CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’nın Salihli ilçesinde esnaf ziyareti yaptı.
Bir pideci esnafı artan maliyetlerden yakınarak, şunları söyledi:
"25-30 liraya sattığımız pidenin porsiyonu 40 lira oldu. Alım gücü düşük. Geçen sene 250 porsiyon pide satıyorsak şu an 150 porsiyon satabiliyoruz. Bir çuval un 300-350 liraydı, şu an 540 lira. Yumurtanın kolisi 30 liraydı şimdi 62 lira. Bir koli ayran 15 liraydı şimdi 45 lira. Maliyetler arttığı için fiyatı mecburen ürünlere yansıtıyoruz. İçecekle birlikte hesap 50 lirayı buluyor. Dört kişilik bir aile 200-250 lira hesap ödemek zorunda kalıyor. Pide 30 lirayken daha çok para kazanıyorduk şimdi o parayı kazanamıyoruz. Masrafları bile çıkaramıyoruz. Böyle bir dönemi hiç görmedik. Ne cebimiz para görüyor ne bir şey alabiliyoruz. Toptancılar bile bize 10 çuval 20 çuval un alın, stok yapın, yılbaşından sonra zamlanacak diyor. Almam gereken unu zor alıyorum nasıl stok yapayım? Zamların durması lazım."
'Çocuklar için bayat simit alıyorlar'
Sürekli artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşların artık simidin de ekmeğin de bayatını tercih ettiğini söyleyen bir fırıncı esnafı ise şöyle konuştu:
"Akşam beşten sonra gelip bayatlamış olanlarını alıyorlar. Tanesi 7 lira olan ekmeğin bayatını 3,5 liraya satıyorum. Saat 5-6 gibi iş çıkışı gelip bu bayat ekmeği alıyorlar. Simidin tanesi 4 kira. O fiyata taze simit alabilen yok. Akşama doğru, sabahtan kalan simitleri beşerli halde poşetlere koyuyoruz. O zaman simidin tanesi 1,5 liraya geliyor. Gelip onları alıyorlar. Bu aldıkları bayat simitleri de ertesi gün okula giden çocuklarının beslenmesine koyuyorlar."
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, esnaf ziyareti izlenimleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Artan enflasyon ile aileler için en büyük sorun beslenme oldu. Okullarda çocukların beslenme çantalarında görünen tablo çok vahim. Çocuklar okula aç gidiyor, beslenme çantasıyla giden çocuklar da yeterli ve dengeli beslenemiyor. Çocuklar proteini unuttu. 6-12 yaş arasında dengesiz beslenme çocuğun gelişimini etkiliyor, hastalıklara karşı dirençsiz kılıyor ve okul başarısını düşürüyor. Bunun için çocukların her gün süt ürünleri, et, yumurta gibi besinleri alması gerekiyor. Ancak ailelerin bu protein kaynaklarını alacak parası yok. Eve bu ürünler girmeyince de aileler beslenme çantalarına bayat simit ya da boş ekmek koyacak hale geldi. Velilerin yaşadığı işsizlik, yoksulluk, sosyal yardımlara muhtaç olma hali özellikle tam zamanlı okullarımızda eğitim gören çocuklarımızda çok daha ciddi sorunlara yol açıyor. Durum bu kadar içler acısıyken Millî Eğitim Bakanlığı ücretsiz okul yemeği için hâlâ ‘fayda-maliyet analiz çalışması’ yürütüyor. Çocuklarımızın sağlığı ve geleceği her türlü hesap kitabın üstündedir. Bakanlık ücretsiz okul yemeği uygulamasını ülke genelinde bir an önce başlatmalıdır”