Emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın savunma verdiği soruşturmanın sonucunda rütbelerinin geri alınmasına karar verildi.
Halk TV'de Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi'nde konuya ilişkin ilk değerlendirmelerini yapan Avcı, "Birincisi bu olayın bir kağıt üzerinde idarenin kendi icat ettiği bir sebep var. Bana göre, gizlediği asıl sebepler var. Resmi sebepler Demirtaş'ın tutukluluğuna karşı çıkmamı onun yakın durduğu bazı siyasi hareketlerle bağlantı kuruyor. PKK ile bir yakınlık olabilir diye yorum yapılıyor." dedi.
'FETÖ bağlantısından söz ediliyor'
2010 yılında yazdığı kitabında cemaatten bahsettiğini ifade eden Avcı, şunları söyledi:
İkinci olarak da benim 2010 yılında kitaplarımda bahsettiğim daha sonra sorulduğunda tekrar ettiğim 'Cemaatin evlerinde bir dönem kaldım', 'Çocuklarım okullarında bir dönem okumuştu' gibi sözlerimi de FETÖ ile bağlantı gibi yorumluyor. Resmi gözüken bu. Cemaat bana neler yapmış kamuoyunun bilgisi halinde. Bunlar gerçek sebep olamaz çünkü tarih çok eski. Niye anlattığım da belli.
'SADAT'ı eleştiriyorum'
Devlete karşı bu grubun tavrını ortaya koyma noktasında samimiyetle 'Ben kimseye düşman değilim ama bu grubun devlete karşı tutumundan dolayı ben bunu yapıyorum' demek için yazdığım şeyleri bana silah gibi kullanıyor ama gerçeğinde ise Halk TV'de yaptığım bir konuşma var. O konuşmada SADAT'ı eleştiriyorum.
'Söylediklerimi çevirip suç yaratıyorlar'
“AİHM kararı doğrultusunda Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını" ifadelerine ilişkinde konuşan Avcı, "Demirtaş'ın tutukluluğunu bana soruyorlar. 2017,2018'de söyledim en son 2.5 ay önce bir TV programında aynı şeyi söyledim. 'Benim olayım sadece Selahattin Demirtaş için değil ona benzeyen herkes için geçerlidir. Her türlü siyasi hareket için her zaman geçerlidir' diyorum. Parlamento dokunulmazlığı var. Fikir ve düşünce özgürlüğü var. İnsanlar eyleme karışmadığı müddetçe, herhangi bir örgütle organik bağı olmadığı sürece hiç kimse insanları suçlayamaz. Ayrıca AİHM'in verdiği kararla tescil etmiş bu olayı. Ben bunları söyledim. Onlar bunları çevirip böyle bir suç yaratıyorlar." dedi.
Suç duyurusunda bulunacak
Bu işlemi yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade eden Avcı şöyle konuştu:
"Benim konuşmalarımdan rahatsız olan başta İçişleri Bakanı ve bazı devlet yetkilileri böyle cezalandırmak, konuşan insanları engellemek için yaptıkları işler. Bu yapılan işlem idari olarak kendilerine uygun hale dönüştürülebiliyorlar ama bu aslında 'iftira' suçunu oluşturuyor. Ben, bu işlemi yapanlar hakkında iftira suç duyurusunda bulunacağım. Fikir ve düşünce özgürlüğünü engellemeye yönelik, kendi savunduğu tezlerin aleyhinde hiç kimse konuşmasında diye benim ve bana benzer insanları cezalandırmaya yönelik bir anlayıştır. Suçtur, yapılanlar yanlıştır. Türkiye bir hukuk devletidir. Bugün yargıyı baskı altına da alsalar ben hukukun yine tecelli edeceğini, bu verilen kararın bozulacağına, uygulayanların da ilerde bunun karşılıklarını göreceği kanaatindeyim. "
'Başta karar vermişler'
Ayşenur Arslan'ın sorusu üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini aramadığını söyleyen Avcı, hakkındaki soruşturmaya verdiği savunmaya ilişkin ise, "Ben cevabı ne yazarsam yazayım cevabın böyle olacağını biliyordum. Buna başta karar vermişler." dedi.
Arslan'ın 'Cezaevi gözükebilir mi?' sorusuna yanıt veren Avcı, "Şu anda gözüken bu değil. 'Rütbeyi kullanamazsın' diyorlar. 'Emekli polis müdürü değilsin' diyorlar, kartını alıyorlar. Yeşil pasaportunuzu, devletin verdiği silah varsa onu alıyorlar ve emekli maaşımızdan bir miktar kesiyorlar. " yanıtını verdi.
Hanefi Avcı’nın rütbeleri geri alındı
Hanefi Avcı ‘rütbe soruşturmasında’ savunma yaptı
Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un rütbeleri söküldü