Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile ilgili Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 4 Kasım 2020 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı vermişti.
Karar üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 20 Mayıs 2021 tarihinde yönetmelikte tekrar değişikliğe gitmişti. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tekrar iptal ve yürütmenin durdurulması davası açmıştı.
Danıştay 10. Daire, “uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açacağı” tespitiyle ile ikinci değişiklik ile ilgili de yürütmenin durdurulması kararı vermişti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, ikinci kez verilen yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti. İtiraz üzerine dosya, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşındı. Daire, kararını 14 Şubat 2022 tarihinde verdi.
Davanın tarafları ayrı ayrı açıklama yaptı
Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı; Daire kararı ile ilgili iki ayrı açıklama yaptı.
Basın meslek örgütleri, yaptıkları yazılı açıklamada; “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 14/02/2022 tarihli kararla itiraz kabul edildi ve yürütmeyi durdurma kararı kaldırılarak yürütmeyi durdurma isteminin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay 10. Dairesine gönderilmesine karar verildi” denildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise daha önce verilen “yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiğini” açıkladı.
'Danıştay 10. daire, esas yönünden değerlendirme yapacaktır'
Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin ortak açıklaması şöyle:
“Basın Kartı Yönetmeliği’nde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca 20 Mayıs 2021 tarihinde yapılan değişikliklere Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafından açılan davada, Danıştay 10. Dairesi uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı tespitiyle yönetmeliğin yürütmesini durdurmuştu. Dairenin gerekçesi 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına basın kartı ile ilgili olarak sadece basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenleme yetkisi verilmesi, basın kartının kimlere verileceğinin ve hangi hâllerde basın kartının iptali gerekeceğinin belirlenmesi konusunda bir yetkiye yer verilmemiş olması, Basın Kartı Yönetmeliğinin 3. Maddesi 1. Fıkrasının hukuka aykırı olması, basın kartının basın özgürlüğünün ilgilendirmesi sebebiyle ancak kanunla düzenleme yapılacağı şeklindeydi.
Karara Cumhurbaşkanlığınca itiraz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 14/02/2022 tarihli kararla itiraz kabul edildi ve yürütmeyi durdurma kararı kaldırılarak yürütmeyi durdurma isteminin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay 10. Daire’ye gönderilmesine karar verildi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun gerekçesine baktığımızda basın mesleğini sürdürmek için basın kartının zorunlu bir kart olmadığı, basın kartının basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmaması gerekçesiyle kartın habere ulaşma-haber verme konusunda avantaj sağlamakla birlikte anılan karta ilişkin usul ve esasların, bu kartın verilmesi ve iptaline ilişkin hükümlerin, doğrudan basın hürriyetinin özünü ilgilendirdiğinden bahisle kanunla düzenlenmesi gerektiğinden söz edilemeyeceği, bu hususta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının düzenleme yapma yetkisinin olduğu ifade edilmektedir.
Davacı kurumlar olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun gazetecilik mesleğini yapmak için zorunlu bir kart olmadığı ifadelerine katılmakla beraber “basın kartının basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmaması” gerekçesine katılmıyoruz. Zira basın kartı gazetecilere çeşitli mesleki kolaylıklar sağlamanın yanı sıra gazetecilerin sosyal güvencesi yıpranma hakkının zorunlu önkoşulu olduğunu hatırlatmak isteriz.
İlerleyen günlerde Danıştay 10. Dairesi, halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğünün etkin kullanımını sağlayan ve koruyan basın kartının alma ve iptal koşullarına dair belirsizlikler ve keyfilik taşıyan, masumiyet karinesine aykırı, gazeteciliği kriminalize etme amacı güden 20 Mayıs 2021 tarihinde yapılan düzenlemelere ilişkin Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması konusunda esas yönünden değerlendirme yapacaktır.”
İletişim Başkanlığı: Yönetmelik karar öncesindeki şekliyle uygulanmaya devam edecek
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise şu açıklamayı yaptı:
“Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Basın Kartı Yönetmeliğinde 21 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklerin iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesinde açılan davada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının itirazını haklı buldu.
Kurul, Basın Kartı Yönetmeliğinde yürürlüğe giren değişikliklerin iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesinin 2021/2143 esasında açılan davada, dava konusu maddelerin tümü hakkında verilen yürütmenin durdurulmasına yönelik karara karşı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin itirazı üzerine, yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verdi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/02/2022 tarihli ve 2022/10 sayılı kararında, davacıların iddiaları haksız bulunarak, ‘Basın kartının, Yönetmelik'te belirtilen kişilere Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca verilen kimlik kartı olarak tanımlandığına, basın-yayın çalışanlarının basın kartını toplumsal olayların takibinde ispat aracı olarak bu kartı kullanabildiklerine, basın kartı bulunmamasının, basın çalışanlarının mesleklerini yapmalarına engel oluşturduğuna dair mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmadığına, dolayısıyla basın kartının, basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmadığına’ hükmedildi.
Basın kartı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevlendirildiği ve bu alandaki çalışmaların Kurum tarafından yürütüldüğüne atıfta bulunulan Kararnamede, ‘Basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek, Basın Kartı Komisyonunun sekretarya faaliyetlerini yürütmek’ görevinin İletişim Başkanlığının görevleri arasında sayıldığı vurgulandı.
Başkanlığın görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapabileceği hükmüne de yer verilen kararda daha önce Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün görev alanına giren “Basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek” görevinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına verildiği hatırlatıldı.
Kararda; ‘14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3. maddesinin 1. fıkrasının (k) bendi uyarınca Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sahip olduğu basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek görevi çerçevesinde, idarenin düzenleme yapma yetkisinden kaynaklı olarak, basın kartının verilmesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisinin de söz konusu maddede geçen ‘düzenleme’ ibaresinin kapsamına girdiği, başka bir anlatımla konunun Başkanlığın görev ve yetkisi kapsamında olduğu’ açıkça ortaya konuldu.
Böylelikle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin itirazının kabulüne, Basın Kartı Yönetmeliğinin söz konusu maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararının kaldırılmasına hükmedildi. Buna göre söz konusu Yönetmelik karar öncesindeki şekliyle uygulanmaya devam edecek.”
Ne olmuştu?
Türkiye’de basın kartını Başbakanlığa bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü veriyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na devredildi. Yönetmelik, 14 Mayıs 2018’de değiştirildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Basın Kartı Yönetmeliği'nin Anayasa ve yasalara aykırılık içeren maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştay'da, Şubat 2019'da dava açtı. Başvuruda yönetmeliğin; basın ve ifade özgürlüğüne aykırılık içeren, yasalarla çelişen ve idareye, ilgili yasaların sınırlarını aşan yetkiler veren bazı maddelerinin iptali istendi.
Danıştay; mevcut yönetmeliğin gazetecileri baskı ve endişe altında tutacağına dikkat çekti. Basın kartının verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin, bu hakka keyfi bir şekilde müdahale edilmesini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği ifade etti ve yönetmeliğin yürütmesini durdurdu.
Danıştay'ın kararının ardından 20 Mayıs 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yeni bir yönetmelik yayınlandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti Derneği ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, yönetmeliği bir kez daha mahkemeye taşıdı.