Cengiz Karagöz - Halktv.com.tr - ÖZEL HABER
İktidara yakın iş insanı Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş., Artvin Murgul’da 2006 yılında aldığı bakır sahasını genişletmek için yeni bir süreç başlattı.
Proje kapsamında; ÇED alanı 333,6 hektar (yaklaşık 469 futbol sahası), 3 açık ocak + 1 yeraltı madeni, yeni cevher zenginleştirme tesisi, yeni atık depolama tesisleri, yıllık üretimin 374 bin tondan 1 milyon tona çıkarılması ve ayrıca flotasyon tesisine ek olarak siyanürlü tank liçi kurulması planlanıyor. Şirket bu projesi için 4 milyar 500 milyon TL harcayacağı belirtiliyor.
"SIZDIRMAZLIK GARANTİSİ VEREBİLİYOR MUSUNUZ?”
13 Kasım’da yapılan bir toplantıda yurttaşlar, şirket yetkililerine özellikle liç havuzlarının güvenliğini sordu. Bir yurttaşın, “Altın ayrıştırma havuzlarının sızdırmama garantisini verebiliyor musunuz?” sorusu üzerine Eti Bakır Çevre Direktörü Yusuf Topçu, “Diyen yalan söylüyordur. Mühendislikte sıfır diye bir kavram yoktur. Sızdırmazlık için yüzde 100 garanti verilemez” yanıtını verdi.
Topçu, mevcut tesislerde de “kabul edilebilir sızıntı” kavramının bulunduğunu belirtti. Yurttaşlar ise bunun üzerine, “Biz deneme tahtası değiliz. Sızma varsa yaşamımıza karışacak. Sıfırın olmadığı yerde de bizim güvencemiz yok” diye tepki gösterdi.
“MEVCUT BARAJ BİLE SIZDIRIYOR” İDDİASI
Yurttaşların büyük bölümü, şirketin halihazırda işlettiği Lebiskür Atık Depolama Tesisi’nin yıllardır sızdırdığını, işçilerin ve yerel halkın bunu defalarca gözlemlediğini belirtti. Bir yurttaş, “Elimizde belgeler var. Mevcut havuzları sağlıklı işletemezken yenisini nasıl garanti edeceksiniz?” diye konuştu.
Yusuf Topçu ise barajın “güçlü çalıştığını düşündüklerini” söyledi ancak sızıntı sorusuna net bir “hayır” yanıtı vermedi. Yurttaşların ısrarlı sorularından sonra Topçu, “Sızdırabilir. Mühendislikte sıfır yoktur” açıklamasında bulundu.
2014’TE VERİLEN “SİYANÜR KULLANILMAYACAK” TAAHHÜDÜ GÜNDEME GELDİ
Bölge sakinleri, Eti Bakır Genel Müdürü Ahmet Tezcan’ın 2014 yılında imzaladığı “siyanürlü üretim yapılmayacağına dair yazılı taahhüdü” hatırlattı. Belgeyi toplantıda okuyan bir yurttaş, “Bir baba imza attığı her şeyden sorumludur. Bu taahhüdü neden yok sayıyorsunuz? Bu firmanın neresine güveneceğiz?” diye sordu.
Şirket yetkilileri taahhütle ilgili net bir açıklama getiremedi.
“HEYELAN BÖLGESİNE TESİS KURMAK UYGUN DEĞİL” UYARISI
Toplantıda Murgul’un jeolojik yapısı da gündeme geldi. Vatandaşlar, bölgede sürekli zemin oynaması, patlamalar sonrası kot düşmesi ve çatlak zemin yapısı nedeniyle liç havuzlarının daha büyük risk taşıdığını söyledi.
Bir yurttaş, “Kayma devam ettiği sürece bu havuzlar nasıl dayanacak? Coğrafya uygun değil” diye uyardı.
“OLMAZSA VAZGEÇERİZ” SAVUNMASI
Topçu, “Burada bu işin yapılamayacağına kanaat getirirsek biz bundan vazgeçeceğiz” dedi. yurttaşlar ise, “ÇED raporunda böyle yazmıyor. Başvuru dosyanızda niyet başka, burada söz başka” diyerek tepki gösterdi.
MURGUL’UN TAMAMINI KAPSAYAN RUHSAT ENDİŞE YARATTI
Şirketin ruhsat alanının Murgul’un büyük bölümünü kapsaması da eleştirildi. Vatandaşlar olası kamulaştırmalara dikkat çekti.
Bir yurttaş, “Sondaj hakkınız var diyorsunuz. Acele kamulaştırma yasasıyla köylerimizi elimizden almayacağınızın garantisi var mı?” sorusunu yöneltti.
“BU TESİS YAPILIRSA AİLENİZİ BURADA YAŞATACAK MISINIZ?”
En sert sorulardan biri bir belediye meclis üyesinden geldi:
“Bu tesis kurulursa çoluk çocuğunuzla burada yaşayacak mısınız?”
Bu soruya da net bir yanıt verilmediği ifade edildi.