Kadıköy Söğütlüçeşme’de AKFEN Holding ile TCDD iş birliğiyle “viyadük inşaatı ve çevre düzenlemesi” adı altında 108 dükkânlık projeye karşı bölge halkının tepkisi sürüyor. Projenin rant amaçlı olduğunu belirten mahalleli, bölgedeki yeşil alanlardan birinin daha betonlaştırıldığına dikkat çekiyor.
Kadıköylülerin kaldırımlarının da gasp edildiğini savunan Kadıköy Kent İnisayitifi üyeleri, bugün inşaatın şantiye girişi önünde bir araya geldi. “Bu kaldırımda rant var, can güvenliği yok” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Söğütlüçeşme’de ağaç katliamı var” ve "Söğütlüçeşme’de AVM’ye hayır. Yeşil alan istiyoruz” yazılı dövizler taşınarak “Söğütlüçeşme istasyon, Haydarpaşa gardır” ve “Sermaye defol, Kadıköy bizim” sloganları atıldı.
İnisiyatif adına konuşan Cihan Uyanık, inşaat önünden Söğütlüçeşme Marmaray durağına kadar yürüyeceklerini söyledi. Çevrede yoğun güvenlik önlemi alan polis ekipleri ise yürüyüşe, pankartın ve dövizlerin kapatılması şartıyla izin verdi. Kaldırımın inşaat çalışması sebebiyle kapatıldığı yerde ise yoldan yürümek durumunda kalan yurttaşların araç trafiğini zorlaştırdığı gerekçesiyle kısa süreli gerginlik yaşandı. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da yurttaşların önünün kesilmesine tepki göstererek, yolun ortasında bekledi. Çevik kuvvetler de barikat kurarak yürüyüşü tamamen engelledi. Bunun üzerine yurttaşlar, kaldırımda beklemeye başladı. Açıklama da burada yapıldı.
Cihan Uyanık, projede kamu yararı olmadığını ve amacın, AKP’li bürokratların cebini doldurmak olduğunu dile getirdi. İnisiyatif adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Gülsün Gökalp de can güvenliğine dönük bir tehdit anlamına gelen vahşi bir rant projesiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Gökalp, şunları söyledi:
'Can güvenliğini tehdit edecek şekilde işgal altında'
Aylardır bu inşaatın durdurulması için uyarılar yapıyoruz, mücadele ediyoruz, konuyu Kadıköy ve İstanbulluların gündemine sokmaya çalışıyoruz. Buna devam edeceğiz. Halkın talep ve çıkarlarına tamamen karşı olan bu projeyi buradan uzaklaştırana kadar her saldırganlığı karşımıza alacağız ve bunları da kayıt altına alacağız. Bu projenin sorumluları ve suç ortakları, doğrudan rantına göz dikmiş merkezi yönetimler ve bu saldırganlığa karşı halkın çıkarlarını savunma konusunda kayıtsız kalan yerel yönetimler er ya da geç hesap verecek. Söğütlüçeşme’de aylardır insan yaşamına tehdit olan ‘viyadük inşası ve çevre düzenlemesi’, proje alanındaki inşaatın hızlanmasıyla birlikte, 2022 Aralık ayının son haftasında kaldırım işgaliyle alanını genişletmesine tanık olduk. Daha sonra işgal edilen alan daha da genişledi, Bağdat Caddesi’nden Hasanpaşa tarafına dönüş yolunun bir şeridi daha hızlıca işgal edildi ve inşaat alanı yola doğru taştı. Bu tarafta da kaldırım kapatıldı ve bir aya yakın süre bu işgal devam etti. Geçen hafta itibarıyla belediye tarafındaki kaldırım kısmen açılmış olsa da işlek dönüşün olduğu yol işgali devam ediyor ve buraya gelirkenki kaldırım da hâlâ can güvenliğini tehdit edecek şekilde işgal altında.
'Yüzlerce ağaç acımasızca yok edildi'
Söğütlüçeşme’de hukuki süreci devam eden ve daha önceki iptal kararı sonrasında ihtiyaç duyulan düzenlemeleri yapmadığı için yasa dışılığı süren, kamusal gerekliliği tartışmalı ve rant kaygılarının öncelikli olduğu aşikâr olan, bu hâliyle yangından mal kaçırırcasına bir an önce inşası bitirilmeye çalışılan ve bu nedenle de insan hayatını yok sayan bu projenin sahipleri arsızlıkta sınır tanımıyor. Projenin, daha inşaat izni çıkmamışken ağaçların kesildiği, ‘taşıma’ adı altında yok edilmeye başlandığı, hızlandığı aşamadaysa tüm alanda topyekûn bir ağaç katliamına sebep olduğunu biliyoruz. Kadıköy’ün hava kirliliğinde rekora koştuğu haberleri medyada yer tutarken az sayıda oksijen üretim merkezinden biri olan Söğütlüçeşme istasyonunda yüzlerce ağaç acımasızca yok edildi.
'Belediye başkanları bu proje karşısında nasıl çaresiz kalmaktadır?'
Bugünlerdeyse imar ihtiyaçları gereği, vahşi projenin alanı genişletiliyor ve kaldırımlar işgal ediliyor. Nasıl bir ihtiyaçtır ki İstanbul’un en önemli ulaşım bağlantılarından biri olan Kadıköy’ün en yoğun yaya akışının olduğu güzergahta, insanların yollara taşması ve büyük bir can güvenliği tehdidi oluşması dikkate bile alınmıyor. İnşaat sahasında çalışan görevliler ‘İnşaat böyledir’ diyor, ‘Devletin inşaatı burası’ diyor, çok zorlayınca ‘Biz istemedik, UKOME yapıyor’ diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi proje konusunda ‘Yetkisizim’ diyor. Kadıköy Belediyesi ‘Biz onlara bir şey yapamıyoruz’ diyor. Soruyoruz. Bu nasıl bir kudrettir ki, halkın oylarıyla seçilmiş ve bunu gerektiğinde bir siyasi meydan okuma olarak öne süren İBB ve Kadıköy Belediye Başkanları bu proje karşısında çaresiz kalmaktadır?
'Viyadük bahane edilerek 108 dükkân için yapıldığını biliyoruz'
Bu alanda yaya kaldırımı kapatılmışken, can güvenliği hiçe sayılırken, Kadıköy Belediyesi, büyük bir tantana kopararak ‘Yaya kaldırımlarını temizliyoruz’ duyurusuyla scooter’ları toplattı. Burunlarının ucundaki tehlikeyi görmezden gelerek… Bu ‘insana düşman’ projenin, viyadük bahane edilerek 108 dükkân için yapıldığını biliyoruz. Dahası, viyadük inşasında bu alanın zemin özellikleri gözetilerek alınması gereken asgari önlemlerin de alınmadığını… Pek çok rapor ve değerlendirmede alandaki zeminin ‘önlemli bölge’ olmasından kaynaklı güçlendirme ya da başka önlemlerin gerekli olduğu vurgulanırken, mevcut viyadükün bakımdan geçmesi gerekliliği üzerinde durulurken dükkânları bir an önce açma dışında başka bir önceliğin olmadığını… Güçlendirilme ve bakımdan geçme önlemleri bir yana, bir kez daha burada 35 metre derinliğe viyadük ayaklarının dikildiğini ve halihazırda kullanılan viyadükün daha da büyük bir tehlike arz etmeye başladığını hatırlamak zorundayız.
'Facialar yaşanmadan bu vahşet bitsin diye buradayız'
Bu proje, Marmaray ve Yüksek Hızlı Tren’in halihazırda kullandığı viyadük için büyük bir tehdit yaratmaktadır ve bu tehdit olanca güncelliğiyle bu ulaşım araçlarını kullananların canına kastediyor. Birilerinin bu projenin vahşetini ve insan hayatına kasteden bu durumunu fark etmesi için mutlaka bir facianın yaşanması mı gerekiyor? Yakında bu da olacaktır. Aylardır bu sürecin takipçisi olan ve durdurulması için her yolu zorlayan bizler, facialar yaşanmadan bu vahşet bitsin diye buradayız. Kadıköy oksijensiz kalmasın diye… İnsanlar kaldırımsız bırakılıp yollarda telef olmasın diye… ‘Söğütlüçeşme’de viyadük çöktü’ haberi gelmesin diye.”