Halk Tv'de yayınlanan Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi'ne bağlanan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, HDP İzmir il binası saldırısına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
'Bu cinayetin gümbür gümbür geldiğini düşünüyorum'
“Deniz’i İzmir il binamıza gittiğimizde her zaman güler yüzüyle gördüm. Yaklaşık 30 yaşında genç bir arkadaşımız, parti çalışanımızdı. Güler yüzlü bir arkadaşımızı, yoldaşımızı kaybetmekten dolayı çok üzgünüm.
Bu cinayetin gümbür gümbür geldiğini düşünüyorum. Çünkü uzun zamandır ağırlaşarak partimize dönük nefret söylemleri; Cumhurbaşkanından tutun İçişleri Bakanına kadar sürekli nefret söylemlerine maruz kalıyorduk. Sürekli partimizi kriminalize edilmeye çalışan anlayış her yere zerk edildi. Böyle iklimde de nefret söylemleri nefret suçlarını yönetir.
'Provokasyonlar planlı ve organize bir şekilde yapılır'
Bu saldırının ‘birisi heyecana geldi, gidip HDP’ye kızayım’ diye olduğunu asla düşünmüyorum. Çok iyi biliyoruz ki, bu devlet içindeki provokasyonlar planlı ve organize bir şekilde yapılır ve devlet içinde birileri ‘git öldür’ derler. Onların da belli hesapları vardır. Toplumda gerilim yaratmak, kamplaşma, kutuplaşma yaratmak ve devlet içindeki güç kavgalarını tahkim etmek için yapılır.
'AKP gücünü kaybediyor, neye ihtiyacı var?'
2015 yılını hatırlayalım; 7 Haziran süreci sonrası gerilime ve kamplaşmaya ihtiyaç vardı. O dönemde provokasyonlar tezgahlandı, parti binalarımız basıldı. Ankara Gar Katliamı, Suruç’taki katliamlar olsun pek çok katliam oldu ve iktidar gücünü tahkim etti. Şu anda iktidar tekrar güç kaybetti, kar gibi erimeye devam ediyor. Yeniden demek ki çatışmalı iklime ve devlet içindeki güç kavgalarına ihtiyacı var. Biliyorsunuz Süleyman Soylu olsun diğer güçler olsun birbirlerini yiyorlar, bütün pislikleri ortaya saçılmış durumda. Bu tip provokasyonlara ihtiyaçları var demek ki. Bu saldırının ben münferit bir saldırı olduğunu asla düşünmüyorum. Bugüne kadar olan siyasi saldırıların hangisi münferit bir saldırı olarak ortaya çıktı. ‘Öldür’ diyen olmadan kim gidip birini siyasi anlamda öldürdü. Bu asla olmadı ama hiçbir zaman da bu meselenin ardındaki gerçek güç ortaya çıkarılamadı.
Nefret suçlarının iklimini yaratıyorlar, terörle yaftalıyorlar. Devletin içindeki belli kanatlar veya tamamı bu gerilimden kutuplaşmadan siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. AKP gücünü kaybediyor. Neye ihtiyacı var? Gerilime, kana ihtiyacı var. Nefret saldırılarına yol açıyor ve yol veriyor.
'Bir provokasyon mevsimine girmiş olabiliriz, bu memleket meselesi'
Biz bugün HDP’li vekiller olarak hep beraber İzmir’e gidiyoruz. Bu yalnızca HDP’ye yapılmış bir saldırı değildir. Türkiye demokrasisine ve barışına yapılmış bir saldırıdır. Bu yalnızca HDP meselesi değildir. Bu ülkede barışa inanan bütün milletvekilleri, bütün siyasiler, gazeteciler, aydınlar, bütün demokrasi güçleri bu saldırıya karşı çıkmalılar. Bir provokasyon mevsimine girmiş olabiliriz, bu memleket meselesi.”