6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş'ta 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında tutuklu sanıklardan Kervan Pastanesi yetkilerinin avukatı Ersan Şen, duruşmada kullanılan "Bizde cezasızlık kültürü var" ifadeleriyle küplere bindi.
Şen, "Mahkemeleri beğenir ya da beğenmezsiniz, kararı kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini itham edemezsiniz. Başından beri yapılan tadilatın binanın yıkımına neden olmadığını savunuyoruz" dedi.
35 KİŞİYE MEZAR OLAN EZGİ APARTMANI DAVASI
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin ikisi tutuklu, biri firari olmak üzere toplam 12 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile tutuksuz sanık fenni mesul Mehmet Tekin, depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları katıldı.
Firari sanık Ertan Danacı ise duruşmada yer almadı.
"İŞİ KÜÇÜK GÖRDÜK, İZİN ALMADIK"
Tutuklu sanıklardan Mustafa Pekel, suçsuz olduğunu öne sürdü. Mahkemede ifade veren Pekel, binanın zemin katındaki tadilat işlerini firari sanık Ertan Danacı'ya verdiğini ve 2017 yılında yapılan çalışmaların binanın yıkımına neden olduğunu düşünmediğini söyledi. Kolon ve perde beton kesimi iddialarını reddeden Pekel, bu tür bir işlem yapmadıklarını ileri sürdü.
Tadilat işlemleri için herhangi bir resmi kuruma başvurmadıklarını itiraf eden Pekel, "Herhangi bir kurumdan tadilat izni almadık. İşi küçük gördük, izin almadık. Maraş'ta o dönem böyle bir uygulama yoktu" ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı'nın, "İki yıldır dava sürüyor, neden gelip teslim olmadın?" sorusuna ise Pekel, "Korktum, tutuklanacağım diye gelemedim" şeklinde yanıt verdi.
Diğer tutuklu sanık, pastane yetkilisi Sami Kervancıoğlu ise savunmasında, "İşleri Mustafa Pekel takip eder, tadilatı ise Ertan Danacı yapar" dedi.
"ASTIKLARI ASTIK, KESTİKLERİ KESTİK; AMA İZNİ BİLE ALMAMIŞLAR"
Depremde oğlu, gelini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu, bilirkişi raporunda yer alan "kesilen kolonlar binanın yıkılmasına sebep olmadı" yönündeki ifadeleri kabul etmediğini belirterek, bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Mustafa Pekel ve Sami Kervancıoğlu'nun 703 gün sonra yakalandığını hatırlatan Göksu, "703 gündür firar etmişler, gelmişler, "suçsuzum" diyorlar. 703 gündür neredeydiniz? Villada tatil yapmışlar, suçsuzlarmış. Bana, "bunlar zengin başademezsin" diyorlar. Ama ben sonuna kadar çocuklarımın hakkını savunmaya devam edeceğim" dedi.
Kamu görevlilerinin duruşmadan bağışık tutuklmasına tepki gösteren Göksu, "Şimdi Ertan Danacı'yı suçluyorlar. Ertan Danacı iki yıl yattı, bunları satmadı; bunlar iki ay yattı, Ertan Danacı'yı sattılar. Tadilat izni almaya bile tenezzül etmemişler. Astıkları astık, kestikleri kestik; ama izni bile almamışlar" dedi.
Müşteki avukatları, Pekel ve Kervancıoğlu'nun tutukluluk halini devamını, firari Ertan Danacı'nın bir an önce yakalanmasını talep etti.
Firari sanık Ertan Danacı'nın avukatı, müvekkili hakkındaki tutuklama kararının kaldırılmasını; sanık Mehmet Tekin'in avukatı, adli kontrol kararının kaldırılmasını; kamu görevlilerinin avukatları ise müvekkillerinin beraatını talep etti.
ERSAN ŞEN O İFADELERLE KÜPLERE BİNDİ
Kervan Pastanesi yetkililerinin avukatı Ersan Şen, beyanında duruşmada kullanılan "Bizde cezasızlık kültürü var" ifadelerine sinirlenerek Kervan Pastanesi yetkililerini şu ifadelerle savundu:
- "Müdahil taraf, "Bizde cezasızlık kültürü var" diyor. Mahkemeleri beğenir ya da beğenmezsiniz, kararı kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini itham edemezsiniz.
- Başından beri yapılan tadilatın binanın yıkımına neden olmadığını savunuyoruz. Gelen iki üniversite bilirkişi raporu da bu yönde. Biz bilirkişi raporuna değil, size güveniyoruz. Eğer raporlar istedikleri gibi gelseydi, şimdi raporları kutsarlardı. Tadilat ile yıkım arasında nedensellik bağı kurulmazken, bu kişilerin olası kastla cezalandırılmasına nasıl karar verebiliriz? Biz olası kastla, bilinçli taksirle veya taksirle suçlanmalarını kabul etmiyoruz."
SAVCI, KERVANCIOĞLU VE PEKEL'İN TUTUKLULUKLARININ DEVAMINI TALEP ETTİ
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkında; üzerlerine atılı suçun niteliği, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi ve adli muayene raporları, tanık ve müşteki beyanları, olay yeri inceleme ve diğer tutanaklar dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunduğunu belirtti. Sanıkların uzun süre firari kalmaları, ancak olaydan yaklaşık iki yıl sonra yakalanabilmeleri ve isnat edilen suçun cezasının ağırlığı göz önüne alındığında, tutukluluğun bu aşamada ölçülü olduğu, adli kontrol tedbirinin ise yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcı, firari sanık Ertan Danacı hakkında çıkarılan yakalama kararının sürdürülmesini, sanık Mehmet Tekin'in adli kontrol tedbirinin devamını ve bilirkişi raporlarındaki görüş farklılıklarının giderilmesi için teknik bir üniversiteden yeni kusur raporu alınmasını talep etti.
"EN AZINDAN ADLİ KONTROL ŞARTIYLA TAHLİYE EDİN"
Mustafa Pekel ve Sami Kervancıoğlu, savcının mütalaasına itiraz ederek tutukluluk hallerinin kaldırılmasını, Pekel ise en azından adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.
DURUŞMA 12 ARALIK'A ERTELENDİ
13 saatlik duruşmanın ardından mahkeme heyeti, tutuklu pastane yetkilileri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in tutukluluk halinin devamına, firari sanık Ertan Danacı hakkında çıkarılan yakalama kararının sürdürülmesine ve yeni bir bilirkişi raporu alınmasına hükmederek duruşmayı 12 Aralık'a erteledi.