Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik 17 Haziran 2021’de Onur Gencer tarafından düzenlenen silahlı saldırı sonucu parti üyesi Deniz Poyraz katledildi. Deniz Poyraz’ın, katledilmesine ilişkin açılan davanın dördüncü duruşması bugün görülmeye başlandı. Bayraklı ‘da bulunan İzmir Adliyesi 7'inci Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi HDP'nin çağrısıyla Adliye önünde bir araya gelen siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları basın açıklaması düzenledi. Adliye önündeki açıklamanın ardından Poyraz ailesi, HDP'li yöneticiler, avukatlar, duruşmayı takip eden çok sayıda baro yöneticisi ile STK temsilcisi ve kadın örgütleri duruşma salonuna alındı. Önceki celsede SEGBİS ile bağlanan sanık Onur Gencer, bu duruşmada mahkeme salonunda hazır bulundu.
Gazete Duvar'dan Özlem Kara'nın haberine göre, İzmir Baro Başkanı ve katılan vekili Av. Özkan Yücel sanığa soru sormak için söz almak istemesinin ardından mahkeme başkanı, yetki belgesi ile katılan vekillerin doğrudan soru sorma haklarının olmadığını belirterek sadece vekaletnamede adı yazılı vekillerinin soru sorabileceğini ifade etti. Muş Baro Başkanı ve müşteki vekili Av. Kadir Çelik söz olarak mahkemenin aldığı ara kararın CMK'ya açıkça aykırı olduğunu, asilin beyanın vekillik için yeterli olduğunu dile getirdi.
Mahkeme, itirazlar üzerine 'soru yöneltilmesi' talebini kabul etti
Müşteki vekilleri ile mahkeme heyeti arasında yetki belgesi verilen avukatların sanığa doğrudan soru sorma hakkı üzerinden tartışma çıkmasının ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi. Duruşma verilen aranın ardından avukatlar, soru sorma haklarının ellerinden alınmaması yönündeki itirazlarını sürdürdü. İtirazlar üzerine talepleri kabul eden mahkeme başkanı, soruların yöneltilmesine karar verdi.
Sorulara cevap vermedi
Mahkemenin kararının ardından avukatlar tarafından çapraz sorguya başlandı. Avukatlar, Gencer’e “Bulunduğunuz yerde Türkiye’nin birlikte hareket ettiği silahlı milislerle tanıştınız mı” sorusunu yöneltti. Sorulan soruya “evet” diyen Gencer, daha sonra sorulan soruların birçoğuna cevap vermedi. Sanık Gencer, Avukat Özkan Yücel’in “Sizinle birlikte Suriye’den dönen arkadaşlarınız oldu mu, HDP ve Kürtler ile ilgili düşüncenizin ne kadarını Osman Tanrıverdi ile paylaştınız, Gamze Açar’ı tanır mısınız” sorularına da cevap vermedi. Öte yandan sanık Gencer, “can güvenliği” nedeniyle bir kısım sorulara itiraz etti. Avukat Yücel, “Şehirlerarası ziyaretlerinde Suriye’de ilişkilendiğiniz kişilerle iletişime geçtiniz mi” diye de sorarken, katil Gencer, “Onu da siz bulun” diye cevap verdi.
Mahkeme başkanı itirazları reddetti
Avukat Yücel’nin sormuş olduğu soruların, birçoğuna kesik cevaplar vermesi sonucu duruşma salonundaki avukatlar duruma itiraz etti. Mahkeme başkanı ise Gencer’in “belki, olabilir de olmayabilir de, yapmış da olabilirim, yapmamış da” cevaplarıyla ilgili avukatların itirazlarını reddetti.
'Paylaşımları ben silmedim'
Avukat Yücel, saldırı sonrası silinen görüntülere ilişkin soru yöneltti. Yücel'in “Saldırıdan sonra gözaltına alındığınızda kolluk telefonunuza ne zaman el koydu” ve “Olay gününde sosyal medya hesaplarınızdan kimi görüntüler silindi, paylaşımları kim sildi” sorularına yanıt veren sanık Gencer ise paylaşımları kendisinin silmediğini ileri sürdü. Gencer, Yücel’nin “Ülkücülerle bir ilişkiniz var mı” sorusuna ise “Herkesle var, bir tek sizinle yok” diye cevap verirken, “Ben kendimi anarşist olarak tanımlıyorum” dedi.
'Tanıyorum ama söylemem'
Avukat Yücel, saldırı talimatının MHP Genel Merkezi’nden geldiğine dair iddialar olduğunu belirterek durumun araştırıldığını ifade etti. Sonrasında avukat Yücel, Gencer’e bir toplantı fotoğrafı göstererek, fotoğraftakilerin kim olduğunu sordu. Gencer ise “Tanıyorum ama söylemem” diye cevap verdi. Ayrıca Mahkeme başkanı Yücel’in, “MHP Genel Merkezi’nde tanıdıklarınız var mı” sorusuna itiraz etti.
'Canı yanan sizsiniz cevabını siz bulun'
Avukat Yücel’in, “Whatsapp konuşmalarınızda olaya ilişkin onay almaya çalıştığınız anlaşılıyor. Madem tek başınıza yaptınız buna neden gerek duydunuz” sorusuna da cevap vermeyen sanık Gencer, “Suriye’de SADAT militanlarından birisiyle tanıştınız mı” sorusuna da “belki” dedi. Gencer’in, Abdullatif Koçak’ın ismini duyunca duraklamasının ardından neden duraksadığını soran avukat Yücel’e Gencer’in, “Canı yanan sizsiniz cevabını siz bulun” cevabı salondan tepki topladı. Katil Gencer, daha önce sorulan ve “can güvenliği” diyerek cevaplamayı reddettiği “Gamze Açar’ı tanır mısınız” sorusuna daha sonrasında “Evet tanıyorum” dedi.
'Cevabını biliyorsunuz, binanızı kana buladım'
Avukat Yücel’in sorularının ardından dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, sanık Gencer’e soru sormaya başladı. Avukat Ağaç ile Gencer arasında geçen konuşmalar şu şekilde:
Ağaç: İzmir poligona sizi kim yönlendirdi?
Gencer: Birisi tavsiye etti.
Ağaç: Hangi sohbet sırasında böyle bir önermede bulundu?
Gencer: Silahlar üzerinde konuşurken.
Ağaç: Bu kişiyi tanıyor musunuz?
Gencer: Hayır
Ağaç: 14 Haziran’da poligondan aldığın 15 merminin hepsini kullandın mı? Kullanmadıklarını ne yaptın?
Gencer: Cevabını biliyorsunuz. Binanızı kana buladım.
Katil Gencer, sonrasında “Poligona hangi sıklıkla gidersiniz”, “Poligonda kayıt defteri var mıydı”, “Defteri siz mi görevli mi doldurdu”, “Poligonda eğitim aldığınız kişilerin ismi nedir”, “Umut Işık size mesleki bilgileri hakkında paylaşımda bulundu mu”, “Alican size Manisa Urganlı’da özel silah ders verdi mi”, “Oytun Yüksel bu eğitimler sırasında yanınızda mıydı”, “Silahlarla ilgili soruları neden İbrahim Akıl’a sordunuz” sorularına ise cevap vermedi.
Erdoğan stıckerına 'onu da öldürmek gerek' cevabı
Bunun üzerine Ağaç, “Sorduğumuz sorulara ‘cevap yok’ şeklinde cevap vermeniz bir örgütle bağınız olduğunu ortaya çıkarıyor” dedi. Ağaç daha sonra asker olan İbrahim Akıl üzerine sorularına devam ederken aralarında şu konuşmalar geçti:
Ağaç: İbrahim Akıl’ı siyasal olarak nereye koyarsınız?
Gencer: Baş köşeye koyarım.
Ağaç: İbrahim Akıl’la konuşmalarınızdan olayı beraber planladığınız anlaşılmakta. Bunu ne zaman planladınız?
Gencer: Kendisinin bir alakası yok.
Ağaç: İbrahim Akıl 3 ay Suriye'de kaldığınız söylüyor. Kaldınız mı?
Gencer: Hayır
Ağaç: İbrahim Akıl’ın ne zaman Suriye’ye gittiğini biliyor musunuz?
Gencer: Gidip gitmediğini bilmiyorum
Ağaç: Yazışmalarda İbrahim Akıl’ın size Recep Tayyip Erdoğan stickerı gönderdiği sizin de ‘Yobaz. Onu da öldürmek gerekiyor. Sen yap ben sana içeride bakarım’ yazdığımız görülüyor. Bunu açıklar mısınız?
Gencer: Sadece şakaydı
Ağaç: Bu ülkenin cumhurbaşkanına suikast düzenlemenin suç olduğunu bilmiyor musunuz? Emniyet bu yazışmayı görmesine rağmen size neden bunu sormadı?
Gencer: Onu emniyete sorun
Ağaç: İbrahim Akıl'la yaptığınız yazışmalar gözaltına alındığınızda duruyor muydu? Konuşmaların bütünlük arz etmediği anlaşılmakta. Sizin dışınızda birisi bu yazışmaları silmiş olabilir mi?
Gencer: Bilmiyorum.”
Ağaç’ın sorularının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Deniz Poyraz’ın katilinin arkasındaki güçler bugün yine ortaya çıktı
HDP Merkez Yürütme Kurulu ise davaya ilişkin yaptığı açıklamada şunlara yer verdi:
"Katliamın gerçekleştirildiği günden bugüne, bu saldırının planlı ve örgütlü olduğunu, azmettirenlerin ve planlayanların bilinerek karanlıkta bırakıldığını, katilin korunup kollandığını ve bu güvenle hareket ettiğini, devlet içindeki odakların kaos planları peşinde olduklarını her fırsatta söyledik.
Bugün yeni bir felaketin eşiğinden dönüldü. Duruşma öncesinde İzmir Adliyesi önüne il ve ilçe yöneticilerimiz, siyasi parti ve STK temsilcileri, milletvekilleri didik didik aranarak alınırken, elinde uzun namlulu silah olan bir şahıs arama noktalarından rahatça geçmiş, adliye önüne girmiş ve yeni bir saldırı girişiminde bulunmuştur.
Bugünkü saldırı girişiminden önce, dün, yani 17 Haziran 2022 Pazar günü sabah saatlerinde Akın Akgöz isimli bir şahıs, milletvekillerimize ‘‘… Siz İzmir Adliyesi önünde toplanın, biz de bir kardeşimizi canlı bomba olarak yollayıp…’’ vb. şeklinde açık tehdit mesajları göndermiştir. Biz, bu şahıs ve tehditleri hakkında ilgili mercileri dün sabah uyardık.
Bu saldırı girişimi bir kez daha ilk günden beri dile getirdiğimiz iddialarımızı doğrulamıştır. Bir kez daha iktidara, İçişleri Bakanlığı’na ve İzmir Emniyeti’ne soruyoruz:
- Bu saldırgan ile vekillerimizi tehdit eden kişi arasında bir bağ var mıdır?
- Bu saldırgan ile Deniz Poyraz’ı katleden kişi arasında bir bağ var mıdır?
- Bu saldırgan da önceki katil gibi aynı odaklar ve çeteler tarafından eğitilmiş midir?
- Bu saldırgan da Deniz Poyraz katliamını gerçekleştiren güçler tarafından mı organize edilmiştir?
- Bu saldırgan da partimize karşı harekete geçirilen katliam hücrelerinin bir üyesi midir?
- Bu saldırgan o kadar yoğun önlemlere rağmen adliye binasına bu kadar rahat nasıl yaklaşabilmiştir?
Kararlı ve net bir şekilde belirtelim ki, bu tür saldırılarla bizleri yıldıramazsınız. Gücümüzü halklarımızdan, demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi veren milyonlardan alıyoruz. Bizler katillerden ve arkasındaki karanlık odaklardan, demokratik siyaset ve hukuk zemininde hesap sormaya devam edeceğiz.
Bu kaos planlarının peşinde olanları, tehlikeli oyunları oynayanları bir kez daha uyarıyoruz: Provokasyonlarınızın, toplumda yaratmaya çabaladığınız kutuplaşma ve gerginlik girişimlerinizin altında kalacaksınız.
Halklarımıza ve demokrasi güçlerine çağrımızdır. Bu saldırılar sadece partimize yönelik değildir, partimiz şahsında demokratik siyaseti ve bir arada yaşama iradesini hedeflemektedir. Bu saldırılar Türkiye’yi karanlığa mahkûm etme, iktidarın ömrünü uzatma planlarının yansımalarıdır. Benzer girişimler derinleştirilmeden, bunları durduracak önlemleri almak sadece bir sorumluluk değil Türkiye’nin geleceğini düşünen herkes için bir görevdir. Bu kaos planlarını birlikte durdurabiliriz. Susmayın, gelişmeleri görmezden gelmeyin, karanlık odakların planlarına teslim olmayın."