Halk TV'de gazeteci Ayşenur Arslan'ın sunumuyla ekrana gelen Medya Mahallesi programına bağlanan, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, AKP'nin iktidara geldiğinde vurguladığı 'ılımlı İslam' söylemini ve Milli Görüş hareketinden doğan AKP'nin geldiği noktayı değerlendirdi.
Erbakan daha gerçekçiydi
54'üncü Erbakan ve Çiller hükümeti bakanı olan Bahattin Yücel, Erbakan'ın Milli Görüş hareketininden doğan bir AKP'den sonra gelinen noktadaki AKP'yle ilgili şöyle konuştu:
"Erbakan biraz romantik bir tarzda sunni Arap dünyasının liderliğini gerçekleştirebileceğini düşünüyordu. Erbakan bunu duygusal ve diplomatik tarzda yapmak istiyordu. Sanıyorum sayın Erdoğan daha aktif bir şekilde özellikle Arap dünyasında yeni müttefikleri ve yeni siyasal çizgileri uyuşan kesimlerle daha sıkı bir işbirliği denedi. Mısır'da bu oldu fakat maalesef ters tepti. Suriye konusunda da yine aynı şekilde, biraz da mezhepsel bir çatışma. Orada yine sunni Arap anlayışını temsil ederek oradan bir hareket üretmeye çalıştı. Sanıyorum yine aynı şekilde daha kapsamlı bir şekilde bunu daha kapsamlı bir şekilde nasıl gerekleştireceğine ilişkin bir takım tasarımları var. Ayasofya'nın ibadete açılması, Ayasofya imamının Abdülmecit dönemindeki gibi Seyhülislam'dan sonra ikinci İslami referans kaynağı gibi çıkıp her konuda demeçler vermesi bir kurgu gibi geliyor bana. Erbakan romantik görünmesine rağmen daha gerçekçiydi. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tutumunun hem Türkiye'ye hem de kendilerine pek yayarlı olacağı kanısını taşımıyorum."
"AKP bütün yapılanmasını ekonomik alana kaydırdı"
Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel AKP'nin 'ılımlı İslam' söylemiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
"AKP ılımlı İslam söylemini siyasal olarak savunuyor olabilir ama AKP 'ılımlı' değil 'ticari İslam' tarafını seçti. AKP bütün yapılanmasını ekonomik alana kaydırdı. O yüzden ortaya çıkmış böyle bir durum var. Çok hayalci bir tutumla İslam dünyası liderliğinin Türkiye'deki gibi müslüman çoğunluğun algısını yönetmek anlamında devreye sokulduğunu görüyorum. Öyle olmasaydı Rusya ile bu kadar yakınlaşmazlardı."