Tarabya'daki paha biçilmez arazi sahiplerini buldu! Rusya kaybetti

Osmanlı'dan günümüze Rusya'nın temsilcilik binası olarak kullanılan Tarabya sahilindeki 1.5 milyar lira değerindeki 10 dönümlük arazinin 17 yıllık davası sonuçlandı. Mahkeme, 19. yüzyıldaki malik Nikola İsveçin’in üç mirasçısını mülkün yasal sahibi olarak tanıdı, Rusya devletinin taleplerini reddetti.

İstanbul Boğazı’nın en değerli noktalarından Tarabya sahilindeki 1.5 milyar lira değerindeki yaklaşık 10 dönümlük araziye ilişkin 17 yıldır süren hukuk mücadelesi sona erdi. Mahkeme, 200 yıllık tarihi olan taşınmazın 19. yüzyıldaki sahibi Nikola İsveçin’in varislerine verilmesine karar verdi.

Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Rusya Federasyonu ve İsveçin’in mirasçılarının taraf olduğu davada, diğer üç tarafın mülkiyet talepleri reddedildi.

Yalının geçmişi 1841 yılına dayanıyor. Fransız elçiliği tercümanı Leon Auguste Landevoisin’in ailesi, yalıyı Rum asıllı Hristaki Efendi’den satın aldı. Aile, 1868’de yalıyı Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin’e sattı.

Nikola İsveçin'in iki oğlundan biri olan Ivan Nikolaevitch, Fransa'da generalliğe kadar yükselmiş bir askerdi.

Nikola İsveçin, 1903’te İstanbul’da vefat etti. Kayıtlara “mirasçı bırakmadan öldü” notu düşüldü. Ardından taşınmaz, Osmanlı Padişahı V. Mehmed Reşad’ın fermanıyla Rus Çarlığı’na kiralandı. Ancak mahkeme, “taşınmaz hiçbir dönemde doğrudan Rusya’ya tescil edilmedi” değerlendirmesinde bulundu.

2004'TE DAVA AÇILDI

Sabah Gazetesi'nden Atakan Irmak'ın haberine göre; 2004 yılında Hazine, İsveçin’in mirasçısız öldüğü gerekçesiyle taşınmazın devlete geçmesi için dava açtı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ise arazi üzerinde Sultan Bayezid Vakfı’na ait şerh olduğunu ileri sürdü. Rusya ise “taşınmaz bedelinin devlet tarafından ödendiğini” savundu ve “Nikola sadece emanetçiydi” iddiasında bulundu.

Bu süreçte Fransa’da yaşayan İsveçin ailesinin torunları mahkemeye başvurdu.

İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, dört tarafın iddialarını birleştirerek kararını açıkladı. Mahkeme, Hazine’nin ve Rusya Federasyonu’nun ‘yolsuz tescil’ ve ‘inançlı işlem’ iddialarını 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddetti. Ayrıca “Rusya’nın ‘olağanüstü zamanaşımı’ iddiası da taşınmaz tapulu olduğu için kabul edilmedi

Mahkeme, “Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ‘mirasçısız ölüm nedeniyle vakfa dönmesi gerekir’ iddiasını da mirasçıların varlığı nedeniyle geçersiz” buldu.

Sonuç olarak mahkeme, “tapu kaydının 19. yüzyıldaki malik Nikola İsveçin’in mirasçıları lehine devamına” hükmetti.

ÜÇ MİRASÇI HAK SAHİBİ OLDU

Değeri 1.5 milyar lirayı aştığı belirtilen mülk, 2022’de yapılan keşifte 300 milyon TL olarak kayıtlara geçti. Yalı, Fransız Soybilim Araştırma Ofisi’nin sunduğu soyağacı belgelerine göre İsveçin ailesinden Aurelie Lecomte İsveçin, Cedric Lecomte İsveçin ve Jean Ivan İsveçin’e kaldı.

Mahkeme kararı, tarihi belgeler, Osmanlı fermanları, diplomatik yazışmalar ve uluslararası hukuk ilkeleriyle desteklenerek hazırlandı. Yüzlerce sayfalık karar, hukuk dünyasında emsal niteliğinde değerlendiriliyor.

Türkiye Haberleri