Erdoğan ile AKP'nin eski ağır topları arasında isim vermeden yapılan söz düellosu sürüyor. Erdoğan AKP'den ayrılanların esamesi okunmayacak deyip partiden ayrılanları ihanetle suçlamıştı. Davutoğlu ise AKP'nin davet edilmediği 18. kuruluş yıldönümü toplantısındaki demece yine isim vermeden cevap verdi. Davutoğlu ihanet etmediklerini ama Haziran il Kasım seçimleri arasındaki terör dosyaları açılırsa bazılarının insan içine çıkamayacağını ileri sürdü.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dostlar Platformu etkinlikleri kapsamında Sakarya’ya geldi. Davutoğlu etkinlikte yaptığı konuşmada, 22 Nisan'da yayımladığı manifesto ile AKP'ye "bir dakika dur" dediklerini belirterek "O metni yayınladığımızda adını 'itiraz süreci' diye koyalım demiştik. Kim ne derse desin bu gidişe itirazımız var" dedi.
"BİZ NE ZAMAN İHANET ETTİK?"
Bu açıklama üzerine yapılan "hain", ihanet" sözlerini eleştiren Davutoğlu şunları söyledi:
"Geride bıraktığımız makamları bilenler makam beklemeyeceğimizi bilirler. İtirazımıza itirazla karşılık verebilirlerdi. Ne dediler biliyor musunuz? Hain dediler. İhanetle tanımladılar söylediklerimizi. Milletin teveccühüyle göreve gelmiş, Başbakan olmuş birine kimse hain diyemez. Bütün selefim başbakanları rahmetle anıyorum. Hiçbiri hain değildi. Bu ülkede hain Başbakan olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Bize dahi hain denirse bu partinin dışında olanlar kendilerini nasıl huzurlu hissedebilirler. Biz ne zaman ihanet ettik? Söyleyin. Bu milletin davasına, vicdanına aykırı tek bir adımımız olduysa söyleyin. Meydan okuyoruz."
"HZ. ÖMER'İ ANIYORUZ DİYENLER ÖNCE HZ. ÖMER'İ HATIRLAMALI"
367 süreci, parti kapatma, "one minute", 17-25 Aralık sürecinde aldıkları tavırları hatırlatan Davutoğlu, "Devlet yöneticilerinden hesap soranlar hain ilan ediyorsa biz Ömer arıyoruz diyenlerin önce Hz. Ömer'i hatırlaması lazım. Biz hesap sorulabilir bir düzen istiyoruz. Biz yeni bir siyasi anlayışla kimsenin kimseyi ihanetle suçlamadığı yeni bir siyasi söylem peşindeyiz. Bu söylemi mutlaka inşa edeceğiz" dedi.
"ÜMMETTEN KASTEDİLEN YALILARDA OTURANLARSA BİZ O TOPLULUKTAN DEĞİLİZ"
Davutoğlu, "ümmeti bölüyorsunuz" sözlerini siyasi hayatta dini kavramların yozlaştırılmasına karşı olduğunu belirterek eleştirdi.
Davutoğlu, "Ümmet evrensel bir inananlar topluluğuysa, Türkiye'de yaşayan 81 milyon kardeşimizin hepsi o ümmetin parçasıdır. Kimse o ümmetin dışında değildir. Kimse ümmeti tekeline alamaz. Kimse bu ümmet benim partimin tekelindedir diyemez. Ümmetten kastedilen yalılarda oturup Türkiye'yi dizayn etmeye çalışanlarsa biz o topluluktan değiliz" diye konuştu.
"SANDIKTA BİR MİLLETİN OYLARIYLA BİR SONUÇ ORTAYA ÇIKMIŞSA BUNA SAYGI DUYACAKSINIZ"
Belediye başkanlarının görevden alınıp kayyım atanmasına dönük eleştirisi üzerinden kimsenin “teröre destek” suçlamasında bulunamayacağını belirten Davutoğlu şöyle devam etti:
“Bir ülkede seçim yapılıyor, sadık ortaya konuyorsa. O sandıkta bir milletin oylarıyla bir sonuç ortaya çıkmışsa buna saygı duyacaksınız. Bizim milli irade anlayışımız bu. O saygı belediye başkanlarına duyulan saygı değildir. Oraya gidip oy kullanan yüz binlerce vatandaşa duyulan saygıdır. Bu tavır asla teröre desteği mazur göstermez. Kim teröre destek veriyorsa en şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır. Seçimden önce ceza aldılarsa YSK onları elemeliydi. Bu ülkenin demokrasisine gölge düşürmemeliydiler. Yok 31 Mart’tan sonra suç işlemişlerse öncelikle onlar mahkemeye götürülmeliydi. Mahkeme onları mahkum ettikten sonra görevden alınmalıydılar. Şu an bile haklarında bir dava açılmış görünmüyor. Eğer suçlularsa derhal cezalandırılmalılar.”
"HAREKET KENDİNİ TASFİYEYE BAŞLAMIŞTIR"
Davutoğlu, AKP’nin kuruluş yıl dönümü için hazırlanan grafikte başbakanlığında gidilen iki seçimin yer almamasını da, “Her şeyi beklerdim de tarihin hafızasını silmek suretiyle insanları unutturabileceklerini zannetme çocukluğunu beklemezdim” sözleriyle eleştirdi.
Davutoğlu, “Bir hareket kendi tarihini reddetmeye başlamışsa kendi kendini tasfiye etmeye başlamıştır. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama tarihi değiştiremezseniz. Diyorlar ki ‘Sayın Başbakan bir televizyona çıksanız’. Değil televizyona çıkmak, benim adımın telaffuz edilmesi bile yasaklandı 3 yıldır. 18’inci yıl videosundaki yokluğumuz bazı arkadaşlarımızı üzdü ama beni üzmedi, şaşırtmadı da” ifadelerini kullandı.
"ESKİ DEFTERLER AÇILIRSA BİRÇOK İNSAN İNSAN YÜZÜNE ÇIKAMAZ"
Davutoğlu, “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman eminim en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu, takriben 40 gün sonra. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye’nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk” diye konuştu.
"YENİ BİR HALİ, YENİ BİR YOLA BAĞLAYALIM"
İstanbul seçimlerini yenileme kararının AKP'ye verilen en büyük zarar olduğunu söyleyen Davutoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer bugün konuşuyorsak buna ihtiyaç var. Biz bir ümit rüzgarı estirmeye yeni bir gelecek inşa etmeye geliyoruz. Bu milletin üzerine çökmüş karamsarlık bulutlarını dağıtmaya geliyoruz. Konya'da yeni bir hal dedik. Yeni bir hali yeni bir yola bağlayalım. Bu yol küskünlerin yolu değil hiç kimseye küsmeyenlerin yoludur. Allah yolumuzu açık etsin."