TELE 1'e kayyum kararına peş peşe tepkiler

Gazeteci Merdan Yanardağ'ın casusluk suçlamasıyla gözaltına alınmasının ardından Yanardağ'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı TELE 1'e kayyum atandı. Söz konusu karara siyasilerden peş peşe tepkiler geldi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 'casusluk' suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ sabah saatlerinde gözaltına alındı.

Yanardağ'ın gözaltında olduğu saatlerde TELE 1'e TMSF kayyum olarak atandı.

Kanal binasına polis eşliğinde giren TMSF yetkilileri o esnada yayınlanan ana haber bültenini kesti. Ardından yayına penguen belgeseli servis edildi.

Söz konusu kayyum kararına siyasetçilerden peş peşe tepkiler geldi.

"TÜRK DEMOKRASİSİNE DARBE"

Halk TV'de Ece Üner'in sunduğu Halk Ana Haber'e katılan CHP genel başkan yardımcıları Gül Çiftçi ve Burhanettin Bulut karara sert tepki gösterdi.

"Suç işliyorlar" diyen Çiftçi şu tepkiyi gösterdi:

  • "Anayasayla güvence altına alınmış haber alma özgürlüğü, haber yapma özgürlüğü, basının, özgür basın diye konuştuğumuz bir güvence, bir hakkın, bir hukukun, bir hakkın elimizden nasıl alındığını bir kez daha gördük kayyum atanmasıyla. Elbette Merdan Yanardağ ile ilgili bir soruşturma şu anda yürütülüyor olabilir. Ancak yine bir masumiyet karinesi var. Yani Türk Ceza Kanunu'nun temel taşı olan bir masumiyet karinesi var ve bu masumiyet karinesi için kişi şunu söyler kanun, der ki, "Kişi suçlu olduğu tespit edilene kadar masumdur" der.
  • Bu kişinin suçlu olup olmadığı, üzerine atılı suçu işleyip işlemediği daha belli bile değilken bununla ilgili delil belki daha toplanmamışken siz bu kişi genel yayın yönetmeni diye bir kanalı cezalandırmaya kalkıyorsunuz. Bununla birlikte o kanaldan haber alma özgürlüğü, haber alması gereken yurttaşlarımızı cezalandırıyorsunuz. Dolayısıyla aslında anayasayı çiğniyorsunuz baktığınızda. Bu sebeple bile aslında yapılmaması gereken bir şey. Yani bir kayyum ataması. Zaten kayyumlara karşıyız diyoruz.
  • Kayyum doğru bir iş değil diyoruz. Kayyumları atamayın diyoruz. Yani bu belediyeye, şirketlere, işte basın organlarına. Ama geldiğimiz noktada yine tutukluluk ilk tedbir gibi kayyum da ilk tedbir gibi kullanılıyor. Maalesef bu bir sopa gösterme, bu bir Türkiye'de muhalefetin sesini kısma, muhalif basının sesini kısma operasyonudur. Yani bu bir gözdağıdır aslında. Muhalif herkese verilmiş bir gözdağı olarak nitelendirilmesi gerekiyor. Hukuken her yere boş, hukuken elinizde hiçbir şey yok, hiçbir veri yok. Ama daha bazı şüpheliler ifadesini bile almadınız.
  • Bu dosyada şüpheli olarak göstermiş olduğunuz birçok kişinin ifadesi bile alınmamışken bu suçu işlediğini iddia ettiğiniz Merdan Yanardağ genel yayın yönetmeni diye Tele1'e kayyum atıyorsunuz. Olmayacak bir şey. Avukatlar yok ortada. Avukatlar yokken televizyon binasına geliyorsunuz, yayını kesiyorsunuz. Yani nereden bakarsanız bakın aslında bir suç işleniyor şu anda. halkın haber alma özgürlüğünün önüne geçiliyor. O yüzden hukuken eleştirmek çok rahat ama burada çok ciddi bir sıkıntı var. Yani burada Türk demokrasisi adına, ülkemizin demokratik yaşamı adına yapılmış çok büyük bir aslında darbe diyebiliriz buna."

"KİMSE KENDİ MESLEĞİNİ YAPAMAZ HALE GELDİ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ise TELE 1'e TMSF yoluyla el konulmasına şu tepki gösterdi:

  • "Herkes endişeli. Yani hiç kimse kendi mesleğini yapamaz hale geldi. İş dünyası iş yapacak, iş yapamıyor. her an önüne bir emniyetten birisinin geleceğinden korkuyor. Ya da bürokrat imza atmaktan çekinir hale geldi. basın zaten ilk günden bu yana müdahale ediliyor. Yani burada Tele1 değil tabii konu. Her seferinde söylüyoruz. Halk TV, Tele1, Sözcü, bunlar sonuçta insanların temel hakkı olan, vatandaşlık hakkı olan habere ulaşmadaki araçları. Yani bir bir devleti, devlet yapan unsur, vatandaşa birkaç konuda imtiyaz tanımasıyla mümkün. İşte güvenlik bunlardan bir tanesi, işte barınma diyoruz anayasal olarak işte bunu belli güvence altına almaya çalışıyoruz."
  • "Eksik de olsa bu da bir bir güvence altına alınması gerekiyor. Çünkü devleti yapan unsur anlamında. Bir diğeri de gerçek habere ulaşma. Anayasal hak diye ifade ediyoruz. Bugün Tele1'e yapılan aslında Türkiye'de yaşayan yurttaşların anayasal hakkına yapılan bir müdahale. Orada bir karartma diye ifade etmek lazım. Bir de bu gelişmeler üst üste koyduğunuzda gerçekten de gerçeklerle, algılar tümüyle iç içe karışmış durumda. Yaşananları tariflerken siyasi kelimelerle tariflemek de çok mümkün değil. Yani şu anda bir tiyatro yaşanıyor. Devlet tiyatrosu sahnelenmiş durumda."

"3 TANE KANALA TAHAMMÜLÜN YOK MU SENİN?"

TELE 1'e yönelik kayyum kararına CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır da sert tepki gösterdi.

"Ekonomiyi, hukuksuzluğu, adaletsizliği konuşmasın diye Tele1'e kayyum atanıyor" diyen Başarır, Halk TV'de Sinem Fıstıkoğlu'nun sunduğu 'Sansürsüz' programında şunları söyledi:

  • "Ne oluyor anlamadım? Yetmiyor mu? Doğan Medya grubunu al, Tele1'i al, Flash TV'yi al, KRT'yi al. Ne yapacaksın bunları ya sen? Yetmiyor mu? 3 tane kanala tahammülün yok mu senin? Sebep bak, sebep bu saat itibariyle bu kanala kayyum atanması, el konulması. Şimdi Tele1'e şey çıkartın, Osman Gökçek'i çıkartın, Nedim Şener'i çıkartın, çıkartın bunları çıkartın. Olacak şey değil bakın. Bir sefer mülkiyet hakkına aykırı bir durum. Savunma hakkını hiçe sayıyorsun. Daha ortada suç var mı, yok mu, daha soruşturma aşamasında adamı alıyorsun, kanalına el koyuyorsun. Bari yargıla. Bari yargılama sonuçlansın. Sen hükmü vermişsin."

"DARBE SÜRECİNE KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir ise kayyuma sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi. "TELE 1 ailesinin yanındayız" diyen Emir, tepkisini şöyle dile getirdi:

  • "İktidar geri dönülmez bir yola girdi. 19 Mart’tan beri uyguladıkları “demokrasisiz Türkiye” süreci bugün Tele1’e kayyumla, canlı yayında ana haberin zorla kesilmesiyle bir kez daha görüldü. Bu, sadece medya sansürü değil; açık bir darbe mekanizmasıdır. Ama durma şansları da yok! Çünkü durduklarında bütün suçları gün yüzüne çıkacak. Bizim de durma lüksümüz yok, Siyasetle ve cesaretle bu darbe sürecine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz."

"BASIN HÜRDÜR, SANSÜR EDİLEMEZ!"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da karara tepki gösteren isimler arasında yer aldı. Yavaş, sosyal medya hesabından yapıtğı açıklamada şunlara yer verdi:

  • "Basın hürdür, sansür edilemez! Henüz ifade işlemleri dahi tamamlanmamışken TELE 1’e kayyum atanması, yargılama süreci tamamlanmadan verilmiş fiili bir ceza anlamına gelmektedir."

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKSA, DEMOKRASİ DE YOKTUR"

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada karara ilişkin şunları kaydetti:

  • "Basın susturulamaz. Tele1’e kayyum atanması; Anayasa’nın 28. maddesinde güvence altına alınan “Basın hürdür, sansür edilemez” hükmünün açık ihlalidir. Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkının temel güvencesidir. Bir televizyon kanalına, idari veya yargısal gerekçelerle kayyum atanması; düşünceyi, eleştiriyi, gerçeği cezalandırmaktır.
  • Anayasa’nın 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni 'demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti' olarak tanımlar. Demokratik bir devlet, eleştiriden korkmaz; basını susturmaz. Hukuk devleti, yargı kararlarını siyasetin sopası haline getirmez.
  • Tele1’e kayyum atanması; ne bir 'adli tedbir'dir ne de 'tarafsız bir yargı kararıdır'. Bu, yargı kisvesi altında uygulanan siyasal sansürdür. Yarın aynı yöntem, başka bir gazetenin, başka bir televizyonun, hatta sosyal medyadaki bir yurttaşın sesini kısmak için kullanılabilir.
  • Basın özgürlüğü; iktidarın hoşuna gidenleri değil, gerçeği dile getirenleri korumak içindir. Bugün Tele1’e uzanan el, yarın halkın özgür iradesine uzanacaktır. Unutulmasın: Basın özgürlüğü yoksa, demokrasi de yoktur. Gerçekleri kayyım kararlarıyla susturamazsınız."

"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR"

Türkiye Gazeteciler Sendikası, TELE 1’e kayyum atanmasını hukuksuz bir karar olarak değerlendirerek, gazeteciliğin suç olmadığını vurguladı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

  • "Sabah Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın gözaltına alındığı Tele 1'e akşam kayyım atandı. Hukuksuz karar, tam da gün boyu yaşanan benzer hukuksuzluk haberlerinin sıralandığı ana haber bülteninde uygulandı ve yayın kesildi. Çünkü hedef haber, çünkü hedef gazetecilik. Merdan Yanardağ da Tele1 de tüm gerçek gazeteciler ve basın yayın kuruluşları da yalnız değildir. Çünkü gazetecilik suç değildir."

"KAYBEDECEKSİNİZ, KAYBEDECEKSİNİZ, KAYBEDECEKSİNİZ"

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, sosyal medya hesabında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TELE 1 Televizyonu'na Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yönetim kayyumu olarak atanmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

  • "TELE1’e kayyum atanması, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte bir 'casusluk' soruşturmasına tabi tutulması akılla, mantıkla açıklanamayacak bir hukuk garabetidir. İBB’ye kayyum atanmasının önünü açmak için bu ucuz numaralarınız sonuç vermez. Kaybedeceksiniz, kaybedeceksiniz, kaybedeceksiniz."

Türkiye Haberleri