başkanı, hukuka aykırı olduğunu gördüğü kararları iade etmekle yetkili ve görevlidir. Veto neticesinde karar mercii, yine karar organı olan Belediye Meclisidir."
"ANKARA’YI FELÇ EDECEK PROJE"
ABB açıklamasında, söz konusu yoğunluk artışının geçmiş dönemde AKP yönetimi tarafından da sakıncalı bulunduğuna dikkat çekildi. Eski yönetim döneminde verilen ve eşine rastlanmayan bu fahiş kat yüksekliklerinin, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ve AKP’li üyeler tarafından meclis gündemine getirilerek ortadan kaldırıldığı anımsatıldı.
Bu uygulamanın yaklaşık 500 bin nüfusun Eskişehir Yolu'nu kullanmasına ve mevcut yoğunluğun içinden çıkılmaz hale gelmesine sebebiyet vereceği belirtilen açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanının dahi her fırsatta yatay mimariyi teşvik etmesi karşısında bahsedilen yapılaşma koşulları ve kat yükseklikleri, Ankara’yı felç etmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyecektir. Bu nedenle CHP grubu, Gökçek döneminde de, Tuna döneminde de, mevcut yönetim döneminde de, bahsedilen bu rant projesine karşı hep muhalif olmuştur" ifadeleri kullanıldı.
"BU KARAR MÜCADELE AZMİMİZİ ZAYIFLATMAZ"
Açıklamanın son bölümünde, veto sonrasında mahkeme kararlarını dikkate alarak, etraftaki yoğunlukla çelişmeyecek ve eşitlik ilkesini gözetecek şekilde yapılan değişikliğin Meclis tarafından kabul edilerek haksız imar rantının engellendiği belirtildi.
ABB, soruşturma iznine ilişkin şu sert değerlendirmeyi yaptı:
"Bu mücadelenin mükafatı olarak ise ne yazık ki Belediye Başkanı ve bazı meclis üyeleri hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla soruşturma izni verilmiştir. Söz konusu karar, Ankara Büyükşehir Belediyesinin, 'geçmişten gelen imar rantı alışkanlığına' karşı mücadele azmini bir nebze dahi zayıflatmamaktadır. Bu hatalı karardan dönülmesi için gerekli yasal yollara müracaat edilecektir."