İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nda 6 yaşında bir kız çocuğuna yönelik istismarın ortaya çıkması tarikat konusunu tekrar gündemin en önemli meselesi haline getirirken İsmailağa Cemaati bu konuda öne çıkan yapılardan oldu.
Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ise bu yapının medyatik isimlerinden. Cübbeli Ahmet kimdir sorusu beraberinde yaptıklarını da gündeme getirdi.
Bağlı olduğu İsmailağa Cemaati’nin üyelerini ciddi biçimde etkileyen Ünlü tartışmalı sözleriyle de biliniyor.
Uydurma rivayet
Cumhuriyet'ten Can Uğur'un haberine göre, Cübbeli, kişiliğinin yanı sıra verdiği vaazlarla da gündeme geliyor. İlahiyatçılara göre Ünlü’nün kaynaklara dayandırdığı söylemlerin bazıları birincil olmayan ve üzerinde dini otoritelerce uzlaşılmayan kaynaklara dayanıyor.
Söz konusu eleştirilerin benzeri yine Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan ve 2019 yılında kamuoyunun gündemine gelen Tarikatlar raporunun Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet) bölümünde dile getiriliyor.
İlgili bölümde “Ünlü hadisleri parçacı, bazen zahiri bazen batini bir yaklaşımla açıklamakta ve her birini dini açıdan mutlak hüküm ifade eden kesin naslar gibi sunmaktadır. Oysaki bir hadisin sahih olması bile onun amele konu (ma’mülün bih) olması için yeterli olmazken o, gerek eserlerinde gerek sohbetlerinde çok sayıda zayıf ve uydurma rivayete yer verebilmektedir” deniyor.
Bu durum da beraberinde tartışmaları ve ayrımcı söylemleri doğuruyor .
Ünlü kaynaklarının tartışmalı olduğuna yönelik eleştirilere ise şöyle yanıt veriyor:
"Biz Allah’ın bu alimlerine, velilerine, dostlarına güveniyoruz. O nedenledir ki, biz hadislerin kaynağını sormuyoruz, zayıf mıdır değil midir kurcalamıyoruz, inanıyor ve kabul ediyoruz. Yeter ki Ehl-i Sünnet bir alimden duyalım ya da Ehl- Sünnet bir alimin eserinden okuyalım. Bu bizim için yeterlidir."
Ünlü, bununla beraber bazı rivayetleri birilerinin rüyasına dayandırarak kürsü konuşmaları yapmasıyla da ‘ünlü’.
Ahmet Mahmut Ünlü’nün bu söylemleri yanında yaptığı konuşmalarda ve yazdığı yazılarda dine dair ilginç çıkışları mevcut.
Ticarette başarının sırrını anlattı
Erbain-i İdrisiyye adlı eserinde belirli virdleri (rutin halinde devamlı çekilen zikir) belirli sayı ve günlerde okuyacak kişinin bu dünyada her şeye sahip olabileceğini iddia ediyor. Ünlü aynı eserinde ticarette başarılı olmaktan çalınan bir şeyin bulunmasına kadar birçok konuda çeşitli formülasyonlar sunuyor.
Cinsel uzva okunacaklar
Ünlü’nün önerileri bununla da sınırlı değil. İsmailağa Cemaati'nin yayınevi Tuana Basın Yayın'dan çıkan "Şifa Ayetleri" isimli kitabında Ünlü, erkek cinsel organına okunması gerektiğini ileri sürdüğü ayetlere de yer veriyor.
Ünlü, erkek cinsel organına okunacak ayetlerle “kişi ebediyen iktidarsızlık görmez ve çok güçlü olacağından dolayı ölünceye kadar hiçbir itirazla karşılaşmaz” ifadelerini kullanıyor. "Erkeğin tenasül uzvu için okunacaklar" için dört ayrı tertip olduğunun altını çiziyor.
Kabir azabından koruyan kefen
Cinsellik konusunda bunları yazan Ünlü, kefen konusunda bir sohbetinde ilginç ifadeler dile getiriyor.
Geçen yıllardaki bir sohbetinde kürsünden bir kefen hakkında konuşan Ünlü, söz konusu kefenin kişinin cansız bedeni mezara konduktan sonra onu kabir azabından koruyacağını, büyük günah sahibiyse bile kabrinde rahat edeceğinin altını çiziyor. Ünlü kefeni övdükten sonra kefenin nerede satıldığını da konum bildirerek dile getiriyor.
Hz. Muhammed’i gösteren terlik
Ünlü, satış konusunda kefenle de sınırlı kalmıyor. Ünlü bir başka sohbetinde terlik tanıtıyor. Nal-ı Şerif denilen bir terliği tanıtan Ünlü, söz konusu sohbetinde, bu terliği giyenlerin Hz. Muhammed’i rüyasında göreceğini ileri sürüyor.
Ünlü, bu terlikleri giyenlerin evinin bereketli olacağını, evlerinin yanmayacağını, evin içerisindeki eşyaların çalınmayacağını da eklemekten geri durmuyor.
TV ve radyo ‘starı’
Ünlü’nün İsmailağa Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen Lalegül Tv ve Lalegül Fm kanallarında yaptığı konuşmalar ile Cemaate ait yayın organlarında yer alan yazıları benzer biçimde dikkat çekici iddialara sahip.
Ünlü, sözlerini eleştiren bunun dinle bağının olmadığını belirten ilahiyatçıları dinden çıkmakla itham ediyor. Bu nedenle sürekli polemiklerle anılan bir isim olarak kamuoyunun da gündeminde yer ediniyor.