Büyükçe bir avizenin aydınlattığı bodrum katında, üzerlerinde beyaz entari ve cüppe, başlarında yeşil takke bulunan onlarca erkek ayakta kol kola girerek, halka oluşturmuşlar.
Çoğunluk yirmili ve otuzlu yaşlarında.
Aralarında, ne olup bittiğini anlamayacak çağda çocuklar var.
Erkekler tiz sesle okunan ilahiyle sağa sola yaylanarak zikre başlıyor. Halkanın içinde gezinen beyaz sakallı ihtiyar ellerini göğsünde kavuşturup hıçkırıklara boğuluyor. İhtiyar “Yarabbi!” diye bağırırken, halkadakilerden bazıları ağlıyor, bazıları kendinden geçiyor. Genç hafız “Nerdesin, ümmetin perişan oldu” dediğinde çığlıklar yükseliyor. Çocuklar ürküyor.
İlahiyle birlikte zikrin ritmi hızlanıyor. Halkadakiler “Hu” diye inleyip kafalarını öne arkaya sallıyor. İhtiyar adam el çırparak, ritme eşlik ediyor. Daha bıyıkları bile terlememiş bir genci dansa kaldırır gibi halkanın ortasına çekiyor. Gençle karşılıklı el ele tutuşup zikir çekiyorlar.
Dergahta cinsel ilişki
Beyaz sakallı adamın adı, Süleyman Işık.
Konya’nın Çumra ilçesinde 1954’te doğan Işık, Konya çarşısında züccaciye dükkanı sahibiydi. Evli ve dört çocuk babası olan Işık, ilkokul mezunuydu. Dini eğitim almadığı halde Faruki Tarikatı’nın Konya halifesiydi.
Bodrumunu tekkeye çeviren Işık’ın müritleri R.T. gibi genç işçilerdi. Kepçe operatörü R.T., 1996’da doğdu. Ortaokul mezunu ve bekardı.
İddiasına göre Işık’ı dergahta ‘molla’ diye anılan M.K. ile sevişirken gördü. M.K., bu davranışları sorgulayan R.T.’ye “Şeriatta haram olan, tarikatta helaldir. Hocama teslim oldum. Bırak hapsi, cehenneme bile girerim” şeklinde konuştu.
Aynı ay R.T. Işık ile dergahta üç kez cinsel ilişkiye girdi. R.T., “Allah dostu olduğuna inandığım için rıza gösterdim” diyecekti.
R.T.’nin arkadaşları da Işık’ın istismarına uğradı.
Örneğin, 1992 doğumlu Y.A.
Kaynakçı Y.A., evine gidemediği günlerde dergahta kalıyordu. Ve bir gece Işık, genç adamın yanına uzandı. Bir ay sonra oral ve anal yolla cinsel ilişki yaşadılar.
Y.A., 2015’te Işık ve A.K. ile toplu ilişki yaşadıklarını savunuyor.
İddiaları A.K. de doğruluyor.
Kaynakçı H.Ç. de Allahın sevdiği bir kulu diye bildiği Işık’ın müridi olmuştu. Taciz edildiğinde ve züccaciye dükkanında istismara uğradığında bile şeyhinden kuşku duymadı. Ne var ki dedikodular Konya’da ayyuka çıktı. H.Ç. ve arkadaşları, tarikatın simgesi yeşil takkeyle camiye gittiklerinde “Şeyhiniz oğlancı, öğrencileriyle yatıp kalkıyor” diye hakarete uğruyordu.
BİMER’e ihbar
Aralarında R.T., A.K. ve Y.A.’nın olduğu beş mürit, istismara uğradıkları için Kasım 2017’de dergahtan ayrıldı ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ne “Allah için gidilen tarikatta erkeklere cinsel istismar” başlıklı ihbar bulundu.
Işık, müritlere define aramasına izin vermediği için kendisine iftira atıldığını söyledi. Işık’ın evinde cinsel içerikli görünüler bulundu. 2018’de tutuklanan Işık’a cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, basit cinsel saldırı ve müstehcenlik suçlarından dava açıldı.
İlk davada 62 yıl 3 ay hapis
Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Işık’ın yargılandığını öğrenen liseli T.M. altıncı mağdur olarak şikayette bulundu. 1999’da Konya’da doğan T.M., babasını kaybedince bunalıma sürüklenip tarikata girmişti. Züccaciye dükkanında Işık “Dilimden emdiğinde ileride şeyh olacaksın. İlim aktaracağım” diyerek, T.M.’yi zorla öptü. Bu da ana davayla birleştirildi.
Işık’a beş gence cinsel saldırıdan ötürü 62 yıl 3 ay ceza verildi.
Yargıtay 'Rıza var' dedi, tahliye etti
Bu karar 11 Şubat 2021'de Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nce bozuldu. Daire, mahkumiyet kararlarını kaldırarak, Işık'a beraat verilmesi gerektiğini savundu.
Gerekçede şöyle denildi:
"Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın oral ve anal yoldan gerçekleştirdiği cinsel ilişki eylemlerinde cebir ve tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında..."
Işık, aynı gün tahliye edildi.
'İradeyi fesada uğrattı'
Ancak beş kişilik heyetin iki üyesi karara itiraz etti.
İtirazda, Işık'ın hile yoluyla gençlerin dini duygularını istismar edip iradelerini fesada uğrattığı belirtildi. Bu şekilde elde edilen rızaya hukuken itibar edilemeyeceği anlatılarak, şöyle devam edildi:
"Hem dudaklarından emmek, hem anal ve oral yoldan organ sokmak suretiyle manevi ilim aktarma yolu olduğuna mağdurları inandırdığı, mağdurların hileli davranış ve sözlerden etkilenerek karşı koyamadıkları, itiraz etmelerinin önüne geçmek için bu durumun rahmani hal olduğunu, bilinemeyen kişilerce anlaşılamayacağını, manevi rütbe almak için itaat edilmesi gerektiğini telkin ederek, karşı gelenlerin helak olacağını söyleyerek, cinsel saldırıda bulunduğu..."
Mahkeme direndi
Bozma üzerine dava Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Ekim'de ikinci kez karara bağlandı.
Mahkeme ilk kararında direndi.
Işık'a dört gence yönelik cinsel saldırı nedeniyle 45 yıl ceza verildi.
Işık yeniden tutuklanmadı.
Cumhuriyeti sırtlanan avukat
Acıdır ki, duruşmaya mağdurlar katılmadı. Yalnızca avukatları Hakkı Ünalmış hazır bulundu.
Ünalmış, duruşma bitiminde sevinçliydi.
"Konya'da hakimler varmış" dedi.
Bir yandan da buruktu.
Şöyle konuştu:
"Üzüldüğüm husus, ücretsiz baktığım davada müvekkillerimin duruşmaya gelmemesi ve hiçbir teşekkürde bulunmamalarıdır."
Bir Cumhuriyet aydını olan Ünalmış, yine Konya'da 2008'de Süleymancı yurdundaki doğalgaz patlamasında 18 kız çocuğunun ölmesi ve 27'sinin yaralanmasına ilişkin davayı da ailelerin ilgisizliğine rağmen ve ücretsiz şekilde yürütüyor.
Ya Ünalmış olmasaydı?
Cumhuriyet'in tarikat ve cemaatlerin eline düşürülmüş kimsesiz evlatlarına kim sahip çıkacaktı?
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mı?
Güldürmeyin...
Şeyh Süleyman Işık Davası'nın tarafı oldukları halde karar günü mahkeme salonunda yoktular!
Bir dava daha var
Bu arada Işık, S.M.Y. adlı bir başka genci istismar ettiği için de 10 yıl 5 ay daha ceza almıştı. İddialara göre Işık, 2016 yılının Kadir Gecesi’nde, “Mevlana ile Şems de bunu yapıyordu” diyerek, S.M.Y. ile cinsel ilişkiye girmek istemişti.
Bakalım...
Bu ceza da Yargıtay tarafından "Rıza var" denilerek bozulacak mı?