İsmailağa'da yol ayrımı: Cübbeli Ahmet kopabilir

İsmail Saymaz Yazdı: İsmailağa'da yol ayrımı: Cübbeli Ahmet kopabilir

İslami Büyük Doğu Akıncıları / Cephesi (İBDA/C) İsmailağa'nın yerleştiği Çarşamba semtinde ilk kez bomba patlatmıyor. Örgüt, 1995 yılında semtte tesettürlüler için kıyafet satan Tekbir Giyim'e bombalı saldırı gerçekleştirdi. İBDA/C'ye para vermeyen Tekbir Giyim'in Çarşamba ve Akdeniz Caddesi'ndeki mağazası bombalandı.

İBDA/C'liler 27 yıl sonra bu kez nifak bombasını İsmailağa'nın göbeğine bırakıverdi. Failin kimliği belli: Saadettin Ustaosmanoğlu.

Ustaosmanoğlu, 1999-2005 yılları arasında İBDA/C'den cezaevinde yattı.

Örgütün görüşleri doğrultusunda dergiler çıkardı ve kitaplar yazdı.

Halen bu çizgideki Kökler Derneği'nde faaliyet gösteriyor.

Derneğin Youtube kanalında dini sohbetler veriyor.

İsmailağa'nın şeyhi olan Mahmut Ustaosmanoğlu'nun, yani cemaat içi adıyla Mahmut Efendi'nin yeğeni.

Ustaosmanoğlu, bir yıldır 'Cübbeli Ahmet' lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü'yü eleştiriyor, onu Rus din adamı Rasputin'e benzetiyordu. Ünlü'nün insan ticareti iddiasıyla yargılandığı davadaki özel ilişkilerini diline doluyordu.

Cübbeli ise suskunluğunu korudu.

Ta ki Mahmut Efendi'nin cenazesine kadar...

Şeyhin cenazesinde Cübbeli'yi dışladılar

Geçen ay Mahmut Efendi vefat edince, cenazesi İsmailağa'da Beykoz Grubu denilen Marifet Derneği'nin Çavuşbaşı'ndaki külliyesine getirildi. Zaten Mahmut Efendi, bakıma muhtaç olduğu yıllar boyunca Çavuşbaşı'daki bu külliyede kalmıştı. Eşi de beraberindeydi.

Marifet Derneği'nin lideri olan, Mahmut Efendi'nin bacanağı Muhammed Keskin ise Cübbeli'den hazzetmiyor. Bu yüzden Saadettin Ustaosmanoğlu, Mahmut Efendi'nin cenazesini yıkarken, Cübbeli'nin su dökmesine izin verilmedi.

Cübbeli, şeyhinin cenazesini diğer müritlerle birlikte görebildi.

Cenaze işlemlerinin kararlaştırıldığı heyete alınmadı.

Cenazede protokolün dördüncü sırasına itildi.

Cübbeli de gemileri yaktı ve 30 Haziran'daki ilk sohbetinde şunları söyledi:

"Efendi Hazretlerimize bir bardak su döktürmediler. Su dökenlerde kim var biliyor musun? Bana 'Rus Papazı' diyen Saadettin Ustaosmanoğlu."

Şantajlı tehdit

Ustaosmanoğlu, 5 Temmuz'daki sohbetinde Cübbeli'ye şantaj tehdidiyle yanıt verdi. Cübbeli'nin başka şeyhe biat ettiğini, "Mezarım türbe olur mu?" diye sorduğunu, Mahmut Efendi'nin ne kadar yaşayacağını sorduğunu ileri sürdü.

Endonezya'dan kadın getirdiğini, Mısır'da pavyon sokağında dolaştığını, Lübnan'dan kadınla döndüğünü iddia etti.

Şöyle meydan okudu:

"Erkeksen şeyhliğini ilan et. Et de kasetlerini patlatalım."

Cübbeli Ahmet, şantaj tehdidi üzerine dava açtı.

İsmailağa üçe bölünebilir

Ustaosmanoğlu'nun İsmailağa'nın avlusuna bıraktığı bomba, tarikattaki fay hatlarının daha da kırılmasına yol açacak. Hali hazırda Mahmut Efendi'nin postuna oturan dünürü Hasan Kılıç üzerinde bile uzlaşma sağlanamadı. Kılıç'ı salt Mahmut Efendi'nin oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu'nun idare ettiği İsmailağa Vakfı destekliyor.

Keskin'in Marifet Derneği, Kılıç'a biatini açıklamadı.

Cübbeli Ahmet ise suskun.

Mahmut Efendi'nin hiç kimseyi halife göstermediğine dair videolar dolaşıma sokuldu.

Görünen o ki Kılıç'ın vefatından sonra İsmailağa'dan üç cemaat çıkacak.

İlki, Ustaosmanoğlu Ailesi'nin yönetimindeki İsmailağa Vakfı.

Bu grubun şeyhinin Ahmet Ustaosmanoğlu olacağı iddia ediliyor. Ustaosmanoğlu'nun yerini damadı Mahmut Eren'e bırakabileceği ileri sürülüyor. Reformist olmakla suçlanan Eren'in bürokratların ve siyasetçilerin katılabilmesi için tarikatın kurallarını esnetebileceği kaydediliyor. Ahde Vefa İlim ve Hizmet Derneği'ni kuran Eren'in Anadolu'yu dolaştığı vurgulanıyor.

İkincisi, Marifet Derneği.

Bu derneğe bağlı medreseler ve Kuran kursları var.

Mahmut Efendi'nin eşi halen hayatta ve kadınlar üzerinde etkili.

Üçüncüsü, tahmin edileceği gibi Cübbeli Ahmet olabilir.

Cübbeli Ahmet'in HAYDER adlı bir yardım derneği ve Lalegül TV adlı bir televizyon kanalı bulunuyor. Cübbeli'nin kendisi tarikat ehli olmakla birlikte cemaatinin çoğunluğu değil.

Cübbeli, Kılıç'tan sonraki şeyhin seçimle belirlenmesi görüşünü savunuyor. Şeyhliğin Menzil, İskenderpaşa ve Süleymancılarda olduğu gibi babadan oğula ve kayınpederden damada bırakılmasına karşı çıkıyor. Bu 'demokratik' yöntem, tarikatın en popüler siması olan Cübbeli'nin postu ele geçirmesi sonucunu beraberinde getireceği için İsmailağa ve Beykoz grupları "Hayır" diyecektir.

Cübbeli Ahmet, yakın bir gelecekte yolunu ayırabilir.

Dedim ya...

İBDA/C'liler Çarşamba'da ilk kez bomba patlatmıyor.

Fakat bu kez bütün İsmailağa'yı vurdular.

Cübbeli Ahmet: Şeyhlik ilan etmeyeceğim, kaseti çıkarmayan melundur

Saadettin Ustaosmanoğlu, neden sizi hedef alıyor?

Bu, İsmailağa'yı zora sokuyor. İsmailağa sahiplenmediği halde açıklama yapılmadığı için İsmailağa adına konuşuyormuş kabul ediliyor.

İsmailağa adına konuşmuyor mu?

Konuşmuyor ama İsmailağa tutuştu. Bana geliyorlar. Kardeşim, temsilciniz değilim. Hem hiçbir işte yoğum, hem rey hakkım yok. Ondan sonra pislikleri bana temizletiyorsunuz. Ona reddiye, buna reddiye! Bedellerini ödemiş adamım. Daha yapamam. Mahmut Efendi'nin hayatına benzemez. "Yönetin" diyorum. Ben kenardayım. Bu da "Şeyhliğini ilan et. Etmezsen kasetler var" diyor.

Yargılandığınız davadaki kasetler mi?

Değil.

Neyi kastediyor?

Accan (Iraklı Şeyh Seyyid Muhammed Accan el Hadid) çekmiş. Bundan 12-13 sene evvel ben Accan ile iyiyken... Kaset konusu belaltı değil. Ustaosmanoğlu diyor ki, 'Accan'a biat etmişsin.' Ne alakası var? Şu anda geliyor başka tarikatlar, icazet yazıyorlar. Teberrüken diye usul var. Bende bir çuval var. Eski alimlerden...

Accan'dan icazet mi aldınız?

Ona biat etmedim. Adam Nakşi değil ki. Kadirilikten, Rıfailikten yazı yazmış. Sapık olduğunu bilince yırttım. Bunu söylüyor. İcazetin herhalde kaseti var.

Bir de Mahmut Efendi'ye "Kabrim türbe olur mu?" demişim. Yahu, ben sakal-ı şerifi (Hazreti Muhammed'in bir sakalı) ağzıma koydurursam, efendimizden parça ile gömülsem... Azaptan korkuma söylüyorum.

Dediniz mi?

Demedim. Dediğim şu: Sakal-ı şerif bedenimde olursa insanlar ziyarete gelirler. Okur bana, rahmet okur. Kaset dediğinde belaltı yok. Hodri meydan çekeceğim. Elinde olan her şeyi çıkar. Şeyhlik iddiasında değilim. "Şeyhim" de demem, demeyeceğim.

Şeyhlik niyetiniz var mı?

Asla! Kendime göre cemaatim var, bunlar tarikat ehli değil ki. Açık, solcu, Alevi, her sınıftan dinleyenim var.

"Çık, açıkla" diyecek misiniz?

Kasetleri çıkarmayan melundur. Allah'ın laneti üzerine olsun. Hepsini çıkart bakalım. Şeyhlik derdim yok ama sanki varmış da kasetler engelliyor imajı veriyor. Ben 28 Şubat'ın cuntasından, FETÖ'den korkmamışım, bundan mı korkacağım?

Endonezya'daki Seyyid Nefel Kaf'ı tanır mısınız?

Tanıyorum. Mübarek zat. Medrese sahibi. Medreseleri gezdik. Adam beni birkaç sene evvel ziyaret etti, sonra vefat etti.

Bu ülkeden kadınla dönmüşsünüz.

Ne alakası var? FETÖ'nün en güçlü döneminde havaalanından kadınla geliyorsun da, FETÖ nasıl çekmeyecek? Zaten FETÖ beni o işlerden hapse attı. Benim gibi bir adam havaalanından kadınla nasıl gelir? Herkes görüyor. Kahire'de kabir ziyaretlerine gittik. Lübnan'a geçtik. Sohbetler, toplantılar, hepsi belli.

"Lübnan'dan kadınla döndü" diyor.

İspat etmeyen melundur.

Mahmut Efendi'nin ne kadar yaşayacağını sordunuz mu?

Annem "Rüya gördüm evladım Mahmut Efendi 107 yaşına kadar yaşayacak" demişti. Ben buna sevindim. Accan'la aramızda bu konu geçmiş olabilir. Kasetlerde baldır bacak yok. Varsa da yayınlasın. Meydan okumazsam, "Şeyhliğin ilan edecekti, kasetlerle durdurdum" diyecek. Ne diye o payeyi vereyim namussuzluğa.

Kökler Derneği, bildiğim kadarıyla...

İBDA/C. Adam hapis yapmış İBDA/C'den. Salih Mirzabeyoğlu'nun adamıydı. Ama soyadı Ustaosmanoğlu olduğu için... Accan ile birleşti. Accan da Muhammed Keskin'le. Böyle bir zincirleme.

Ustaosmanoğlu, İsmailağa'dan mıdır, İBDA/C'den mi?

Onu kendisine sorsunlar. İsmailağa da beyan etsin. "Bizden değil" diyorsa desin. Ben şunu diyorum İsmailağa'ya: Bu adam kimdir? Kim adına konuşuyor? İsmailağa, rabıtayı konuşurken, "Cübbeli geldi, kararı beraber aldık" diye yayınlamayı biliyor. Bunun kendilerinden olmadığını benim mi, onların mı demesi lazım?

Sanki İsmailağa'dan dışlanıyorsunuz.

Dışlanayım. Benim için sorun yok. Onlar işi düşüyor. Geliyor, kapımı aşındırıyorlar. Kazan kaynıyor. Dünya kadar aday çıkmaya hazırlanıyor. Hasan Efendi'yi kabul etmeyen var. Hepsi benden yardım isteyecek. İstiyorlar da zaten. Ama Sadettin böyle konuşurken, sen tepki vermiyorsan, ben ne yapayım? İsmailağa niye sessiz? Ben rolümün arttığını hissediyorum. Bana 20 kere telefon ediyorlar. Mecburlar. Cemaatin yüzde 80-90'ını ben tanıtmışım. Halk bana bakar. Diyorum ki, bu iş düzgün gittikçe destekleyeceğim. FETÖ, dinlerarası diyalog, İBDA işleri girerse yokum.

Ustaosmanoğlu, kendi adına mı hareket ediyor?

Biraz derin yerlerin adına hareket ediyor. Ama İsmailağa'nın aleyhine oluyor. Bunun İsmailağa'dan görünmesi, aileden olması yıpratıyor. Adam Mahmut Efendi ile vefatından sonra ruhlar aleminde görüştüğünü söylüyor. Ben iç çekişmede yokum, olmayacağım. Hasan Efendi'den sonrasında bakarım.

Ne olmalı?

Herkesin ittifakla kabul edeceği, yaşı fazla, kıdemli bir zat seçilirse birliktelik yürür. İhtiraslı kişilere, aile içi, ondan ona olursa bütünlük devam etmez.

Aile içi derken, şeyhlik babadan oğula, kayınpederden damada olursa...

Olursa bizim camiamız bu işe alışık değil.

Hasan Efendi, "Mahmut Efendi'nin oğluna bıraktım" derse?

Onu diyemez. Çünkü Mahmut Efendi, "Cemaat seçer" dedi. Benim şeyhlik iddiam yok. Gözüm de yok. Hiçbir zaman ilan etmem, etmeyeceğim. Ancak Hasan Efendi'den sonra yaşlı mübarek zatlarla birlik devam eder. O da istişare yoluyla olur.

Babadan oğula, kayınpederden damada geçmesini tasvip etmiyorsunuz.

Tasvip etmiyorum.

Türkiye Haberleri