Türkiye, Suriye iç savaşının başlamasıyla Mart 2012’de kapattığı Şam Büyükelçiliği’ne 13 yıl aradan sonra atadığı ilk büyükelçi ile diplomatik ilişkilerde tarihi bir sayfa açtı. Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından başlayan normalleşme süreci kapsamında, Türkiye’nin yeni Şam Büyükelçisi Nuh Yılmaz bugün itibarıyla görevine resmen başladı.
ATAMA KARARI VE RESMİ GAZETE SÜRECİ
19 Kasım 2025 tarihli Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Suriye Arap Cumhuriyeti Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine atandı. Söz konusu kararname ile bazı bakanlık ve kamu kurumlarına ilişkin atama ve görevden alma kararları da yürürlüğe girmişti.
Kararın ardından veda ziyaretlerine başlayan Nuh Yılmaz, 26 Kasım tarihinde gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına son kez katıldı. Yılmaz, toplantı sonrası yaptığı açıklamada süreci şu sözlerle duyurmuştu:
"22 Aralık’ta devralacağım Şam Büyükelçiliği nedeniyle çarşamba günü son kez MGK’ya katılmış oldum. MGK masasında bulunmak, devletimizin güvenlik bürokrasisinde bulunanlar için devlete hizmette erişilebilecek en zirve noktadır. Bu süreçte desteğini esirgemeyen başta Bakanımız Sayın Hakan Fidan olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim."
ŞAM BÜYÜKELÇİLİĞİ VE HALEP BAŞKONSOLOSLUĞU YENİDEN FAALİYETTE
Türkiye, Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından 14 Aralık’ta Şam Büyükelçiliği’ni yeniden hizmete açtı. Büyükelçiliğin kapalı kaldığı 26 Mart 2012 tarihinden bu yana Ankara-Şam arasında diplomatik temas bulunmuyordu. Büyükelçiliğin yeniden faaliyete geçmesi, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın 12 Aralık’ta Şam’a yaptığı ziyaretten hemen sonra gerçekleşti. Kalın’ın Emevi Camii’ndeki görüntüleri, Ankara-Şam normalleşme sürecinin sembolik anlarından biri olarak dikkat çekmişti.
Görevlendirme sürecinde Türkiye’nin Nuakşot Büyükelçisi Burhan Köroğlu, Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak atanmıştı. Türkiye, sadece Şam’da değil, iç savaşın ağır tahribat yarattığı Halep’teki başkonsolosluğunu da 13 yıl aradan sonra yeniden açtı. Güvenlik koşullarının kötüleşmesi üzerine Temmuz 2012’de boşaltılan Halep Başkonsolosluğu’nda düzenlenen törende Türk bayrağı, 13 yıl sonra tekrar göndere çekildi. Açılış törenine Geçici Maslahatgüzar Burhan Köroğlu ve Halep Başkonsolosu Hakan Cengiz de katıldı.
YENİ BÜYÜKELÇİ NUH YILMAZ KİMDİR?
Türkiye’nin yeni Şam Büyükelçisi olan 51 yaşındaki Nuh Yılmaz, lisans eğitimini ODTÜ Sosyoloji, yüksek lisansını Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım ve doktora eğitimini Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji bölümlerinde tamamladı.
Kariyerine medya sektöründe başlayan Yılmaz, 2013 yılına kadar 24 TV, ATV, CNN Türk ve Star gazetesinde gazetecilik yaptı. 2013 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) giren Yılmaz, 2023 yılına kadar burada Hakan Fidan ile birlikte çalıştı. Fidan’ın Haziran 2023’te Dışişleri Bakanı olarak atanmasıyla Dışişleri Bakanlığı’na geçerek Bakan Başdanışmanlığı ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı görevlerini üstlendi. Mayıs 2024’ten bu yana Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Yılmaz, ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Afrika meseleleriyle ilgilendi.
MİT DÖNEMİ VE GEÇMİŞTEKİ TARTIŞMALAR
Nuh Yılmaz’ın bürokrasiye geçişi, 15 Ağustos 2013 tarihinde MİT’te gerçekleşen iki önemli atama ile olmuştu. Yılmaz, MİT Basın Yayın Birimi’nin başına geçerken, Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Genel Sekreter Murat Dilmen de MİT Terör Koordinasyon Merkezi’ne atanmıştı.
Yılmaz’ın 2013 yılındaki bu ataması o dönem kamuoyunda tartışma yaratmış ve medyada "MİT için çalışan gazeteciler" konusunu gündeme getirmişti.
15 TEMMUZ GECESİ VE HANDE FIRAT DİYALOĞU
Nuh Yılmaz’ın ismi, 15 Temmuz darbe girişimi gecesine dair detaylarda da yer almıştı. Hande Fırat’ın "24 Saat: 15 Temmuz’un Kamera Arkası" kitabında ve daha sonra Ertuğrul Özkök’ün köşesine taşıdığı bilgilere göre, askerlerin 15 Temmuz’da Boğaziçi Köprüsü’nü kapatmasının ardından saat 22.10’da Hande Fırat ile Nuh Yılmaz arasında şu telefon görüşmesi gerçekleşmişti:
Hande Fırat: Selam Nuh ne oluyor?
Nuh Yılmaz: Ne ne oluyor?
Hande Fırat: Garip bir hareketlilik…
Nuh Yılmaz: Haberim yok.
Hande Fırat: İyi de asker, polisin silahını almış. Güvenilir kaynaklarım hareketlilik var diyor.
Nuh Yılmaz: Bakıp arıyorum hemen seni.
İDDİALAR VE HANDE FIRAT’IN 9 MADDELİK YANITI
2022 yılında, Hande Fırat’ın 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı FaceTime yayınına ilişkin tartışmalar yeniden gündeme gelmişti. Oyuncu Berna Laçin, Aktif Haber’in "CNN Türk’ün Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın, Erdoğan’ın halkı sokaklara çağırdığı görüşmeyi, MİT’çi Nuh Yılmaz’la önceden ayarladığını gazeteci Cevheri Güven ortaya çıkardı" iddiasını alıntılayarak, "Bunu araştıracak gazeteci dostlardan haber bekliyoruz" paylaşımını yapmıştı.
Bu iddialar üzerine Hande Fırat, 8 Eylül 2022 tarihli, "FETÖ'nün altı yıl önceki yalanı, FETÖ'cüleri unutanlar ve yalanlara inananlar" başlıklı köşe yazısında iddialara 9 madde ile şu yanıtı vermişti:
- "Nuh Yılmaz dönemin MİT Basın Danışmanı idi. Darbeden bir gün önce kendisiyle görüşmedim. Bu durum gayet basit bir şekilde telefon sinyallerinden (HTS kayıtları) anlaşılabilir. Haydi çıkarın kayıtları!
- Gazeteci, her kurumun basın danışmanıyla görüşür. Özellikle darbe gecesi kaçmak ya da saklanmak yerine işe giden ben; doğal olarak tüm basın danışmanlarını, tüm siyasileri, tüm kurumların yetkililerini gece boyu aradım.
- Evdeki kıyafetlerimle fırladım ofise... Jetler uçarken; takım elbise giyip makyaj yapmak da aklıma gelmedi.
- Cumhurbaşkanı’nın Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ı da gece boyu sürekli aradım. Başkaları da arasalardı... Sosyal medyada, “Erdoğan öldü, kaçtı” saçmalıkları yayılınca ve kapıda yaptığı açıklamayı göremeyince de “Bana bağlanın” dedim.
- 15 Temmuz yayınından kimsenin haberi yoktu. Ne Aydın Doğan ile ne de dönemin Genel Yayın Yönetmeni ile konuşacak vaktim ya da fırsatım oldu. Aydın Doğan, Mehmet Ali Yalçındağ, Ferhat Boratav, Erdoğan Aktaş konuşabilirler. Asıl o gece İstanbul rejide oturan Sema Bingöl anlatsın. Benim bağırmam, el sallamam, dönün bana demem üzerine; beni yıllardır tanıdığı için kendisi inisiyatif kullanıp yayına beni aldı.
- O gece darbe bildirisinin kim tarafından yayına verildiği, biz “Vermeyin” deyince nerede, ne kavgalar çıktığını ise tarihin karanlıklarına bırakıyorum. Benim karanlıklarla işim olmaz.
- Aydın Doğan dahil kimsenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığımız bağlantıdan haberi yoktu. Saniyeler içinde gelişen bir olaydı. Ben, Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara’da açık ofiste benimle çalışan arkadaşlarım o birkaç saniyeyi beraber yaşadık.
- O yayından ve darbe gecesinden bir ay sonra İstanbul’da Aydın Doğan ile sohbet ederken: “Hande, şimdi bir de gerçek anlamda yayına alırsan düğünün benden” dedi.
- Tanışıp evlenmeye karar verdiğim eşim ise zaten böyle bir teklifi asla kabul etmezdi, etmedi de... Faturalar bilginize sunulmuştur."