Halk TV'de reyting rekorları kıran 'Serhan Asker ile Görkemli Hatıralar' programı ilk kez Rize'den yayındaydı. Şehrin en turistik ziyaret yerlerinden biri olan Ziraat Çay Bahçesi'nde unutulmaz bir dört saat geçirdik.
Çay üreticilerinin ve mevsimlik işçilerin sorunlarından söz ettik. İkizdere'de doğa talanına direnen köylü kadınlar konuştu. Rize'nin sevilen müzisyenleri Selçuk Balcı ve Korhan Özyıldız ile Fındıklı Kadın Korusu türküler söyledi. Kemençe ve tulum çaldı, biz horon ettik. Sonraki gün CHP'li Fındıklı Belediyesi'nin düzenlediği Viçe Kitap Günleri'nde açılış konuşmacısıydım.
Üç günlük seyahatimde gördüm ki, yanıtı en merak edilen soru şu:
"Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şehri olan, AK Parti'nin sandıkta tulum çıkardığı Rize'de söz dönüp dolaşıp Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a geliyor.
AK Parti seçmenleri ve MHP'liler bile Yavaş'ın aday olması halinde oy vereceklerini söylüyor.
Trabzon Havalimanı'nda dönüş uçağını beklerken sohbet ettiğimiz, hala MHP üyesi olan arkadaşım da Yavaş'a olan sempatisini saklamıyor.
Her kim Yavaş'ın adını verdiyse mutlaka sordum:
"Neden istiyorsunuz?"
Kimi "İşiyle ilgilendiği için" diyor.
Kimileri Yavaş'ın siyasete müdahil olmayışını övüyor.
Türk halkı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyaseti bir husumet ve çatışma şeklinde icra etmesinden yorgun ve yoksul düştü. Halk maruz kaldığı adaletsizliği, eşitsizliği ve kayırmacılığı çözecek bir hakem arıyor. Muhalifine parmak sallayan değil, adaletinden ve hak taksimatından şüphe duyulmayan bir hakem...
Sanırım, Yavaş'a bu misyon yükleniyor.
Erdoğan'ın şehri Rize'de "Yavaş aday olacak mı?" diye sordurtan motivasyon bu olsa gerek.
Peki, Yavaş ne düşünüyor?
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın cumhurbaşkanı adayı olarak önermesinden bu yana adı gündeme oturdu.
Acaba Özdağ'ın hamlesinden memnun mu?
"Yavaş'a Kürtler oy vermez" iddiasını nasıl yorumluyor?
Sordum.
Yavaş, yanıt verdi.
Prof. Ümit Özdağ'ın "Adayımız Mansur Yavaş'tır" sözleri sizi memnun etti mi?
Rahatsız etti.
Neden rahatsız etti?
Ben Millet İttifakı'nın belediye başkanıyım. Cumhurbaşkanı adayına altılı masa karar verecek. Bunu herkes biliyor. Hal böyleyken, böyle bir açıklamanın yeri yok, gereği de yok. Benimle görüşülmemiş. Bana sorulmamış. Benim fikrim alınmamış. Ben "Adayım" dememişim. "Aday değilim" diyorum üstelik. Buna rağmen Özdağ'ın kendi amacı doğrultusunda yaptığı bir hareket bu. Açıkçası rahatsız oldum.
Şu günlerde tartışmaların odağındasınız. Ne düşünüyorsunuz?
Ben gerçekten belediye başkanlığından memnunum. Ne açıdan memnunum? İnanın, akşama kadar binlerce hayır duası ve teşekkür geliyor. Anket geldi; memnuniyet yüzde 80'e yaklaşmış Ankara'da. Bunların hepsi oy verir-vermez, bilemeyiz. Versin diye yapmıyoruz ki. İnsan ayırmıyoruz.
Fakat her yerde Mansur Yavaş efsanesi dolaşıyor. Siz bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Kişisel kanaatim... Bir: Vatandaş kavga istemiyor. İki: İnsanların işiyle meşgul olmasını istiyor. Üç: Adaletli ve merhametli davranmasını istiyor. Başka hiçbir şey değil. (Başkan olduktan sonra) Birkaç ay geçti, "Adam işini yapıyor, başka bir şeye karışmıyor" demeye başladılar. Siyaset o manada bizim işimiz değil. Belediye başkanı olarak benim kafam; daha konforlu nasıl yaşatırız, bilişim dünyasında insanların bize ulaşmasını, bizim onlara ulaşmamızı nasıl sağlarız... bunlarla meşgul. Mesela, kar takip sistemi yüzde 100 bana ait. Mesela, pilli sayaçlar geç bağlanıyordu. Yeni bir sistem bulduk. Yarım saatte gidilecek, sayacın pili değişecek, bir saati geçerse cep telefonuma mesaj gelecek, "Hala takılmadı" diye. İnsanların hoşuna giden şey israf yapılmaması, tasarruf edilmesi, şeffaf olunması ve yolsuzlukla mücadele edilmesi. Halkın gerçek ihtiyaçlarıyla ilgileniyoruz.
Yani vatandaşın Mansur Yavaş tercihinin sebebi "İşini yapıyor" diye bakması.
Aynen öyle. "Kavga etmiyor" diyorlar.
Kimileri "Kürtler Mansur Yavaş'a oy vermez" diyor.
Evet, ortada fol yok, yumurta yok. "Biz işimize bakıyoruz" diyoruz. Yine de sağlı sollu saldırı başladı şimdiden. Dün OdaTV'de bir şeyler çıkardılar. (Yavaş'ın eski miting konuşmasının kaydı) Üstelik OdaTV'de yayınlanan görüntüleri daha önce Beyaz TV'de Melih Gökçek yayınlattı. Düşünün artık, nereden nereye geldik.
Aynı görüntüler yerel seçimde de gündeme gelmişti.
Tabi tabi, onları bir daha yayınlıyorlar. Durduk yere ismim üzerinden böyle yorumlar yapılması doğru değil. Kürtlerin Mansur Yavaş'a oy verip vermeyeceğini gidin anketçilere sorun. Vallahi hiç anket yaptırmadım, Türkiye çapında. Çünkü böyle bir şeyim yok. Ama abone olduğumuz anketlere bakıyorum, rakamlar çok yüksek çıkıyor.
Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı şehirleri kastediyorsunuz değil mi?
Evet. Diyarbakır'da sokak röportajı yapıyorlar. Biri diyor ki "Mansur ne alaka, adamın neci olduğunu biliyorsun!" Diğeri "Abi öğrencilere, vatandaşa, garibana arka çıkıyor, adam ayırmıyor" diyor.
Ankara'da Kürtlerin oyunu almadınız mı?
Ankara'da Kürtlerin yaşadığı bölgeler var Haymana ve Bala'da. Orada anket yapsınlar. Seçimden önceki ve şimdiki fikirlerini öğrenmek isterim. Belediye ve kamu hizmeti yaparken insanların rengi, cinsiyeti, inancı sizi ne ilgilendirir? Buna göre vergi almıyorsunuz ki. Sokakta aç gezen insanın partisi ne olabilir? Bana ne yani! Bir anne çocuğuna süt götüremiyorsa kimliği ve kişiliği kimi ilgilendirir, öyle değil mi? Ben öyle bakıyorum.
Eski görüntülerin şimdi dolaşıma sokulmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Kirli siyaset olağanlaştı Türkiye'de. Başka bir şey diyemiyorum.
Bahçeli, Koray Aydın'a sesleniyor
MHP lideri Devlet Bahçeli, salı günü partisinin grup toplantısında kürsüden inmeden önce "Mahallenin uşaklarını milliyetçi harekete davet ediyorum" dedi.
Bahçeli'nin bu cümlesi, İyi Parti'de Teşkilat Başkanlığı'ndan alınan Koray Aydın ile Başkanlık Divanı'ndan çıkarılan Yavuz Ağıralioğlu'nu davet diye yorumlandı.
Gazeteci Murat Yetkin'in "Kimi kastediyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, "Mahallenin derken ne demek istediğimiz açık" dedi.
Dün İyi Parti çevrelerini yokladım.
Koray Aydın, Bahçeli'nin doğrudan kendisine seslendiğini düşünüyor.
İki nedenle:
Hem Ağıralioğlu'nun MHP geçmişi yok.
Hem de "Uşak" sözcüğü bir vakitler Bahçeli ile Aydın arasındaki şakalaşmalarda çok defa sarf edilmiş. Bu, Trabzonlu Aydın'ın sıklıkla kullandığı bir sözcük.
Ancak MHP'den Aydın'a bir haber ya da elçi gönderilmemiş.
Zaten Aydın da çevresine "Asla!" diyor
Haşim Kılıç'ı kim önerdi?
Yazar Nihat Genç, bu hafta Twitter'da muhalefetin eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı cumhurbaşkanı adayı göstereceğini ileri sürdü.
Herkes haklı olarak bu iddianın dayanağını sordu.
Genç, soruları yanıtsız bıraktı. Sanırım, edindiği bilgi bu kadarla sınırlıydı.
Evet, Haşim Kılıç'ın adı dile getirildi.
Ancak Millet İttifakı içerisinde ya da altı masada değil, bir ya da birkaç yorumcunun fikir jimnastiği esnasında ifade edildi. Muhalefetin muhafazakar bir adayla cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabileceğini iddia eden bir yorumcu, Kılıç için "İsabetli olur" dedi.
Tahminim o ki bu yorum döne dolaşa Genç'in kulağına geldi.
O da Twitter'da ifşa etti.
Bence iyi de oldu.
Hiç değilse...