Kocaeli'de Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi'nde müdür yardımcısı olan Mahir Çoğaç, okula gitmek için evinden çıkıp, caddede park halinde olan kendisine ait otomobile bindi. Çoğaç, emniyet kemerini takarken, caddenin karşısında yaklaşık 1 saat bekleyen şüpheli, aracın yanına gelip, Çoğaç'ın başına tabancayla 1 el ateş ettikten sonra yaya olarak kaçtı. İhbarla bölgeye sevk edilen ambulansla Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mahir Çoğaç, kurtarılamadı.
TETİKÇİ YAKALANDI
Tetikçi olan D.G., evinin önündeki caddede otomobiline binen Mahir Çoğaç'ı başına tabancayla 1 el ateş açıp öldürdü. Bu sırada B.Y.'nin de caddenin karşısında gözcülük yaptığı öne sürüldü. Cinayetin tetikçisi D.G. ve olay anında gözcülük yaptığı değerlendirilen B.Y., aynı gün Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından İstanbul'da, operasyonla yakalandı.
‘YAPIP YAPAMAYACAĞIMIZI SORDULAR’
İnfaz emrini Yunanistan’da firari bulunan Y.A. ve D.S.'nin verdiğini iddia eden D.Y., “Çok eskiden beri tanıdığım B.Y.’nin aracılığıyla geçmiş tarihlerde Y.A. ve D.S. ile yüz yüze tanışarak arkadaş olduk. Benden bu zamana kadar herhangi bir şey istememişlerdi. 23 Haziran’ı 24 Haziran’a bağlayan gece, birlikte ikamet ettiğim B.Y.’yi, Y.A. ve D.S. arayarak bir öldürme işi olduğunu, yapıp yapamayacağımızı sordular. Biz de yapabileceğimizi söyledik. Bunun üzerinde haber beklememizi söyleyerek telefonu kapattılar” dedi.
"YUNANİSTAN'DA EV VE PARA VAADİ"
Cinayet sonrası Yunanistan’da para, araba ev vaadinde bulunduklarını anlatan D.Y., “24 Haziran Pazartesi günü sabah saatlerinde B.Y.’nin telefonu üzerinden bizimle iletişime geçtiler. Bize bir şahsı silah ile öldüreceğimizi, bunun karşılığında bizi Yunanistan’a alacaklarını, orada bize para, araba ve ev vereceklerini söylediler. Zaten bizim ailemizle aramız bozuk olması nedeniyle B.Y. ile birlikte bekar evine çıkmıştık, orada birlikte yaşıyorduk. Bu teklifi kabul ettik. Ben daha önce böyle bir olaya karışmamıştım. B.Y.'ye kendisine emanet teslim edileceğini söylemeleri üzerine B.Y. evden çıkarak bir yere kadar gitti, ancak nereye gittiğini bilmiyorum. Eve döndüğünde yanında 1 adet telefon, 2 adet tabanca ve bir miktar para vardı” ifadelerini kullandı.
KEŞİF YAPMIŞLAR
Aldıkları talimatları da anlatan D.Y., “Bizimle B.Y.’de bulunan telefon üzerinden iletişime geçmeye başladılar. Bize Kartal’da bulunan bir otele gitmemizi ve bize haber verilinceye kadar o otelde konaklamamızı söylediler. Biz de kendi imkanlarımız ile otele gittik. Otele gittikten sonra otelden dışarıya hiç çıkmadık. Sadece olay gününden 1 gün önce Y.A. bizi arayarak otelin önüne taksi gönderdiğini, bu taksiye binmemizi, olayı gerçekleştireceğimiz yere giderek iyice öğrenmemizi söyledi. Biz de otelin önüne göndermiş olduğu taksiye binerek olay yerine gittik. Keşif yaptıktan sonra otele geri döndük ve o gece hiç uyumadık” dedi.
ÖLDÜRDÜKTEN SONRA TAKSİ BİZİ ALDI "
Cinayetin işlendiği günü anlatan D.Y. ifadesinde şunları söyledi:
“Ben şahsın evden çıktığını gördükten sonra arabaya binmesini bekledim ve arabaya biner binmez kapalı olan şoför camından içeriye doğru 1 el ateş ederek koşmaya başladım. Ölüp ölmediğini o an bilmiyordum. Şahsı da tanımıyorum. Ben koşarken arkama birkaç kişi takıldı ve beni kovalamaya başladılar ancak B.Y. ile birlikte koşarak bu şahısları atlattık. Peşimizden kimsenin gelmediğinden emin olduktan sonra yanımızda bulunan silahları duvarın dibine saklayarak yolumuza devam ettik. Tenha bir TIR garajı bularak oradaki bir TIR’ın arkasına saklandık. B.Y.’de bulunan telefon ile D.S. ve Y.A.’yı arayarak işi hallettiğimizi söyledik. İstemeleri üzerine konum gönderdik ve beklemeye başladık. Zaten taksi bizi almak için bekliyormuş, hızlıca geldi. Gelen taksiciyi daha önce görmedim. Hiçbir şey sormadan bizi aldı.”
‘HERKES İŞİNİN NE OLDUĞUNU BİLİYORDU VE İŞİNİ YAPTI’
Polis ekipleri tarafından yakalandığını söyleyen D.Y., “Taksici belirtilen konuma bizi götürdü ve orada daha sonradan ismini Erdal olarak öğrendiğim şahıs ile buluştuk. Erdal bizi alarak yakalanmış olduğumuz ikamete götürerek bizi buraya yerleştirdi. Ne taksideyken ne de Erdal ile hiçbir şey konuşmadık. Herkes işinin ne olduğunu biliyordu ve sadece işini yaptı. Eve vardıktan sonra ben direkt uyudum ve uyandığımda kapıda polislerin olduğunu gördüm. Yaptığım şey için çok pişmanım” ifadelerini kullandı.
‘ZATEN ONLAR YUNANİSTAN’DA FİRARİ’
D.Y., ayrıca, Çoğaç'ın öldürülmesiyle ilgili, “Bu olayı yapmamızı D.S. ve Y.A. bizden istediler. Zaten onlar Yunanistan’da firari durumda olup, sürekli yan yanadırlar. Otelde kaldığımız süre zarfında bu kişiler ile pek çok kez telefonda konuştum. Bu nedenle bu şahısların kimlik bilgilerinden eminim” dedi.