Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, kış aylarında artan hava kirliliğinin başlıca nedenleri arasında sanayi üretimi ve yoğun trafiğin yer aldığını söyledi.
“HAVA KİRLİLİĞİNİN İKİ TANE TEMEL NEDENİ VAR"
Özellikle sanayinin yoğun olduğu Çorlu ilçesi ve çevresindeki işletmelerden kaynaklı hava kirleticilerine dikkat çeken Prof. Dr. Tecer, “Hava kirliliğinin iki tane temel nedeni var; özellikle bu bölgede sanayi üretiminden kaynaklanan hava kirliliği var. Bunlar hem yakıt yakılması hem de proseslerde hava kirletici gazların atmosfere verilmesi nedeniyle oluşur. İkincisiyse trafik kaynaklı hava kirliliğinden bahsetmemiz lazım. Kış aylarında okulların aktif olduğu, açık olduğu, fabrikaların tam vardiya çalışması nedeniyle de burada insanların taşınması nedeniyle trafiğin fazlalaşması, trafiğin artması bu temel hava kirleticilerinin atmosferdeki konsantrasyonlarının yükselmesi anlamına geliyor. Özellikle bu bölgede sabah saatlerinde ya da akşam saatlerinde yoğun bir hava kirliliği yaşanıyor. Burada bazı sektörlerde proses kaynaklı uçucu organik maddelerin atmosfere ulaştığını görüyoruz ve bunun da sağlığa etkilerini unutmamız gerekiyor” dedi.
"KOKU BİR SAĞLIK PROBLEMİDİR"
Özellikle kış aylarında bölgede artan kokuya değinen Prof. Dr. Tecer, “Bölgede yaşanan koku yanlış değerlendiriyor, yanlış anlaşılıyor. Koku dediğimiz şey atmosferdeki hava kirleticilerin sebep olduğu istenmeyen kokudur. Koku aslında bir sağlık problemidir. Kokuya sebebiyet veren şey benzen, ksilen, etil benzen gibi bir kısmı kanserojen, toksik olan hava kirleticileridir. Koku diye geçiştirdiğimiz şey aslında buradaki sanayi tesislerinin de faaliyetlerinden kaynaklı atmosferi ve insan sağlığını doğrudan etkileyen hem kısa dönemli hem uzun dönemli kanserojen etkisi gösterebilen hava kirleticilerin ta kendisidir. Dolayısıyla ‘bir koku var’ demeyi artık bırakmak, ‘hava kirliliği soluyoruz’ demeye başlamamız gerekiyor” diye konuştu.
"HAVA KİRLETİCİLERİN MİNİMİZE EDİLMESİ MÜMKÜN"
Hava kirliliğinin önüne geçilmesi için zihin dönüşümüne ihtiyaç olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tecer, “Denetimlerin etkisinin yeterliliğinin değerlendirilmesi gerekir. Fakat şöyle bir şey var; 7/24 denetimin yapılabilmesi mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir denetim mekanizması yok. Tabii ki denetimler arttırılmalı, sayısı fazlalaştırılmalı, bazı dönemde, özellikle sanayinin bazı yerlerinde denetimler sıklıkları arttırılmalı ama denetimlerle hava kirliliğini önlemek, etkisini azaltmak çok mümkün değil.
Bunun için bir zihin dönüşümüne ihtiyacımız var. Özellikle sanayiden kaynaklanan hava kirleticilerin bugün insan sağlığına etkilerinin minimize edilmesi mümkün. Bunun için bir yatırım, bir dönüşüm gerekiyor. Hava kirleticilerin kontrol sistemlerini etkili olarak takmak ve çalıştırmak gerekiyor. Bu kamuoyu bilinci ve sanayicinin de bu anlamdaki hassasiyetiyle ulaşılabilecek bir şey. Bu konuları gündemden düşürmememiz lazım. Hava kirliliği hem bizim, hem burada yaşayan insanların hem de çocuklarımızın sağlığını çok ciddi oranda etkiliyor” dedi.