Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yanında yaşayan ailenin 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Uşşaki Tarikatı'nın şeyhi Eyüp Fatih Şağban, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 'zincirleme şekilde çocuğun istismarı' suçundan 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Uşşaki tarikat lideri olduğu ileri sürülen Eyyüp Fatih Şağban'ın, başka bir çocuğa istismarda bulunduğu iddiasıyla şikayet edildiği ortaya çıktı. Şikayet hakkında savcılık takipsizlik kararı verdi.
Mağdur çocuğun ifadesine yer verildi
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre; 7 Ocak 2021'de yapılan gizli ihbarda, Eyyüp Fatih Şağban'ın başka bir müridinin 10 yaşındaki çocuğuna istismarda bulunduğu ileri sürüldü.
İhbarda, Şağban'ın ceza aldığı istismar vakasındaki mağdur çocuğun "Dergahta 10 yaşlarında bir kız vardı. O da bana Fatih'in onu kucağına oturttuğunu anlatmıştı. Bu da benim yaşadığım olayla aynı gün oldu" şeklindeki ifadesine de yer verildi.
Anne ve çocuk ifade verdi
Şikayetin CİMER tarafından Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmesi üzerine başlatılan soruşturmada, Şağban hakkındaki ikinci istismar iddiasında adı geçen çocuk ve annesi ifadeye çağrıldı.
Anne, ifadesinde böyle bir olayın yaşanmadığını, böyle bir olayın yaşanması halinde çocuğunun kendisine anlatacağını belirtti.
Çocuk ise, pedagog eşliğinde alınan ifadesinde, Eyyüp Fatih Şağban'ın yanına kalabalık bir şekilde gittiklerini, şeyhin elini öptüğünü, mağdur çocukla da dergahta tanıştıklarını söyledi.
Savcılık: Soyut iddialar
Savcılık, şikayetle ilgili takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararının gerekçesi şöyle açıklandı:
"Her ne kadar CİMER'e yapılan ihbarda şüphelinin, mağdura 'çocuğun cinsel istismarında bulunması nedeniyle ihbarda bulunulmuş ise de, mağdurun ve mağdurun annesi müştekinin alınan beyanlarında söz konusu olayın olmadığını beyan ettikleri, söz konusu ihbarın soyut nitelikte kaldığı, bu iddialara ilişkin iddiaları destekleyen başkaca tanık, belge ve benzeri somut bir delile ulaşılmaması nedeniyle soyut nitelik taşıdığı, aksine bir delilin de dosyaya yansımadığı, böylece şüpheli hakkında üzerine atılı suçtan kamu davası açmaya yeterli derecede şüpheye ulaşılamadığı anlaşılmakla kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."