Gaziantep’te gazetecilik yapan Mahmut Özkılıç, 27 Nisan 2018’de evinin önünde iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda sol göğsüne ve sağ ayağına kurşun isabet eden Mahmut Özkılıç, kendi deyimiyle ‘ölümden döndü.'
Saldırıyı gerçekleştiren ve ‘azmettiricileri’ olan dört süpheli tutuklandı. ‘Öldürmeye teşebbüsten’ her biri 21 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahmut Özkılıç, cinayetin azmettiricisinin Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay olduğuna dair savcılığa şikayette bulundu. Fakat savcılık bu olaya dair ilk etapta sessiz kaldı, takipsizlik kararı verdi. Ta ki Mahmut Özkılıç'a saldıranların azmettiricisi Selçuk Yiğit, “Bizi gazeteci Mahmut Özkılıç'a Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay saldırttı” itirafında bulunana kadar.
2021’in eylül ayında savcılığa ulaşan bu itiraf mektubunun ardından ‘gizli soruşturma’ başlatıldı.
Başlatılan soruşturmada, itirafçının iddiaları savcılık tarafından incelendi. İncelemelerde, olayın organizatörü olan Sadık Onur Mert, İbrahim Ay ve diğer sanıklar arasında bağlantıları kuvvetlendiren bulgular ortaya çıktı.
Azmettirici ve Ay arasında 15 baz sinyali
HTS kayıtlarında yapılan incelemede, Ay’ın, yaralama olayının organizatörü Sadık Onur Mert ve diğer sanıklarla 16 Şubat’tan olay gününe kadar ayrı ayrı tarihlerde toplamda 15 kere aynı baz istasyonundan sinyal verdiği tespit edildi.
Fakat Ay’ın avukatları, sosyal medyadan yaptıkları açıklamalarda, üç adresteki baz istasyonu sinyali iddialarını yalanlıyor.
Haberleştikleri uygulamayı silmişler
Diğer bir iddia ise sanıkların iletişim kurduğu uygulamayla ilgili. Yapılan incelemelerde, Sadık Onur Mert, Mahmut Polat, Selçuk Yiğit ve Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay'ın ICQ isimli bir uygulamadan haberleştikleri ve olaydan sonra sildikleri anlaşıldı.
Teknik incelemede uyuşturucu detayı
Soruşturma kapsamında, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ay, 28 Haziran 2022’de Gaziantep 5'inci Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yapılan teknik incelemede, 2018’in mayıs ayında Narkotik Şube’ye gelen ve içinde İbrahim Ay’ın da olduğu ‘telefon dinleme talebi listesi’ Ay’ın telefonundan çıktı.
Gazeteci Mahmut Özkılıç'a göre bu talep yazısı, emniyet içerisinde biri tarafından İbrahim Ay’a gönderilmişti. Bilirkişi mahkemeye verdiği beyanında, bu belgeyi kimin gönderdiğinin belli olmadığını fakat geçmiş tarihte çekildiği, Ocak 2022’de Ay’ın telefonuna yüklendiğini söyledi.
İbrahim Ay hakkında gazeteci Mahmut Özkılıç'ın vurulmasından sonra Narkotik Şube’ye gelen talep yazısının içeriğinde ise uyuşturucu vardı.
Tutanaklara göre, İbrahim Ay, Asya ülkelerinden Türkiye’ye, Türkiye’den Avrupa’ya giden uyuşturucunun sevkiyatıyla ilgilenen bir suç örgütü hakkındaki soruşturma kapsamında dinlendi. Hakkında bir delil bulunmayan Ay hakkında kovuşturmaya yok kararı verildi.
‘Vicdanım rahat değil’
Azmettirici Selçuk Yiğit, Eylül 2021’de savcılığa verdiği ifadeden önce ailesiyle yaptığı görüşte, “Bize Mahmut Özkılıç'ı İbrahim Ay vurdurttu. Vicdanım hiç rahat değil” dedi. Ardından savcılığa yeniden ifade verdi.
Ay’ın avukatları, Selçuk Yiğit’in yeniden ifade vermesine dair “Mahmut Özkılıç’ın avukatıyla iki kere görüşüyorlar. Ardından bu ifadeyi veriyor. Bir yönlendirme olabilir” iddiasında bulunuyor.
Yiğit ise savcılıkta, “Olaydan iki ay önce Gaziantep Üniversitesi’ndeki kafede Sadık Onur Mert ile otururken İbrahim Ay, WhatsApp üzerinden aradı. Mahmut Özkılıç’ı kastederek, 'Daha önce seninle görüşmüştük, o ib*eyle görüş yerinde dursun'" dedi.
Yiğit’in anlatımlarına göre Mahmut Özkılıç’ın kendilerine küfür ettiği gerekçesiyle bacağına sıkılmasına karar veren grup, bu işi yapabilecek bir tetikçi aramaya başladı.
İfadesinde, mahalleden tanıdığı Yılmaz Duman’ın daha önce tetikçilik yaptığını bildiğini söyleyen Yiğit, “Sadık Onur Mert’e durumu söyledim. Bana ‘Emniyetle sıkıntılıyım, ben görüşmeyeyim. 50 bin TL’ye yapsın’ dedi. Yılmaz Duman da bu parayı kabul etti” ifadelerini kullandı.
Yiğit'e göre Sadık Onur Mert ise bu olay için İbrahim Ay'dan elden 400 bin TL aldı. Savcılık, yaptığı incelemede Sadık Onur Mert ve eşinin 26 Mart ve 19 Nisan 2018 tarihlerinde toplam değeri 527 bin TL olan iki taşınmaz aldıklarını tespit etti. Fakat bu para, banka hesabından çekilmemişti. İkilinin hesaplarında bahsi geçen meblağ hareketliliği de bulunmuyordu.
Savcılık, bu durumu 'hayatın olağan akışına aykırı' bulurken kuyumcuda yapılan aramada ele geçen defterde, Sadık Onur Mert ve İbrahim Ay'ın isimlerinin olduğu anlaşıldı. Ayrıca İbrahim Ay, 19 Nisan 2018'de kuyumcuyu aramıştı.
Ay'ın sosyal medya hesabından avukatları tarafından yapılan açıklamada ise bu iddia, "Söz konusu kuyumcudan alınan altının 19 Haziran 2021 tarihinde 10 gramlık bilezik olduğu, altının o zamanki gram fiyatının 480 TL olduğu, ödemesini de aynı gün kredi kartımla 4 bin 800 TL olarak yapmıştım" denilerek reddediliyor.
'Biz gözaltındayken polisler Ay’a mesaj attı: Senlik bir durum yok Başkan'
Selçuk Yiğit, gözaltına alındığı sırada polis memurlarının tavrı nedeniyle ifade vermediğini söylediği ifadesinde, “Beni gözaltına alan polisler, araçtayken İbrahim Ay ve Sadık Onur Mert ile yazışıyorlardı. İbrahim Ay’a ‘Senlik bir durum yok Başkan’ mesajı attığını gördüm” derken şube müdürüne konu hakkında bilgi verdiğini belirtti.
Savcılık, İbrahim Ay için cinayete azmettirme suçlamasından müebbet hapis cezası istiyor. Davanın ilk duruşması ise 8 Aralık'ta görülecek.
Ay Ailesi iddiaları reddediyor
İbrahim Ay'ın eşi Meral Ay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, eşi hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını söylerken, eşinin tutuklanacağının daha önceden bilindiğini, bazı gazetecilere kelepçeli şekilde fotoğrafının çekilmesi için para verildiğini iddia etti.
Ayrıca Meral Ay, MHP Gaziantep milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan'ın 15 ay önce cezaevinde yatan bir tanıdığının arkadaşına, birine iftira atması halinde cezaevinden çıkarılacağına dair söz verdiğini ileri sürdü.
Ay'ın avukatlarından Bektaş Şarklı halktv.com.tr'ye yaptığı açıklamada, "HTS kaydı ve ortak baz bilgisi olduğu dışında iddianamede zorlamayla hazırlanmış. Yargıtay'ın büyükşehirlerde baz kayıtlarının delil olarak kullanılamayacağına dair kararı var. Uyuşturucu soruşturmasında da takipsizlik kararı verildi" dedi. Şarklı son olarak müvekkinin ilk duruşmada tahliye edileceğini düşündüklerini belirtti.