CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ülkede yaşanan enerji krizinin nasıl meydana geldiğini paylaştı.
Karabat paylaştığı bir dizi tweet'de kömür çıkarmak için neden zeytin ağaçlarının söküldüğünü anlatarak şöyle belirtti:
AKP’nin halkı nasıl enerji yoksulluğuna sürüklediğini tek tek anlatalım. Sevgili dostlar, uzun olacak ama lütfen okuyup paylaşın. Kömür çıkarmak için zeytin ağaçlarının neden katledildiğini daha iyi anlayacaksınız.
'Kesintisiz ve ucuz elektrik' bahanesiyle elektrik üretiminin büyük kısmı, dağıtımının da tamamı özelleştirildi. Ülke 21 dağıtım bölgesine ayrıldı ve bunlar 13 milyar dolara satıldı. Şirketler, döviz kredileriyle borçlanıp bu işe girdi.
Yurtiçindeki elektrik dağıtım işinin neden dövize endekslendiğini kimse anlamadı. Şimdi o dağıtıcı şirketlerin döviz borçlarını ödemeleri için vatandaş pahalı fatura ödüyor. Ama bitmedi... Sadece dağıtım mı? Üretimde esas felaket tablo var.
Elektriğin %20’sini devlet, %80’ini de özel sektör üretiyor. AKP’nin kurduğu sistemin en başından beri ne kadar yanlış olduğu burada ortaya çıktı. Özel sektör binlerce santral kurarken, bunların yüzde 70’inden fazlasını döviz kredileriyle yaptı.
Elektrikte dolarizasyonu AKP kendi eliyle inşa etti. Şimdi diyebilirsiniz ki 'Rüzgar ve güneş enerjilerinin teknolojileri yurtdışından satın alınıyor.' Bunların %100’ü ithal olmasa da doğru olduğunu varsayalım, peki barajlar neden dövizle yapıldı?
Evet, yanlış duymadınız. AKP özel sektöre dedi ki 'Sen baraj yap, bunlar için döviz kredisi kullan, ben de sana bunun karşılığında döviz üzerinden GARANTİ ÜCRET ödeyeyim.' Barajların nesi ithal?
Akarsularımıza, derelerimize çevreye zarar vereceği bilinerek barajlar yapıldı. Tamam, elektrik lazım, bazı noktalarda hadi bunları görmezden gelelim. Peki, Ordu’da, Artvin’de, Malatya’da ve daha pek çok şehirdeki barajları neden dolarla inşa ettiler?
Dünyada dış girdisi olmayan en önemli enerji kaynağı hidroelektrik santralleridir. Ama bizde barajlar çalışmaya başlayınca, sayaç dolarla dönmeye başlıyor. Özel sektörün barajlarında üretilen elektriğin kilovatsaatine 7 dolar-sent garanti veriliyor.
Sadece barajlar mı? Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nda (YEKDEM) kilovatsaat başına rüzgara 7, jeotermale 10 ve güneşe 13 dolar-sent garanti ödeniyor. Kamu, 2021 öncesinde tüm bu santrallere döviz ile alım garantisi verdi.
Elektriğin %20’sini devlet üretiyor demiştik. AKP’nin sürekli aşağıladığı önceki dönemlerde inşa edilen Atatürk ve Keban Barajları gibi kaynaklarda üretilen elektrik, dağıtıcı şirketlere ucuza ve zararına satılıyor. Ama onlar vatandaşa pahalıya satıyor.
Özelleştirmede özel sektöre kanunla ayrıcalık verildi. Görevli tedarik şirketleri kanunen zarar ettirilemez. Yanlış okumadınız. Piyasa serbestleşsin dedikleri sistemde özel sektörün kâr etmesi kanunla garanti altına alındı.
AKP’liler çıkmış diyor ya hani 'Barajlar çalışmaya başlayınca doğalgaza bağımlılık azalacak' diye. Evet, ama dövize bağımlılık azalmayacak. Bu nedenle en az masraflı elde kalan son seçenek kömüre yöneldiler.
Kanunla korunan zeytinlikleri, yönetmelikle yok etmeye başladılar. Yerli kömürün kalorisi düşük ama yüksek kalorili ithal kömür ve doğalgaz pahalı. Devletin kasasını da boşalttıkları için bunları daha fazla kullanacak durumda değiller.
Ocak ayında lisanslı elektrik üretiminin %21.40’ı ithal kömürden, %14.80’i de yerli linyitten yapıldı. Zaten son bir yılda linyitin üretimdeki payı %13’ten %21’e çıkmış durumda. Şimdi bu pay daha da artırılmak isteniyor.
Çevreye zararı yüksek ve kalorisi düşük linyiti çıkarmak için binlerce zeytin ağacı kurban ediliyor. Sebebi AKP’nin enerji sektörünü A’dan Z’ye dövize bağlamasıdır. Öngörüsüz ve plansız özelleştirme politikalarıdır.
Bugün ucuz kömür için zeytinlikleri feda eden AKP, çimento fabrikalarına “Kömür pahalı, çöp ithal etmenize izin veriyorum” demiştir. Dünyanın çöpü ülkemizde toplanıyor ve bunlar yakılmaya başlanıyor.
Enerjide sadece Türkiye dışa bağımlı değil. Ancak bu bağımlılığın risklerini en aza indirecek sigortalar olmak zorundadır. Bu da sizin döviz rezervlerinizdir. Yani o sattığınız 128 milyar dolar bugün olsaydı bu zamlar da olmazdı.