Erzurum'un Palandöken ilçesinde bulunan Diyanet'e bağlı bir erkek yatılı Kur’an kursunda 7 çocuğun tecavüz ve cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin görülen davada Kur'an kursunun yöneticisi ve hizmetlisi tutuklandı. Müştekilerin beyanda bulunduğu ve ilk savunmalarını verdikleri davada karar çıkması sonrası sanık aileleri, davacı ailelere saldırdı.
Anneden Erdoğan'a: Hiç mi benim bağrı yanık sesimi duyamadın?
Halk TV'den Selin Sabit'e konuşan istismara maruz bırakılan çocuklardan birinin annesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Hiç mi benim sesimi duyamadın? Hiç mi benim bağrı yanık sesimi duyamadın?" dedi. Kur'an kursunda çocuklarına yapılan şiddetin aynısının mahkeme sonrası kendilerine yapılmak istendiğini belirten anne, "Bizler ölüm tehdidiyle tehdit edildik. Neden sesimizi duyamıyorsun? Neden? Bizim suçumuz günahımız neydi? Biz, çocuklarımız dini temel eğitimlerini öğrensin diye, çocuklarımız ümmete faydalı olsun diyerek gönderdik. Biz çocuklarımızı terörist kampına göndermedik. Biz çocuklarımızı Nazi kampına göndermedik" diye konuştu.
'Çocuğumu Kur’an’dan nefret ettirdiniz'
Anne, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a da "Senin müftün kim? Senin hocan kim? Nasıl bir din temel eğitimi veriliyor, anlayamıyorum. Şu an benim çocuğumu Kur’an’dan nefret ettirdiniz. Siz bunun ahını nasıl ödeyeceksiniz? Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Neden çıkıp da bir defa olsun ‘Ben bu yaşananları lanetliyorum’ demedin? Yaktınız bizi" diye sitem etti.
'Durdurun bu vahşeti'
Anne, şunları söyledi:
"Hiçbir şey olmamış gibi bizim hakkımızda atılan sloganlara bakılınca ben utanıyorum. Dindar kim, münafık kim? Kimin ne olduğu belli değil. Benim hakkımda atılan sloganlara göre ben dinin düşmanıymışım. Ne demek ya? Bu nasıl bir iğrençlik! Bu nasıl bir döngü! Durun artık. Durdurun bu vahşeti, durdurun."