BirGün’den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, genel bütçeden dernek ve vakıflara aktarılan tutar yıllık bazda 165 kat arttı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat çocuklarının kurucu ya da yönetici olduğu yapıların yanı sıra diğerlerine de büyük mali destek sağlandı. Taşınmaz tahsisi, vergi muafiyetleri gibi istisnaların yanı sıra bütçeden 2004'ten bu yana aktarılan tutar 12 milyar lirayı geçti. Ancak tüm taleplere karşın iktidar bu paraların kimlere ve ne karşılığı verildiği ise hiçbir zaman açıklamadı.
Bütçenin, “Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler” ana başlığı altında yer alan, “Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara…” bölümünde açıklanan rakamlar kamunun bu oluşumlara aktardığı tutarın her yıl katlanarak arttığını ortaya koydu.
En çok yardım Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan
2004'te 9 milyon 339 bin TL olan yardım toplamı, 2022’nin 10 aylık döneminde 1 milyar 543 milyon liraya fırladı. Bu kuruluşların mal ve hizmet alımlarının finansmanı amacıyla yapılan yardımların tutarı da 8 milyar lira oldu. Bina, ulaşım aracı, makine-demirbaş alımı, inşaat işi gibi sermaye niteliğindeki harcamalarını karşılamak için de karşılıksız yardım yapıldı. Bu kuruluşlara bütçeden borç da verildi.
Geçmiş yıllarda genel bütçeli idareler arasında en fazla transferi Milli Eğitim Bakanlığı yaparken geçen yıl birinci değişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı genel bütçeli idarelerin yaptığı 752 milyon liralık cari transferin 292 milyon lirasını tek başına aktardı.
Kültür Bakanlığı’nı 170 milyon lira ile Sağlık Bakanlığı, 136 milyon lira Gençlik ve Spor Bakanlığı, 95 milyon lira ile Diyanet İşleri Başkanlığı, 42 milyon lira ile de İçişleri Bakanlığı izledi.
Milli Eğitim Bakanlığı 7 milyon lira ile altıncı sıraya geriledi.
Kime yardım edildiği açıklanmadı
Sayıştay, Genel Faaliyet Raporu’nda her yıl, merkezi bütçeden yardım alan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllerin faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelere kurum faaliyet raporlarında yer verilmesi gerektiği uyarısında bulunuldu. Sadece yardım yapan idarelerin açıklandığı ifade edilerek, “Bu durumun sorumluluk ilkesi gereği hesap verebilirlik ve mali saydamlığı zedeleyecek nitelikte olduğu değerlendirilmektedir” denildi.