Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayıyla ilgili soruya cevap olarak Bozdağ, şunları söyledi:
"6'lı masa adına konuşan sayın genel başkanlar veya parti yetkililerini dinlediğimizde biz diyorlar bugüne kadar aday ismi üzerinde hiçbir konuşma yapmadık. Halbuki 2018 seçimlerinden bugüne tartışılan konuşulan konu bu, 6 artı 1, 7'li masanın cumhurbaşkanı adayı vasıfları ve kim olacağına ilişkin kendileri konuşuyor, tartışıyor. Benim buradan çıkardığım sonuç şu, 6 artı 1'li masa 7'li masa, esasında cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunu gündeme alıp tartışmaktan korkuyor."
Bozdağ, muhalefet partilerinin sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyduğu kin, nefret, öfke ve düşmanlık nedeniyle bir masanın etrafında oturduğunu öne sürüp, "Yoksa fikri mutabakat, projelerde ittifak, Türkiye'ye dair, geleceğe dair eserlerde ve projelerde ittifak ettikleri için bir arada değiller" dedi.
'Ben kelimesini çok kullanarak algıya oynuyor'
"Benim görüşüm Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayıdır" iddiasında bulunan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"6 artı 1'li, 7'li masa kabul etse de cumhurbaşkanı adayı diye düşünüyorum kabul etmese de cumhurbaşkanı adayı diye düşünüyorum. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu uzunca bir zamandır yani Millet ittifakı demiyor 'Ben yapacağım' diyor, 'Gelirsem ben yapacağım', 'Şu sorunu ben çözeceğim' özellikle 'ben' kelimesini çok kullanarak ve orada bir psikolojiye oynuyor, bir algıya oynuyor. CHP bile onun gölgesinde kalıyor ve Sayın Kılıçdaroğlu bunu yaparak masada oturan diğer ortaklarını kendi adaylığını kabule rıza göstermeye zorluyor.
Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu'nun önünde fazla bir seçenek de yok. Yani niye yok? Yaşı belli bir noktaya gelmiş. Şu anda aday olursa kazanırsa veya kaybederse hepsi bir ihtimal mümkün ama bir daha aday olma ihtimalinin onun önüne gelme şeyi yok. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu'nun önüne gelen bu fırsatı kendine göre adaylık yönünde irade kullanarak değerlendireceğini düşünüyorum."
'KPSS ile ilgili yapılması gereken ne varsa hükümet hepsini yaptı'
Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) iptal edilmesine ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bozdağ, sınavdan sonra tereddütlerin artmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duruma müdahale ettiğini iddia etti.
Bozdağ, Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye sokulduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığını, yeni ÖSYM Başkanı atandığını ve delillerin karartılmasını önlemek için birtakım kararlar alındığını belirterek, "Burada hükümetin yapması gereken ne varsa hükümet hepsini tek tek yaptı. Ben buradan herhangi bir muhalefet partisi genel başkanı veya siyasetçi veya kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok" iddiasında bulundu.
'Cemevlerine saldırılar çok net provokasyon kokuyor'
Bakan Bozdağ, cemevlerine yapılan saldırılara ilişkin soru üzerine "Ankara'daki cemevlerine saldırılar fevkalade üzücü ve çok net bir şekilde provokasyon kokuyor" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Ankara'da bir yerden bir yere adresi bilsem bile 45 dakika içerisinde gidip gelebilme imkanı kolay kolay mümkün mü? Mümkün değil. Bir bakıyorsun 45 dakika içerisinde 3 ayrı yere gidiyor, 3 ayrı yerde eylem yapıyor, ondan sonra ayrılıp gidiyor. Ankara'yı bilmeyen, buralara ilişkin ön bilgisi olmayan veya birinin yardımını almayan ya da keşif yapmayan birisi bu kadar kısa süre içerisinde bu yerleri gezip 3 ayrı yerde, 3 ayrı eylem koyup ondan sonra Ankara'dan ayrılması hayatın olağan akışına uymaz. Bu çok net ki burada bir şey var. Nedir onu bilemiyoruz şu anda" dedi.
Cezaevinde hayatını tek başına idame ettiremeyecek kişilerle ilgili düzenleme
Yeni yargı paketi düzenlemesine ilişkin Adalet Bakanlığı'nın çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatan Bozdağ, tamamlandığında kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.
Bozdağ, pakette yer alan başlıklara ilişkin şunları kaydetti:
"Adli Tıp Kurumu cezaevinde hayatını tek başına idame ettiremeyecek kişilerle ilgili raporlar vermekte daha sonra Cumhuriyet Savcılığı da bunlar hakkında bir karar vermektedir. Burada ciddi sıkıntılar yaşanıyor biz bunları aşmak için bu konudaki düzenlemeleri hasta tutuklu ve hükümlülerin daha iyi bir şekilde tedavi edilmeleri ve diğer ihtiyaçlarını gidermelerini sağlayacak bir esnek düzenleme yapmak konusunda bir irademiz oluştu. Daha insancıl bir düzenleme nasıl yapabiliriz, şimdi bunun üzerinde çalışıyor arkadaşlarımız formüller aranıyor, hem bizim tecrübemiz hem Avrupa'daki uygulamalar gözden geçiriliyor.
Arabuluculuğun kapsamını genişletme konusunda da bazı adımlarımız olacak. Daha öncede ifade edildi, kira alacakları ile ilgili konular yeni dönemde arabuluculuğun kapsamına alınabileceği gibi başka bazı yeni konuları da arabuluculuğun kapsamına almayı planlıyoruz. Bu konular netleştiğinde onları da kamuoyu ile paylaşacağız. Tabii arabuluculuk sınavı ile ilgili de bir adım atacağımızı buradan ifade etmek isterim ama henüz detaylar netleşmediği için detayları vermek istemem ama pek çok konuda bir paket olacak. Muhtemelen eylül ayı içerisinde bunların detaylarını daha net bir şekilde konuşma fırsatı bulacağız."