İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep'te gerçekleşen CHP Belediye Başkanları Çalıştayı'nda Halk TV muhabiri Gül Gündüz'e açıklamalarda bulundu.
İstanbul'da bugün gerçekleşen Kandilli Rasathanesi'nin 4.2, AFAD'ın ise 3.9 büyüklüğünde ölçtüğü depreme ilişkin konuşan İmamoğlu, "Düşük şiddetli bir deprem. Günün sonunda bu bir deprem ve bizim önümüze ne zaman ve hangi şiddette geleceği bilinmez. Bu uyarıları alıyoruz." dedi.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:
İstanbul'da meydana gelen deprem
Arkadaşlarımla sıklıkla görüştük. Hem burada bulunan ilçe belediye başkanlarının sahalarında elde ettiği hem de bizim AKOM'dan elde ettiğimiz bilgilerde herhangi bir hasar ya da yıkım yok. Düşük şiddetli bir deprem. Günün sonunda bu bir deprem ve bizim önümüze ne zaman ve hangi şiddette geleceği bilinmez. Bu uyarıları alıyoruz. İstanbul'da seferberlik çağrısı yapar olduk. Marmara Denizi bir seferberlik çağrısına muhtaç biliyorsunuz. Şimdi deprem keza 20 yılı aşkın süredir, depremi yaşayıp ondan sonra hadi tedbir alalım dediğimiz noktada ne yazık ki geride kaldık. Bunu hızlandırmak ve ileriye dönüştürmek mümkünse kaynaklarınızı en öncelikle buraya ayırmak, İstanbul'u yoracak hatta gereksiz hatta ihanet diye nitelendirdiğimiz bazı düşüncelerin yerine İstanbul'un tümden bu sorununu ortaya kaldıracak hamleleri hep birlikte yapmak durumundayız. Bunun hükümeti, belediyesi, bunun a partisi b partisi yok. Haberci yine kapımızı çaldı öyle diyelim. Umarım ki bu yönde bir ortak akıl sürecini oturtabiliriz. Ne yazık ki zor gözüküyor çünkü İstanbul'da yapılan hamleler olumsuz demedik. Elbette bir şeyler yapıldı ama yapılan hızı ile İstanbul'daki yapı sorununu çözmesi için 100 yıla yakın süreye ihtiyacımız yok. İstanbul'un böyle bir sabrı yok. O bakımdan o zaten rutin dönüşüm şekli. Bize göre 400-500 milyar lira civarında bir kaynak. Baktığınızda bugün konuşulmayan ya da düşük söylenen, bizim iyi hesaplarla baktığımızda beton kanalın yapılma rakamının bile altında bir bütçeden bahsediyoruz. Çok altında. O kadar bütçeyi bir ülke ne beton kanal için ne de İstanbul'un deprem sonucu bir anda bulamaz ama bu bir seferberlik, bir finans metodu, bir geri dönüş ile ilgili sağlıklı bir çalışma yapıldığında ben 10 ila 15 yıl arasında İstanbul'da bu sorunu büyük oranda çözmüş olabileceğimize inanıyorum.
Bunun içerisinde hükümet, bakanlık, finans kuruluşları, yapı sektörü, mutlaka ve mutlaka sorumluluk alan vatandaş almak zorunda. Elbette ki İBB, ilçe belediyeleri... Bu şekilde çözebiliriz.
'Beton Kanal'
İstanbul'un gündemi midir sorusuna aslında şöyle bir ironi yapmak isterim. Yani bütün İstanbullulara soralım. Pandemiyi yaşamış, çıkmış, işsizliği tavan yapmış, yoksulluğun ne yazık ki en üste çıktığı bir şehirde turizm ile ilgili hizmet sektörü ile ilgili tümden bütün kurumların şu anda iş yaşamaz durumda olduğu bir ortamda çocukların okula gidemediği, seneye tereddütlerin devam ettiği bir ortamda, bu çocukların açıklarını nasıl kapatırız seferberliğini yapmak varken bütün bu ekonomik sorunlar varken İstanbul'da kimin aklına böyle bir şey gelir? 'Kanal' deseniz o bile aklına gelmez. Kanal İstanbul umurunda olmaz. Sıralamaya bile girmez. Bu sadece ve sadece bir çıkar grubunun para kazanmak olarak gördüğü bir çalışma. İstanbulun gündeminde az önce saydığım şeyler vardır, 'Beton Kanal' yoktur. Beton kanalın bütün sıkıntılarını ben anlatıyorum. Bu kabusu ben hissediyorum. Çünkü onlarca brifing aldım. Marmara'yı yok eder demeyen gerçek bir bilim insanına rastlamadım. Sazlıdere barajını alıp götürüyor. Sazlıdere'yi durup dururken yok edeceğiz. Bu işe niyet eden, bu projeye para veririm bu ülkeyi borçlandırırım diyen her akılın oturup bin kez daha düşünmesini öneririm, zira iki yıl sonra hukuken de vicdanen de hiç kimse ülke adına muhatap olmaz onlarla. Ne parasına dair, ne de müteahhitle ilgili sürecine dair. Ben bu işe girerim, iyi para kazanırım diyeceklerine oturup kendilerini, kendi firmalarını, ülkedeki itibarlarını oturup bin kez daha düşünsünler. Bunun muhatabı ne bu ülkede, ne de uluslararası düzeyde olamaz. An ve an takipteyiz.
Esnafın sorunları
Açıkçası isyan eden vatandaş ve esnaf oldukça fazla. Dün sahada gördüğüm üç kitleyi özel bir yere koymak istiyorum. Çocuklar, gençler ve kadınlar. Süreci ve bu sıkıntıyı, bu tehdit gözlerinden okunuyor ve değişim istiyorlar. Değişim ile ilgili taleplerini yoğunlukla bana ilettiler. Ben şunu hissettim ki, ülke aslında sadece İstanbul'da değil her noktasında değişim arzusunda. Bu değişime biz kendimizi en üst seviyede hazırlamaya yükümlüyüz. Çalışmalarımız zaten bu yönde.
Esnaf, Vahap Seçer'e dert yandı: 60 yaşındayım, böyle zam görmedim
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘Biraz da özeleştiri’ dedi, tek tek sıraladı
İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul sorusuna cevap: Ben karşı çıkışın temsilcisiyim