Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün evinin bulunduğu Üsküdar Kısıklı'daki Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri'nin marketinde alışveriş yaptı.
Maksat, temel gıdadaki pahalılığın sorumlusu diye gösterdiği süpermarketlere gözdağı vermek.
Kooperatif marketler daha mı ucuz?
Asla değil.
Hatta ürettiği bazı ürünleri saymazsak, piyasanın çok üzerinde mal satıyor.
Kanıt mı istiyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ödediği fatura vaziyeti özetliyor.
Erdoğan, iki alışveriş arabası ile kasaya geldi.
Ne çuvallar dolusu un, şeker ve pirinç...
Ne kilolarca et, kıyma ve sucuk...
Ne de elektronik eşya aldı.
Aldığı birkaç kutu meyve suyu, kuru meyveler, çikolata, bisküvi, çikolata, cipsler ve atıştırmalıklar.
Hepsi için 1002 TL verdi!
İhtimaldir ki bu para, Erdoğan'ın ödeme yaptığı kadın kasiyerin maaşının üçte birine denk geliyordur.
Varlık kuyruğu
Aslında, bu 'reklam' filmini üç yıldan bu yana izliyoruz.
İlk gösterim, hatırlarsanız, 2018 yılının sonundaydı.
İktidar gıdadaki pahalılıktan yine süpermarketleri sorumlu tutmuştu. Zabıtalar sözde denetime gitti. Fiyatlar tehditle düşürüldü.
Gel gör ki sebze ve meyvede yangın söndürülemedi. Bu kez haller basıldı. Patates ve soğan depolarına operasyon yapıldı.
Kabzımallar terörist...
Çarliston biber, mühimmat...
Maydanozun konduğu kese kağıdı örgütsel döküman sayılacaktı az kalsın.
Bu arada 31 Mart 2019'daki yerel seçimde büyükşehirleri kaybedeceğini gören iktidar tanzim satış çadırları kurdu.
İsmet İnönü'ye İkinci Dünya Savaşı'nın yokluk yıllarında ekmeği karneye bağladığı için etmedik hakaret bırakmayan iktidar, hıyara ve patlıcana üç kilo sınırlaması getirdi. ABD ambargosu ve petrol krizinden doğan tüp kuyruklarından ötürü Başbakan Bülent Ecevit'i aşağılayan onlar değilmiş gibi İstanbul'da 50, Ankara'da 30 aynı noktada kuyruk oluşturdular.
Adını 'varlık kuyruğu' koydular hiç utanmadan.
Belediyeler mart ayından temmuza kadar pazarcılık yaptı.
İstanbul ve Ankara CHP'ye geçince tanzim çadırları kapandı.
Ardında koca bir kara delik kaldı.
BELTUR, 4.1 milyon TL zarar etti
Tanzim satışın İstanbul'daki ayağını İBB'ye bağlı BELTUR şirketi üstlendi. BELTUR kayıtlarına göre 69.673.071 TL'lik meyve ve sebze satışı yapıldı.
Satıştan 4.533.852 TL kar elde edildi.
Buna karşın personel, enerji, vergi, yatırım gideri, amortisman ve çeşitli masraflar için 8.634.864 TL ödendi.
Tas tamam 4.101.010 TL zarar oluştu.
Zarar İBB'ye yazıldı.
Ayrıca tanzimde çalışmak üzere 497 işçi alındı.
Ağustosta işten çıkarılan 172 işçiye 363.289 TL tazminat ödendi.
Elleçleme faturası: 16.7 milyon TL
BELTUR, sebze ve meyveleri Türkiye Tarım Kredi Kooperatifi'nden aldı. Yaklaşık 23 bin ton ürün için 65.139.219 TL ödedi.
Aktardığı servet yetmezmiş gibi iki alacak davası ile karşı karşıya kaldı.
İlk davayı Türkiye Tarım Kredi Kooperatifi açtı.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bu davada kooperatif, elleçleme adı verilen nakliye işi ile palet kasa ve köşebent hizmeti için 16.764.542 TL alacaklı olduğunu iddia ediyor. Bu tutar için 16-19 Temmuz 2019 tarihli iki fatura gösteriyor.
BELTUR yaptığı savunmada, tahmil (yükleme) ve tahliye bedeline ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığını belirtiyor. Sebze ve meyve için 64.3 milyon TL ödenirken, tahliyeye 16.7 milyon TL istenmesinin ticari icaplara, ticari örf ve adete uygun olmadığını vurguluyor. Bir sonraki duruşma 19 Kasım'da.
Sarf malzemesi tutarı 1.1 milyonmuş
Öte yandan, Nar Sosyal ve Temizlik Hizmetleri İnşaat Peyzaj Gıda Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi de arabulucuya başvurdu. Şirket, poşet ve benzeri sarf malzemeleri için 1.166.730 TL alacaklı olduğunu iddia ediyor.
BELTUR ise aralarında sözleşme ve ihalenin bulunmadığını belirtiyor.
Bilançoya göre İBB, tanzim satıştan 4.101.010 TL zarar ederken...
Çıkarılan işçiler için 363.289 öderken...
İki ayrı şirket 17.931.272 TL alacaklı olduğunu söylüyor.
İktidarın yerel seçim kampanyası olan tanzim satışın faturası belediyeye kesiliyor.
Tanzim neyse kooperatif market de o
AK Parti yolsuzluk, israf, berbat kamu idaresi, liyakatsizlik, kayırmacılık, partizanlık ve beceriksizlikten ötürü ekonomiyi iflasa sürüklerken, sorumluluğu üzerinden atabilmek için her zamanki gibi hayali düşmanlar icat ediyor.
Nasıl faiz artışını faiz lobisine...
Dövizdeki olağanüstü yükselişi küresel güçlere...
Sebze ve meyvedeki fiyatları haldeki teröristlere bağladıysa...
Gıdadaki enflasyonun nedeni olarak süpermarketleri işaret ediyor.
Süpermarketleri dize getirmek için devlet, kooperatif marketleri üzerinden perakendeciliğe zorlanıyor.
İlk kooperatif market 2017'de açıldı. Şu an sayısı, 486.
Erdoğan, sayının 1000'e çıkarılacağını söylüyor.
Görünen o ki AK Parti, yerel seçimdeki tanzim satış çadırlarını daha büyük ölçekte kuruyor. Olası erken seçimde iktidarı da yitireceğini fark ettiği için kamu kaynaklarını zarara uğratma pahasına devlete marketçilik yaptırmaya hazırlanıyor.
Bu yolla iktidar, sebep olduğu iflasın faturasını pahalılıkla mücadele adı altında yurttaşa ödetirken, diğer yandan genel seçim için 'yardım sandığı' kuruyor.
Yerel seçimde tanzim satış çadırı kurmak neyse...
Şimdi kooperatif market açmak odur.
İlki belediyeleri zarara uğrattı.
İkincisi Tarım Kredi Kooperatifi'nin bütçesini harcıyor.
Varlık kuyruğu, gelmekte olan engelleyemedi.
Kooperatif market geciktiremeyecek.