İstanbul’da ikamet eden bir çift 2016 yılında tüp bebek tedavisi görmeye başladı. Ancak bu süreçten sonuç alamadılar. 2020 yılında tekrar başladıkları tedavi sonucunda bu kez başarılı bir embriyo elde ettiler. Ancak, özel bir klinikte dondurulan embriyo nakli gerçekleştirilmeden koca, 19 kasım 2020’de kanserle mücadelesini kaybederek, hayata veda etti.
Habertürk'ten Fevzi Çakır’ın haberine göre, kocasının ölümünün ardından kadın, kocasının ailesi ile birlikte İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak, “Merhum eşim ve benden elde edilen embriyo imha edilmesin, dondurulmaya devam etsin ve bana nakli sağlansın” dedi.
Sağlık Bakanlığı talebi reddetti
Ancak bu talep Sağlık Bakanlığı tarafından 15 Aralık 2020’de reddedildi. Kararda, üremeye yardımcı tedavi uygulama yönetmeliği hükümlerine dikkat çekildi. Söz konusu yönetmeliğe göre; tüp bebek tedavisi esnasında eşlerden birinin vefat etmesi halinde diğer eşin tedaviye devam edemeyeceği vurgulandı. Ve mevcut embriyoların kalan eşin seçim hakkı olmadan imha edileceği belirtildi.
'Sevdiğim insandan çocuk sahibi olmak istiyorum'
Kadın, bu kararı yargıya taşıdı. Danıştay’da açılan davada söz konusu sağlık bakanlığı kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istedi. Dava dilekçesinde; söz konusu embriyonun imha edilmesinin vicdana ve hakkaniyete uygun olmayacağına dikkat çekti. “42 yaşındayım. Biyolojik açıdan anne olma şansını her geçen yıl kaybediyorum. Bana da söz hakkı tanınmalı. Yıllarca sevdiğim insandan çocuk sahibi olmayı umut ediyorum. Bu umudum hukuken koruma altına alınmalı” ifadelerini kullandı.
Bakanlık: çocuğu bile bile babasız bırakılır
Sağlık Bakanlığı, Danıştay’a gönderdiği savunmada ise davanın reddine karar verilmesini istedi. Bakanlık ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca eşlerin rızası alınarak, embriyoların dondurularak saklandığına dikkat çekildi. Saklama süresinin 1 yılı aşması durumunda ise çiftlerin her yıl yeni başvuru yaparak, uzatma talep etmeleri gerektiği anlatıldı. Ancak kocanın ölümü nedeniyle bu rızanın alınamayacağı ifade edildi. Ayrıca bu tür gebeliklerin çocuğu bile bile babasız bırakmak gibi sorunlara yol açacağı kaydedildi.
Danıştay yürütmeyi durdurdu
Tarafların beyanlarını alan Yılmaz Akçil başkanlığındaki Danıştay 10. Dairesi oyçokluğuyla nakli engelleyen Sağlık Bakanlığı kararının ve ilgili yönetmelik hükmünün yürütmelerini durdurdu. Kararda; söz konusu yönetmelik hükümlerinin herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin dondurularak saklanmakta olan embriyonun eşlerden birinin ölümü halinde imha edileceğini düzenlediği belirtildi. Bu durumun birlikte çocuk sahibi olma iradesini ortaya koyan eşlerin, tıbbi yardımla üreme hakkına sınırları belirsiz ve ölçüsüz müdahale niteliği taşıdığı vurgulandı.
'İrade yok sayılamaz'
Kararda, “Dondurularak saklanan embriyo, davacı ve eşine ait üreme hücreleri kullanılarak, evlilik birliği içerisinde elde edilmiştir. Davacının müteveffa eşi, ölümden önce embriyo dondurma ve saklama formunu davacı ile birlikte imzalayarak, eşinden çocuk sahibi olma iradesini ortaya koymuştur. Beklenmeyen bir olay olan ölüm nedeniyle bu iradenin yok sayılması mümkün değildir" denildi.
Emsal karar
Bu karar sonrası söz konusu embriyo imha edilmeyecek. Ve kadına nakli sağlanacak. Karar benzer durumda olanlar için de emsal teşkil edecek.