Korgan Kaymakamı Miraç Akbulut, 29 Ekim törenlerindeki "görevinin sorumluluğu ile bağdaşmayacak tutumu" nedeniyle açığa alınalı bir hafta oldu.
Sorduk.
Sormaya da devam ediyoruz:
Nedir kaymakamın suçu?
İddiaya göre 29 Ekim törenlerine sarhoş vaziyette katılmış.
Aslı var mı?
Yok.
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, törende kaymakamın yanında oturduğunu belirterek, "Asıl bu iddiada bulunanların kafası kıyak" diye konuşuyor.
Güya protokolde AK Partililere yer ayrılmamış.
Kasıt var mı?
O da yok.
Çünkü CHP ilçe başkanı bile töreni ayakta seyretmiş.
Şu halde, gerçek sebep nedir?
Kaymakamın Atatürkçü olması mı?
Cumhur İttifakı'nın 83 oy aldığı, tarikat ve cemaatlerin egemenlik kurduğu Korgan'da Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler ve müritler memleketi olamaz" sözünü hatırlatması mı?
Hoparlörlerden 10. Yıl ve İzmir Marşı'nı çaldırtması...
Meşaleli yürüyüşte "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atılması mı?
Nedir?
Bugünlerde aydınlığa kavuşacaktır diye düşünüyorum.
Müfettiş görevlendirildi
İçişleri Bakanlığı, kaymakam hakkındaki idari soruşturma için bir müfettiş gönderdi. Fatsa'ya gelen müfettiş kaymakamlık görevlilerini çağırarak, ifadelerini almaya koyuldu. Hafta içinde kaymakamın dinlenmesi bekleniyor.
Korgan'dan Hannover'e
Müfettiş o ki Fatsa'ya kadar zahmet etti, eli değmişken, şu gri pasaport soruşturmasını da hızlandırsa ya.
Vizesiz seyahat imkanı tanıyan gri pasaportlarla Korgan Belediyesi eliyle Almanya'ya 49 kişinin kaçırılmasına ilişkin soruşturma hali hazırda Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam ediyor.
Bu dosyaya göre...
Adı Türkiye-Almanya arasında gri pasaportla insan kaçakçılığı suçuna karışan Ersin Kilit, geçen yıl haziran ayında Korgan'da iki gün kaldı. Daha önce Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde de kaçakçılık organizasyonu gerçekleştirdiği iddia edilen Kilit ve belediye, Hannover ile 'kardeş' olma ve ambulans vaadiyle el sıkıştı.
Bu çerçevede Korgan Belediyesi ve Muhtarlar Derneği, 'Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek' projesi kapsamında 25 Temmuz-15 Ağustos 2020 tarihleri arasında Hannover'e gezi düzenlemeye karar verdi.
Belediye Meclisi, 6 Temmuz 2020'de kararı kabul etti.
53 kişilik liste oluşturuldu.
İlk sıraya Belediye Başkanı Tuncay Kiraz, AK Parti İlçe Başkanı Eyüp Karabacak, Sosyal Yardım İşleri Müdürü Selahattin Emirosmanoğlu yerleştirildi.
Muhtarlardan bir kişi bile listeye konmadı.
Diğer 49 kişiyi Kilit yazdı.
Korganlılar salgından ötürü vazgeçerken, başka şehirlerden 49 kişi Almanya'ya gitti.
Beşi iltica etti.
Skandala ilişkin tek bir dava açıldı; o da Hannover'de.
Dava geçen cuma Hannover Sulh Mahkemesi'nde görüldü ve karara bağlandı.
Ersin Kilit, gri pasaport çıkartılması için Korgan'a davetiye yollayarak, yabancıları kaçak şekilde Almanya'ya sokmaya teşebbüsten 900 Euro cezaya çarptırıldı.
Peki, Türkiye'de ne oldu?
Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir soruşturma var fakat bir yıldır devam ediyor.
İçişleri Bakanlığı bu soruşturma kapsamında dönemin belediye başkan yardımcısı Selaaddin Emirosmanoğlu ve ilçe nüfus müdürlüğünde çalışan bir görevli hakkında soruşturma izni verdi. Başkan Kiraz ise "imzam taklit edilmiş" dediği için soruşturma dışı bırakıldı. Ancak Korgan Belediyesinden, Kaymakamlığa gönderilen üst yazıdaki imzanın bizzat Kiraz'a ait olduğu ifade ediliyor. Bu da AK Partili başkanın korunduğu ihtimalini akla getiriyor. Öte yandan henüz bir dava açılmadı.
Fatsa'da gri pasaport soruşturması
Diyorum ki...
Müfettiş, hazır Fatsa'ya gelmişken, adliyeye uğrasa da gri pasaport soruşturmasının akıbetini bir sorsa.
Acaba kaç şüpheli var?
Almanya'nın cezalandırdığı Kilit yer alıyor mu mesela?
Cuma günü telefonla görüştüğüm Kilit, Hannover için davetiye göndermesini bizzat Kiraz'ın istediğini iddia ediyor.
İçki içtiği iddiasıyla kaymakamı koltuğundan kaldıran devlet, Korgan'ın alnına insan kaçakçılığı lekesini süren Kiraz için niye kılını kıpırdatmıyor?
Kilit: Benden davetiye göndermemi Kiraz istedi
Korgan'dan Hannover'e insan kaçakçılığından ötürü ceza alan Ersin Kilit, sorularımı yanıtladı.
Neden ceza aldınız?
Davetiye çıkardıklarımdan beşi iltica başvurusu yapmış. Sorumlusu benim. İlgilenmem gerekiyordu bunlarla.
Ne sebeple davet ettiniz?
Benden davetiye istediler. Resmi davetiye değildi. Aklıma yanlış bir şey gelmedi. Ki Yeşilyurt'tan beş kişi geldi, geri döndü. Bir sıkıntı yaşamadım. Burada da sıkıntı olacağını düşünmedim.
Korgan'a gittiniz değil mi?
Gittim. İki gün kaldım. Başkan Yardımcısı Selahaddin Emirosmanoğlu vardı. Beni misafir ettiler.
Başkan Kiraz, insanların Almanya'ya gideceğini biliyor muydu?
Yargılanacak ve soru sorulacak biri varsa Kiraz'dır. Meclis kararı almak için başkanın talebi gündeme getirmesi gerekiyor. Getirdikten sonra karar alıyorlar. Başkanın imzalaması gerekiyor. Haberinin olmaması imkansız.
Korgan'da Kiraz'ı gördünüz mü?
Korgan'da görmedim, başka yerde gördüm.
Nerede?
Kendisi söylesin.
Nasıl bir diyalog geçti aranızda?
Zaten bu talep benim değil, onlarındır. Talep onlardan geldi.
Kiraz mı istedi?
Kiraz'ın kendisi, aynen.
Ne dedi?
Şunu söyledi: Dünyada bir fon mu var, ne varmış. Gezi yapacaklarmış. Fondan para alacaklarmış. "Sen daha önce Malatya'da yapmışsın, bir zararını gördün mü?" (dedi) "Görmedim" dedim. "Bize de yapabilir misin?" dedi. Dedim "Başkanım yaparım, ne var ki. Geliyorsunuz, sizi gezdiriyorum, geri gidiyorsunuz."
Liste nasıl hazırlandı?
Sayısını onlar belirledi. Burada Türkçe klavye olmadığı için yazıyı onlar yazıp bana gönderdi. Ben taradım, geri gönderdim.
Gri pasaportla gelenleri Almanya'da gördünüz mü?
Kimseyi görmedim.
Almanya'da başka davanız var mı?
Yok.
Türkiye'de var mı?
Türkiye'de de yok. Türkiye'de yaptığım bir şey yok. Vali değilim, başkan değilim, meclis üyesi değilim, kaymakam değilim. İşleyişi bir daha söyleyeyim: Önce belediye meclis, kararı alınıyor. Kaymakama gidiyor. Kaymakamdan sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürüne gidiyor. Valilik imza atıyor. Ben Türkiye'de işlem yapmamışım. İşlemleri yapan bunlardır. Bunlar suçluysa ben de suçluyum.
Kiraz Hoca'nın oğlundan yanıt var
'Kaymakama 29 Ekim kazığı' başlıklı son yazımda Başkan Kiraz'ın Korgan'da 'Kiraz Hoca' diye bilinen Nakşibendi Şeyhi Mehmet Akkiraz'ın torunu olduğunu belirtmiştim.
Bu bilginin yanlış olduğunu ve kaynağımın beni yanılttığını öğrendim.
Akkiraz Ailesi'nden özür dilerim.
Kiraz Hoca'nın oğlu olan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi İsmail Hakkı Akkiraz ile görüştük.
Akkiraz, 1997'de hayata veda eden babasının medrese eğitimi aldığını, şeyhlik görevi üstlendiğini, imamlık yaptığını ve ömrünü Kuran öğretmenliğine adadığını ifade ediyor. Yörede beş köprünün yapımına önayak olduğunu anlatıyor. Erbakan ile dost olduğunu ve 1977'de Milli Selamet Partisi'nin ilçe başkanlığı yaptığını söylüyor. "Kiraz Hoca muhafazakar değil, şuurlu bir Müslümandı. Bağnaz değil, her kesimden insana sevgisi ve şefkati vardı" diyor.