İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, Ümit Özdağ'ın sabah saatlerinde bakanlık önüne İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yüzleşmek için gitmesinin engellenmesi üzerine tartışmalı göçmen konusu ile ilgili açıklama yaptı. Çataklı açıklamasında AKP'nin Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, "Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır" sözleriyle çelişti.
Çataklı açıklamaları sırasında, "Burada bir üzüntümüzü de özellikle ifade etmek isteriz. Göçmelerle ilgili 'işgal' ifadelerinin kullanıldığına da şahit oluyoruz. Toplumu bu şekilde tahrik etmek isteyen bir anlayış var. Bu ülkenin işgal edildiğini söylemek ; bu devlete, bu ülkenin polisine, askerine, jandarmasına, koskoca bir devlet geleneği olan bu ülkeye, 15 Temmuz'da sokağa çıkmış FETÖ'ye ve finansörlerine dersini vermiş, Çanakkale'de emperyalizme dersini vermiş bu millete haksızlık değil mi?" ifadelerine yer verdi.
Bu sözlerle Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ı isim vermeden eleştirmek isterken Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli'nin 19 Nisan 2022 tarihinde partisinin grup toplantısında kullandığı sözleriyle çelişti. Bahçeli, 19 Nisan'da yaptığı konuşmasında 'işgal' kelimesinin de ötesine geçerek düzensiz göç için 'istila' demeye kadar şöyle demişti:
"Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır. Yakalananlar derhal geri gönderilmelidir. Anadolu’nun en az 100 yıl sonra nüfus yapısının nasıl olacağını, risk ve tehditlerin nesnel boyutunun muhasebesini yapmak durumundayız. Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine gerek yoktur"
Çataklı'nın açıklamaları şöyle;
"Türkiye'de kaç düzenli göçmen var, kaç ikamet izinli var veya kaç düzensiz göçmen yakalanmış denildiğinde, sistem bunu otomatik olarak hesaplıyor, döküyor, hatasız şekilde önümüze seriyor. Kimse kusura bakmasın, elinde böyle bir sistem olmayan birisinin, ister parti başkanı olsun, ister milletvekili, ister bir profesör, kim olursa olsun, Türkiye'deki göçmen sayısıyla ilgili vermiş olduğu veriler hayal ürünüdür.
Biz idare olarak Türkiye'de şu kadar göçmen var dediğimizde bunların ismini dökebiliriz, bunu sunabiliriz. Acaba her akşam televizyondan, sosyal medyadan kafasına göre sayı veren kişiler bunları tek tek, isim isim sayabilirler mi? Böyle bir kabiliyetleri, sistemleri var mı? Kimse kusura bakmasın, yapılan, hayatında bir sınır bölgesine gitmemiş, bir geri gönderme merkezi ziyareti yapmamış, bu işlerin sahada fiilen nasıl yürüdüğünü bilmeyen insanların, FETÖ ve PKK menşeli sosyal medya hesaplarının desteğiyle yaptıkları kirli propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değil."
'Kimin kimle kanka olduğunu çok iyi biliyoruz'
"Kimin kimle kanka olduğunu çok iyi biliyoruz." diyen Çataklı, "Sessiz İstila" paylaşımının yüzde 41,54'ünün bilgisayarlar tarafından yönetilen "bot hesaplar" tarafından yapıldığını, FETÖ ve PKK'ya yakın hesaplarca da bu konuda paylaşım gerçekleştirildiğini, bunun oranının yüzde 43 olduğunu, sahte isimlerle de paylaşım yapıldığını bildirdi.
İzzet Çapa tarafından paylaşılan videonun geçen yıl da servis edildiğini aktaran Çataklı, bu görüntünün Türkiye'de çekilmediğini söyledi.
Göç İdaresi Başkanlığının suç duyurusunda bulunulacağını açıklaması üzerine Çapa'nın bu görüntüleri sildiğini, ardından Yılmaz Özdil'in ise bu görüntüyü paylaştığına işaret eden Çataklı, bilerek, isteyerek sosyal medya üzerinden provokasyon gerçekleştirildiğini kaydetti.
Yılbaşı gecesi İstiklal Caddesi'ndeki görüntülerin "Türkiye işgal altındadır" denilerek servis edildiğini aktaran İsmail Çataklı, Arap turistler tarafından kiralanan teknedeki görüntülerin de "Ada vapurunda mültecilerden oturacak yer yok" şeklinde servis edildiğini söyledi.
'Yatay bir seyir izliyor'
Çataklı, şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'de 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır ve bunların tamamı sığınmacı değildir. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı nedeniyle ülkemize sığınmış olan 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altındaki Suriyeli bulunuyor. 2017 yılından 2022 yılına geldiğimizde sayının yatay bir seyir izlediğini, hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Bu sayının 122 bini şu an askıda. Yeni mi askıya aldık, hayır. İki yıldır bu sayı askıda. Türkiye'de olduklarına ilişkin işaret olmadığı için biz iki yıl önce bunları pasife aldık, şu ana kadar da hiçbir temasları olmadı. Dolayısıyla 3 milyon 762 bin sayısından 122 bin daha güncel rakam olarak düşmemiz gerecek. Bizde yatay bir seyir izliyor ama Avrupa'da artıyor. Türkiye'den kaçak olarak göçmenler ayrılırken bizden izin almıyorlar, kayıtlarını silmiyorlar... Üzerine basa basa ifade etmek istiyorum, 2017 yılından bu tarafa Türkiye'de geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı hemen hemen aynıdır ama Avrupa Birliği tarafında artmaktadır."
Türkiye'deki 5 milyon 500 bin 690 yabancının 320 bin 7'sinin, uluslararası koruma kapsamında işlemleri devam edenlerden oluştuğunu dile getiren Çataklı, "Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ile uluslararası koruma kapsamında işlemleri devam edenlerin sayısını topladığınızda 4 milyon 82 bin 693 eder ki bu, Türkiye'de toplam sığınmacı sayısı demektir." diye konuştu.
Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişinin Türkiye'de ikamet izniyle bulunan düzenli göçmenler olduğunu, asıl manipülasyonun da bunun üzerinden üretildiğini, bunların sığınmacı olarak gösterilmek istendiğini vurgulayan Çataklı, bunların 129 bin 142'sinin öğrenci, 94 bin 560'ının aile izniyle kaldığını anlattı. Çataklı, 192 ülkeden ikamet izniyle kalanların bulunduğunu söyledi.
İkamet izniyle Türkiye'de kalanların da göç dalgasıyla gelmiş gibi gösterildiğine dikkati çeken Çataklı, "Baktılar ortam rahat, milyon milyon artırıyorlar. Bir yalan dolu tweet atıyorlar 12 saat geçmeden, 12 saat önce söylediği yalanı da unutarak bir başka yalan dolu tweet atıyorlar. Kendilerine tavsiyemiz, yalanlarını hatırlamak zorunda kalmamak için lütfen doğruyu söylesinler." değerlendirmesinde bulundu.
'Hepsini düzensiz göçmen gibi gösterme çabasındadırlar'
Türkiye'de turistlerin de bulunduğunu hatırlatan İsmail Çataklı, geçen yıl turizm amaçlı Türkiye'ye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan 4 milyon 512 bin 295 kişinin geldiğini açıkladı.
Çataklı, "Sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen diye nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak değildir de başka nedir? Birileri Türkiye'nin turizmini, özellikle İslam coğrafyasından gelen turizmini hedef almaktadır. Hepsini düzensiz göçmen gibi gösterme çabasındalar." diye konuştu.
Çataklı, İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı bölgelerinde 6 milyon, İran tarafında ise 2 milyon olmak üzere 8 milyon göçmenin stabil halde tutulduğunu, Türkiye'nin bunu başardığını vurguladı.
Türkiye'nin, göç politikası sayesinde, sınırlarda alınan tedbirlerle son 5 yılda 2 milyon 602 bin 925 düzensiz göçmenin ülkeye girişinin engellendiğini belirten Çataklı, hayatında sınır görmemişlerin televizyon stüdyolarından "sınırların kevgire döndüğüne" ilişkin sözler dile getirmesini kabul etmediklerini söyledi. Çataklı, bunun sınır güvenliğinden sorumlu orduya, jandarmaya, polise açık hakaret olduğuna işaret etti.
Sınır güvenliği noktasında en ciddi yatırımlar yapan ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Çataklı, 911 kilometrelik Suriye sınırının 837 kilometrelik bölümünde duvar ve sınır güvenlik yolları yapıldığını açıkladı.
İran ve Irak sınırında da yapılan yol ve duvar çalışmalarını anımsatan Çataklı, 2016'dan bu yana 1 milyon 208 bin 992 kaçak göçmenin Türkiye içinde yakalandığını kaydetti.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı göç baskısının dünyada başka bir ülkede mevcut olmadığının altını çizen Çataklı, şunları söyledi:
"Ne Suriye'deki ne Afganistan'daki karışıklıkların, sorunların sebebi biz değiliz. Bizim açımızdan üzücü olan şu, bu işin siyasetini yapan çevreler, Cumhurbaşkanımızı, İçişleri Bakanımızı, sınır güvenliğinden sorumlu Milli Savunma Bakanımızı, sahada çalışan arkadaşlarımızı eleştirdikleri kadar Esed'i eleştirmiyorlar. PKK'ya destek veren ve o bölgeyi karıştıran ABD'yi eleştirmiyorlar. Göç yönetimine ilişkin ürettiğimiz hiçbir projeye destek vermiyorlar."
İsmail Çataklı, 497 bin 226 Suriyelinin oluşturulan güvenli bölgelere gönüllü geri dönüş yaptığını, bu yöndeki çalışmaların sürdüğünü belirtti.
1 milyon Suriyelinin geri dönüşüne yönelik proje
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünün sağlanacağını açıkladığını ifade eden Çataklı, Erdoğan'ın bu konuda 2019'da BM Genel Kurulunda yaptığı açıklamayı hatırlattı.
Çataklı, bu konuda yapılacakları ise şöyle anlattı:
"Türkiye tarafından güvenliği sağlanmış olan bölgelerde 13 yer belirlenmiş, 250 bin konut yapımı, gerekli idari ve sosyal tesisleriyle birlikte, iş alanları, sanayi tesisleri, tarım ve hayvancılık tesislerini de kapsayan projeler hazırlanmıştır. Gerekli protokollerin imzalanmasıyla birlikte detayları yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılacaktır. Burada önemli bir konu da şudur ki, manipülasyon peşinde gezen, koca koca isimleri olan bazı şahısların bunların milli bütçeden yapıldığına dair bir dezenformasyonu söz konusudur. Bu proje, uluslararası yardım kuruluşları tarafından finanse edilecektir ve milli bütçeden bu kapsamda bir harcama yapılmayacaktır."
Son 5 yılda 323 bin 859 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini belirten Çataklı, bunların yanı sıra gönüllü geri dönüş yapanlar ve Avrupa'ya geçenlerle birlikte 2016'dan bu yana 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacının Türkiye'den ayrıldığını anlattı. Çataklı, asayiş olaylarına karışmaları nedeniyle 20 bin Suriyelinin Türkiye'den çıkışının sağlandığını kaydetti.
Çataklı, "Göçmenlerle ilgili işgal ifadelerinin kullanıldığına şahit oluyoruz. Toplumu bu şekilde tahrik etmeye çalışan bir anlayış var. Bu ülkenin işgal edildiğini söylemek, bu devlete, bu ülkenin polisine, askerine, jandarmasına, koskoca bir devlet geleneği olan bu ülkeye, 15 Temmuz'da sokağa çıkmış, FETÖ'ye ve finansörlere dersini vermiş, Çanakkale'de emperyalizme dersini vermiş bu millete haksızlık değil mi? Bu ülkeyi ele geçirmek, işgal etmek, bu kadar kolay mı? O filmi çekenlerin, senaryosunu yazanların öyle bir korkaklığı olabilir ama bizim için böyle bir korkumuz söz konusu değildir. Bu devlet bir çadır devleti, dün kurulmuş bir devlet de değildir. Bu ülkenin işgal edildiğini söylemek, bu devlete ve bu aziz millete açık bir hakaret ve aşağılamadır." dedi.
Hiç kimsenin Türkiye'nin bir çakıl taşını dahi işgal edemeyeceğini vurgulayan Çataklı, provokasyonların öncelikli amacının 2023 seçimleri olduğunu dile getirdi. Çataklı, Türkiye'nin büyüme endeksli ekonomisinin, turizmin, Suriye'deki güvenli bölgenin, bölgede Türkiye'nin oluşturduğu etki ve güvenin hedef alındığını belirtti.
Vatandaşlara "Lütfen, sosyal medyadaki laf cambazlıklarına, kaynağı belirsiz videolara itibar etmeyiniz. Her yabancıyı göçmen, her göçmeni düşman gösteren, göçe nefretle bakan, bunu da vatanseverlik kisvesine bürüyen anlayışlara itibar etmeyiniz." diye seslenen Çataklı, 11 yıldır sürecin dünya ortalamasının üzerinde başarıyla yönetildiğini kaydetti.
Çataklı, toplumun şikayetçi olduğu konuların farkında olduklarını ve bunları gidermeye çalıştıklarını söyledi.
'Eren Abluka' operasyonları 8 bölgede sürüyor
Terörle mücadele operasyonlarının başarıyla devam ettiğini belirten Çataklı, "Eren Abluka" operasyonlarının 8 bölgede sürdüğünü hatırlattı.
Geçen ay PKK'ya yönelik kırsalda 14'ü büyük, 45'i orta çaplı olmak üzere 9 bin 439 operasyon, tüm terör örgütlerinin şehirlerdeki hücre yapılanmasına ve iş birlikçilerine yönelik de 1324 operasyon yapıldığını açıklayan Çataklı, şu bilgileri paylaştı:
"Operasyonlarda 9'u ölü, 78'i sağ, 7'si teslim olmak üzere aralarında 'turuncu kategori'de aranan Hakkari sözde bölge sorumlusu Reber kod adlı Semih Sayılgan isimli teröristin de bulunduğu toplam 94 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 63'ü PKK/KCK, 31'i DEAŞ terör örgütü mensubudur. Tüm terör operasyonları neticesinde nisan ayında, 138 sığınak, barınak ve mağara kullanılamaz hale getirilmiştir. 44 silah, 31 mayın ve el yapımı patlayıcı, 238 el bombası, 1536 kilogram patlayıcı madde, 5 bin 193 muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir. Ayrıca 2022 yılı Nisan ayında toplam 15 terör eylemi engellenmiştir."
Uyuşturucuyla mücadele
Uyuşturucuyla mücadele kapsamında ise geçen ay önemli operasyonlara imza atıldığını bildiren Çataklı, bu çerçevede düzenlenen 19 bin 14 operasyonda 24 bin 538 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 1524'ünün tutuklandığını kaydetti.
İsmail Çataklı, uyuşturucu operasyonlarında, 2 ton 683 kilogram esrar, 69 kilogram skunk, 749 kilogram eroin, 275 kilogram kokain, 112 kilogram bonzai, 229 kilogram metamfetamin, 97 bin 399 ectasy, 1 milyon 112 bin 954 captagon, 428 bin 450 sentetik ecza ile 29 bin 595 kök kenevirin ele geçirildiğini ifade etti.
Uyuşturucu ihbarlarının hızlı yapılması amacıyla oluşturulan mobil uygulama "UYUMA"nın ise 502 bin 294 kişi tarafından cep telefonlarına indirildiğini dile getiren Çataklı, program üzerinden 42 bin 249 ihbar yapıldığını aktardı.
Geçen ay aile içi ve kadına karşı şiddet olaylarında 21 kadının yaşamını yitirdiğini bildiren Çataklı, hayatını kaybeden kadın sayısının geçen yılın ilk dört ayında 96, bu yılın ilk dört ayında ise yüzde 14 azalışla 83 olduğunu belirtti.
Kadın Destek Uygulaması'nı (KADES) kullanan kadın sayısının 3 milyon 585 bin 23'e yükseldiğini söyleyen Çataklı, bu uygulama üzerinden 215 bin 977 asıllı ihbarın alındığını açıkladı.
'Elektronik kelepçeyle takibi yapılan vakalarda kadın cinayeti meydana gelmemiştir'
İsmail Çataklı, "Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi tarafından bugüne kadar 1609 vakanın takibi yapılmış olup halen 574 vakanın takibi devam etmektedir. Bugüne kadar elektronik kelepçe tedbir kararı verilerek takibi yapılan vakalarda kadın cinayeti meydana gelmemiştir." bilgisini paylaştı.
Evden hırsızlık olaylarının da azaldığına değinen Çataklı, siber suçlarla mücadele çerçevesinde terör suçları kapsamında geçen ay 17 bin 626 sosyal medya hesabıyla ilgili çalışma yapıldığını, tespit edilen 7 bin 203 kişi hakkında yasal işlem uygulandığını, 208 şüphelinin yakalandığını dile getirdi.
Geçen ay ülke genelinde 119 ölümlü trafik kazasında 139 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklayan Çataklı, 14 bin 352 trafik kazasında ise 20 bin 128 kişinin yaralandığını bildirdi.
Çataklı, Ramazan Bayramı tatilinde 18 ilde 27 ölümlü trafik kazasında 30 kişinin hayatını kaybettiğini, son 10 yılda bayram tatil süresi 5 gün olan Ramazan Bayramı tatilleri kıyaslandığında, araç, sürücü sayısı ve nüfusun artmasına rağmen kaza sayısının yüzde 37, ölümlü kazanın yüzde 55, can kaybının yüzde 61, yaralı sayısının da yüzde 47 azaldığını söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın partisine komplo kurulduğu iddialarının hatırlatılması üzerine Çataklı, "İddiasını, müddei ispat etmekle mükelleftir. Hakimler, savcılar yerlerinde. Yalanları ve provokasyonları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da engelleyeceğiz ve çözeceğiz." dedi.