Kuaför anne ve kıza önce sopayla saldırıp sonra gasp edenler serbest kaldı: Bizi dışarıda görseler öldürecekler

Diyarbakır’da, iş yerini boşaltmasını istedikleri kuaför Meryem Güneş (40) ve kızı Ayşegül Üçücü’ye (22) sopalarla saldıran, camları kırıp ziynet eşyalarını aldıkları öne sürülen 6 kişi gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Anne-kız, can güvenliklerinden endişe ettiklerini belirterek yetkililerden yardım istedi.

Olay, 27 Eylül'de Bağlar ilçesi Fatih Mahallesi'nde bulunan bir kadın kuaföründe meydana geldi. İddiaya göre, dükkan sahibinin altı yakını, ellerinde sopalarla iş yerine gelerek Meryem Güneş ve kızı Ayşegül Üçücü'den dükkanı boşaltmalarını istedi. Şüpheliler, önce iş yerinin camlarını sopalarla kırdı, ardından içeride bulunan Meryem Güneş ve kızı Ayşegül Üçücü'yü darbetti. Saldırganların, bu arbede sırasında Güneş'in boynundaki kolyeyi ve kızının bileğindeki altın bileziği de alarak kaçtığı iddia edildi.

Çevredekilerin ihbarı üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan anne ve kız, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı.

SALDIRI ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

Dehşet anları, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, altı kişinin sopalarla kuaför dükkanına geldiği, camlara vurduğu, içeriye doğru sopalarla hamle yaptığı ve Meryem Güneş'i iterek yere düşürdüğü anlar yer aldı. Darp raporu alan anne ve kızın şikayeti üzerine harekete geçen polis ekipleri, şüphelileri gözaltına aldı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

"KIZIMI ÖLDÜRMEYİN DİYE ÖNLERİNE ATLADIM"

Yaşadığı korku dolu anları anlatan Meryem Güneş, kızına silah doğrultulduğunu iddia ederek, "Dışarıda çok gürültülü ses geldi ve dışarı çıktım. Adamın biri göğsüme tekme attı, kafam merdivenlere denk geldi. Kızıma silah doğrultmuşlardı. Onların önüne atladım. ‘Kızımı öldürmeyin, yapmayın' dedim. Boğazımı sıkmaya başladılar ve altın kolyeyi aldılar. Kafama da sopalarla vurdular. Eşim yok ve tek başıma ayakta durmaya çalışıyorum. Suçlular etrafımızda dolaşıyor. Bizi dışarıda görseler öldürecekler. O kadar darbettiler ki kafamda ve kaburgalarımda kırıklar var. İlgili kişiler sesimizi duysun" diye konuştu.

"YARIN BENİM ÖLDÜRÜLMEYECEĞİM NE MALUM"

Can güvenliklerinin olmadığını belirten Ayşegül Üçücü ise iki yıldır kiracı olduklarını ve sözleşmeleri bulunduğunu söyledi. Üçücü, "Ellerinde silah ve sopalarla saldırdılar, ziynet eşyalarımızı aldılar. Hukuki açıdan da bizi buradan çıkaramazlar. Annemin kaburgalarını kırdılar. Müşterilerimiz çok korktu ve kaçtılar. ‘Bize yardım edin' diye bağırdık ama hiçbir esnaf yardım etmedi. O zaman insanlığımızın öldüğünü anladım. Biz dükkanımıza gelirken bile çok korkuyoruz. Onlar dışarıdalar ve ben korku içerisindeyim. Benim için yarın veya ertesi gün ‘sokakta öldü' densin istemiyorum. Biz ölmeden bir müdahale olmasını istiyoruz. Yarın benim öldürülmeyeceğim ne malum? Devlet tarafından korunmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye Haberleri