BirGün'den Burcu Kansu'nun haberine göre, Şule Çet davasının olay yeri keşfinin tutanağı mahkemeye sunuldu. Keşif tutanağında olaydan sonra ilk incelemeyi yapan polis Özay Akbudak, “Berk panik, Çağatay sakindi. Olayın bize çalışma odasındaki yerde mi yoksa dinlenme odasında mı olduğunu ilk planda söylemediler” dedi.
“KIZ NASIL GİDER” PANİĞİ
Tanık olarak dinlenen polis Akbudak, olay yerine saat 04.30 sıralarında geldiğini belirterek, izlenimlerini şöyle anlattı:
“Yelken Plaza’da yüksekten düşme şeklinde bir olay olduğu ve olay yerine gitmemiz istendi. İki ekip şeklinde geldik. Biz geldiğimizde sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand binanın önündeki bahçe kısmında giriş kısmında bulunuyorlardı. Berk Akand panik halinde idi, kendi kendine zarar vermeye çalışıyordu, ‘kız nasıl gider’ diye kendi kendine konuşuyordu, olayın nasıl olduğunu anlamaya çalışıyordu, Çağatay sakindi onun da Berk’e ‘kız gidiyorum dedi, gitti işte’ dediğini hatırlıyorum. Her iki sanık da alkollüydü.
Maktulenin düştüğü yer binanın birinci katında bulunan başka bir ofisin teras katında olduğu için önce oraya girmek istedik, itfaiye çağırdık. Maktulenin düştüğü yerin kapısı açıldıktan sonra ben de bulunduğu yere geçtim. Maktuleyi gördükten sonra hemen güvenlik görevlilerince olayın olduğu söylenin 20’inci kattaki ofise geçtik.”
CAM AÇIKTI
Olay yerine ilk girdiklerinde sağ taraftaki camın açık olduğunu gördüklerini belirten polis Akbudak, şunları anlattı:
“Çalışma masasının hemen önündeki tekli koltuğun üzerinde maktulenin çantası ile bir tane kot mont vardı. Sehpanın üzerinde de yenilmiş çerezler, bir kaç tane içecek de gördüm enerji içeceği olarak hatırlıyorum. Perdelerin kapalı olup olmadığını hatırlamıyorum.
Hemen çalışma odasının yan tarafında bulunan dinlenme odası olarak tahmin ettiğimiz odaya geçtik. Odada koltuğun yanında karton bir kutu vardı boş enerji içeceği kutuları ile bira kutuları vardı. Çalışma odasındaki cam açıktı. Odada maktuleye ait herhangi bir eşya olup olmadığını hatırlamıyorum.”
OLAYIN NEREDE YAŞANDIĞI SÖYLENMEDİ
Olayın bize çalışma odasındaki yerde mi yoksa dinlenme odasında mı olduğunu ilk planda söylemediler. Biz ilk geldiğimizde çalışma odasındaki bir tane pencere ile dinlenme odasındaki pencere camı açıktı. Dinlenme odasına geçilen kapı da açık vaziyette idi.
ŞULE’NİN EŞYALARI SİYAH POŞETTEYDİ
Olay yerine geldikten sonra gerekli keşfi yapıp maktuleye ait bir kısım eşyaları siyah bir poşetle 10 Nisan Karakolu’na gönderilmiş bu eşyalar da poşet halinde Adli Tıp’tan bizim karakola gelmiştir. Tutanakla gelen eşyaları biz de maktulenin babası ve avukatına teslim ettik. Poşet bağlı şekilde geldi, biz de poşeti açmadan teslim ettik. Poşetin içinden de kötü kokular geliyordu.”
RAPORU MERAKLA BEKLİYORUZ
Çet Ailesi’nin avukatı Umur Yıldırım, “Keşif raporu ile Şule’nin düşüş açısı da dikkate alınarak atlaması halinde görüntülerdeki gibi düşüp düşmeyeceği, ayakkabılarının, çorabının çıkıp çıkmayacağı, ayakkabı ve çorabının bu kadar mesafelere gidip gitmeyeceği, düşme anında bağcıklarının açılıp açılmayacağı ortaya çıkacak. Ayrıca sanıkların savunmasında geçtiği şekildeki gibi Şule’nin düşmesi halinde yerde bulunduğu pozisyon da dikkate alınarak bu şekilde düşüp düşmeyeceği anlaşılacak. Raporu merakla bekliyoruz” diye konuştu.