CHP'li Karabat'tan Vakıfbank'a: Depremzedeye kaşıkla, yandaşa kepçeyle

CHP'li Özgür Karabat, Sayıştay raporları üzerinden Vakıfbank'ta yandaşlara aktarılan paraların miktarına ve para trafiğine dikkat çekti.

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Sayıştay raporları üzerinden Vakıfbank'ın usulsüz uygulamalarını gündeme taşıdı.

Kamu bankalarını 'Sermaye transfer üssü' diye niteleyen Özgür Karabat, örnekler üzerinden Vakıfbank'ın yaptığı harcamalara dikkat çekerek "2021’de Vakıfbank’ın reklam harcamaları 259,7 milyon TL oldu. Yandaş basına, satmayan gazetelere, izlenmeyen TV’lere, ölüye-diriye hakaret eden trollere gitti bu para!" dedi.

Özgür Karabat'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

1-Liyakatsizlik ve kadrolaşmanın Türkiye’ye bedelini can kayıpları ve enflasyon olarak ödüyoruz. Ölümleri kadere bağlayan iktidar, fakirleşmeyi de “şükredin” diye geçiştirmeye çalışıyor.

2-Kamu kurumlarındaki kadrolaşma ülke ekonomisini zayıflatırken, belirli ailelere ve kişilere servet aktarımını sistematik hale getiriyor. Tam bu noktada kamu bankaları önemli bir konumda bulunuyor. Vakıfbank yönetimine bakalım...

3-Güreşçi Hamza Yerlikaya’nın daha önce yönetiminde olduğu Vakıfbank, 2021’de yönetim ve denetim kuruluna 4,7 milyon TL para ödedi. AKP kadrolarının oluşturduğu bu yönetim neler yapıyor? Bankanın kaynaklarını “kredi” adı altında belirli kesimlere aktarıyor.

4-Sayıştay raporlarından takipteki kredilerinin 16.1 milyar TL’yi aştığını görüyoruz. Bu kredilerin dönüşünün hemen hemen mümkün olmadığını da hatırlatmak gerekiyor. Türkiye Tek Yürek kampanyasına Vakıfbank 12 milyar TL bağışlamıştı!

5-Diyoruz ya, kamu bankaları servet transferinin üssü diye. Başka bir örneği sizinle paylaşayım. 2021’de Vakıfbank’ın reklam harcamaları 259,7 milyon TL oldu. Yandaş basına, satmayan gazetelere, izlenmeyen TV’lere, ölüye-diriye hakaret eden trollere gitti bu para!

6-Hem kredilerde hem de reklam harcamalarında AKP’nin unsurları göz önünde bulunduruluyor. Herkese eşit mesafede olması gereken kamu bankaları, partizan faaliyetlerde bulunuyor. Toplumun yarısından fazlası ötekileştirilip, milletin altı dinamitleniyor.

7-Bu kaynaklar adil dağıtılsa iş insanları gerekli finansmana ulaşıp yatırım yapabilecek, istihdam sağlanabilecekti. Medyaya ayrım yapılmadan ilanlar verilse, Türkiye’nin demokratikleşmesi sağlanacaktı. Ama AKP’nin böyle bir derdi yok.

8-Vakıfbank’ın 2021’deki kambiyo zararı ise 24,3 milyar TL oldu. Bu denli stratejik bir kurum nasıl bu kadar yüksek bir kambiyo zararına imza atabilir? Döviz işlemlerinden kaynaklanan bu zararda kimlerin talimatı vardır?

9-Kimler Vakıfbank’ın döviz işlemlerinden “voleyi” vurmuştur? 24,3 milyar TL zarara yol açanlar hakkında Sayıştay ve savcılar neden harekete geçmemiştir?

10-Vakıfbank’ın mevduatlarına baktığımızda, döviz tevdiat hesaplarının 2020’deki 139 milyar TL seviyesinden 2021’de 223 milyar TL’ye çıktığını görüyoruz. 2018’de başkanlığın devreye girmesi ile çökmeye başlayan sisteme vatandaşın güvenmediğinin ve TL’den kaçtığının göstergesi.

11-Bir esnaf, işçi veya memur kredi almak isterken bin dereden su getiren Vakıfbank, 2021’de 5 milyar TL krediyi teminatsız vermiştir. Şüpheli ve zarar niteliğindeki toplam kredi ise 18,3 milyar TL oldu. Buna rağmen Vakıfbank ısrarla teminatsız kredi dağıtmaya devam etti.

12-Böyle bir tabloyu özel bankalarda göremezsiniz. Ama kamu bankası olunca “yağma Hasan’ın böreği” gibi yandaşlara dağıttıkça dağıtıyorlar. Kamu bankaları bilançolarını ve dağıttıkları kredileri büyütmekle övünüyor ama ekonomi büyümüyor!

13-İstihdam şartıyla uygun faizlerle dağıtılan krediler ne oldu diye baktığımızda, tıpkı Halkbank’taki gibi bir tablo karşımıza çıkıyor. 39 bin 924 istihdam vaat edildi ancak sadece 16 bin 613 istihdam sağlandı. Ucuz kredileri alan firmalar taahhütlerini yerine getirmedi.

14-İktidar, milyarları sanki çerez gibi yandaşlarına aktarıyor. Kamu bankalarının yönetimleri bunların hesabının sorulmayacağını düşünerek rahat hareket ediyor. Az kaldı, 2 ay sonra görüşeceğiz.

Türkiye Haberleri