'Kurtlar Vadisi' adlı televizyon dizisinde 'Polat Alemdar' karakterini canlandıran ünlü oyuncu Necati Şaşmaz, geçen 17 Mayıs'ta iki çocuğunun annesi olan Nagehan Kaşıkçı ile boşandı.
Doğrusu, iki yıldır zaten ayrıydılar.
Ancak bu ayrılığın bir karı-koca anlaşmazlığından çok farklı ve olağandışı nedenleri vardı.
Şaşmaz'ın müridi olduğu tarikat ve mehdilik iddiası, bu yuvayı çatırdattı.
Sekiz yaşındaki çocuğa 'Ağabey' diyorlar
Şaşmaz'ın babası Abdulkadir, Elazığ Harput merkezli bir Kadiri tekkesinin şeyhi.
Oğul Şaşmaz da bu tekkenin müridi.
Kaşıkçı'nın iddiasına göre...
Şaşmaz, sekiz yaşındaki oğlu A.N.'yi zikre götürüyor.
A.N., tarikatın gelecekteki lideri olarak görülüyor. Yaşlı müritler A.N.'ye "Ağabey" diye sesleniyor ve çocuğun elini öpüyor.
Böylesi bir zikrin görüntüsü, İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nde görülen boşanma davası dosyasına girdi. Kaşıkçı'nın çektiği videoda, aralarında Necati Şaşmaz'ın da olduğu müritler zikir çekerken görülüyor. Zikri yöneten dede Şaşmaz ve küçük A.N. halkanın orta yerinde duruyor.
Kendisini mehdi görüyor
Kaşıkçı'nın diğer iddiasına göre Şaşmaz, kendisini 'mehdi' ve 'seçilmiş kişi' görüyor.
Mahkeme dosyasına sunulan ve bugün ilk kez gün yüzüne çıkan ses kaydında Şaşmaz, babasının kuzeni olan İrfan T.'ye "Seçilmiş kişiyim" diyor.
Peygamberler ve ermişlerce aktarılan mistik bir ruha sahip olduğunu...
Arkadaşının gördüğü rüyada, Hazreti Muhammed'in suretinde göründüğünü...
Dünya için önemli icatlar yaptığını anlatıyor.
İrfan T., "Psikologa görün" tavsiyesinde bulunuyor.
Şaşmaz "Ben maalesef seçildim" diyor.
Neyse ki mehdiliğini ilan etmedi.
Yoksa...
Bir gözüaçık şeyhin "Mehdi gelecek, çok değerlenecek" diyerek yüksek fiyattan arsa kakalayabildiği Türkiye'de, Hazret-i Polat Alemdar'ın kapısında, yanmaz kefen izdihamı, nal-ı şerif kuyrukları olurdu.
'Ben seçilmişim İrfan abi!'
Necati Şaşmaz: Belki de binyıllardır peygamberden bu yana insanlardaki gönül bağı ile ruhsal bir şey yapıldı. Bulut gibi dedim ya, ruh parçası... Ondan bir parça aktarılarak bugünlere geldi. Bu ermiş insanlar ya da tasavvuf ocakları Budistlerde var, Musevilerde de. Sufizm ya da mistisizm bütün dinlerde var. Bunlar bize getirdiler belki. Bütün dinlerdeki tarikat ehilleri o ruhu getirdiler. O yüzden seçilmiş olmuş oluyorum ki İrfan abi. Onu alabilecek olan birisiyim ben. Anlatabildim mi? O gelen ruhu da alabilecek, o bilgiyi verebilecek... Ben bana verilenle onu birleştirip bir formül çözülmesi gibi olmuş olacak. Babamla konuşmam lazım.
İrfan T: Konuşacağın tek doğru insan orada.
Şaşmaz: Böyle şeyleri hanıma anlattığım günün sabahı Mahir aradı. "Hayırdır gardaş?" "Enteresan bir rüya gördüm. Söylemek istedim" dedi. "Sen böyle yüksekte, çok yüksekte bir yerdesin, miraç gibi bir yerdesin. Ama bir sen oluyorsun, bir peygamber efendimiz oluyor" dedi.
Hazreti Muhammed'in yüzü oluyorum, bir ben oluyorum. Bir o oluyorum, bir o oluyorum. Ben olduğum zaman asker kıyafeti giymişim, havacı, asker kıyafeti, yüzbaşı. "Hayırdır?" dedim. "Ben hiç rüya görmem. Görsem de hatırlamam. Peygamber efendimizi gördüm ve sakalı makalı her şeyde sendin" dedi.
İrfan T: Herkes bir şey düşünüyor. Cesur olup söylemesine gerek var mı? Yok. Ben düşündüğüm şeyi mesela anama anlatmam. Zaten faydası da olmaz. Ama babaya sorman çok farklı bir şey.
Şaşmaz: Gerekirse (Hazreti) İsmail gibi teslim olurum. "Al bıçağı" derim. Ben buna inanıyorum. Ya "Sen deccalsin lan" de, kes boğazımı. Ya da de ki: "Bunun yolunu göster." Bunu yapacağım. Bu yola çıkım çünkü.
İrfan T: Bu yola itildin mi?
Şaşmaz: Gerçekten öyle, itildim. Ben maalesef seçildim.
İrfan T: Psikolojik bir şey varsa ne olacak? Öyle zannediyorsun ama öyle değilse ne olacak? Bir psikologa görün.
Şaşmaz: İcatlar yapıyorum. Bu icatlar dünya için önemli icatlar. Dünya için önemli icatlar değil mi?
Mansimov'a sordum: Bu iyilikleri Ağar'a neden yaptın?
Azerbaycanlı işadamı Mübariz Mansimov'un geçen hafta halktv.com.tr'de yayınlanan açıklamaları büyük ses getirdi.
Mansimov, eski İçişleri Bakanı Ağar'a Ulus'ta villa tahsis ettiğini ve kira almadığını, o tutuklandığında cezaevinin tadilatını üstlenip helikopter pisti yaptırdığını anlattı. Ağar'ın isteği üzerine özel uçağı ile Pensilvanya'ya giderek, Fetullah Gülen'i ziyaret ettiklerini belirten Mansimov, AK Parti Elazığ Milletvekili olan Tolga Ağar'ı Yalıkavak Marina'nın yönetim kurulu başkanlığına atadığını kaydetti.
Gazeteci Fatih Altaylı köşesinde, Cüneyt Özdemir ise Youtube kanalında, söyleşiden söz ederken, "Ağar'a neden bu iyilikleri yaptın?" sorusunun Mansimov'a yöneltilmediğini ifade etti.
Aslında söyleşide, bu soruyu dolaylı şekilde yöneltmişim.
Mansimov da "Ağar'ı her zaman milliyetçi bildim, devlet adamı bildim" demişti.
Ancak eleştiriyi dikkate alıp Mansimov'u aradım.
Soruyu doğrudan sordum.
Ağar'a niye iyilik yaptınız? Niye yedi yıl kira almadan oturmasını sağladınız, helikopter pisti yaptınız, oğlunu marinaya atadınız?
İsmail bey, mutlaka bir yakın arkadaşınız var, yok mu? Onun için bir şey yapınca para alıyor musunuz?
Sadece arkadaşınız olduğu için mi yaptınız?
Mehmet beyi ağabey bildim. Çünkü hep Turancılık hakkında konuştu bana. Milliyetçi olduğu için hoşuma gitti. Arkadaş olduk. Haksız yere içeri koyuyorlar gibi göründü. Zaten tanıştığımda hemen "Gel, ev vereyim" demedim ki. Altı-yedi sene sonra verdim. Şöyle diyeyim: 2004'ten sonra tek bir yurtdışı seyahatine Ağar'sız gitmedim. Bir gün ayrı kalmadık. Neredeyse sabah onunla ofise gidiyordum. O da geliyordu. Ofisin dışında villa verdim ona. Kendi ofisimde oda verdim. Diyorlar ki, hayrına mı... Ağar, o senelerde ne iyilik yapabilirdi? Hiç kimse görüşmek istemiyor, herkes kaçıyor. Kimler "Bu adamın yanında ne işi var, uzak tut" diyordu.
Ağar'ın poliste, yargıda ve devletteki ağırlığını...
Ağar'ın AK Parti döneminde oğlu vekil olmadan önce ne ağırlığı vardı? Cezaevindeyken, devlet korumalarını almaya kalktı. İçişleri Bakanı Muammer Güler'den rica ettim, almayın diye. Ağar'ın ne yardımı bana dokunabilir? Tam tersine Emniyet'e yardım ettim.
Ne gibi?
Araç lazım oldu, verdik. Bina lazım oldu, yaptık. En azından üç tane yaptırdım. Tadilat ettirdiğim bir sürü karakol var.
Deniyor ki Mansimov'a koruma hizmeti sağladı.
Tam tersine Ağar'ı PKK sevmez, öbürü sevmez... Ağar, benim yanımda bir tehlikeydi. Ben onu korudum.
Siyasi siyasi ilişkiler kurdu mu?
Ağar, Tayyip beyi benden önce tanıyor ancak benden yakın olduğunu düşünmüyorum. Çokça bakanın "Geliyorsan Ağar'ı getirme" dediğini hatırlıyorum. Allahınız severseniz, kardeş dediğiniz adamdan para alınır mı? Ağar'la tanıştığımda cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları, bürokrasiyi tanıyordum. Ağar'dan daha iyi arkadaşlık ilişkim olduğunu düşünüyorum. Devlette benden güçlü olduğunu sanmıyorum.