Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Yenikapı İskelesi’nde denize levrek ve kalkan balığı bıraktı.
Ardından bakanlar Kurum ve Pakdemirli, Yenikapı’dan tekne ile denize açılarak, “Marmara Denizi Eylem Planı İstanbul Yapay Resif Projesi 2. Etap Resif Atımı” kapsamında Sarayburnu açıklarında denize midye bıraktı. Kurum ve Pakdemirli dalgıç kıyafeti giydikten sonra denize dalarak, denizleri kirleten ve balıkçıların ‘Hayalet ağ’ diye adlandırdığı dipteki ağları çıkardı.
“Marmara’mız bugün, 1 ay öncesinden daha temiz halde”
Teknede açıklama yapan Bakan Kurum, “Deniz temiz seferberliği kapsamında başlattığımız, 8 Haziran’da müsilaj 11 bin hektarken, yaptığımız çalışmalar neticesinde Marmara Denizi’nde müsilajı yok denecek seviyeye ulaştı. Bu yıl beklentimiz, yeni bir müsilaj oluşumunu beklemiyoruz. Yapılan ön çalışmalarla bunu öngörüyoruz. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere çevre, doğa koruma hassasiyeti gösteren herkese çok teşekkür ediyorum. Marmara’mız bugün, 1 ay öncesinden daha temiz halde. Aynı zamanda alt çalışma grupları yoğun bir şekilde çalışıyor, arıtma tesislerine yönelik anlık izleme programını ise yıl sonuna kadar tamamlayacağız” dedi.
Kurum, sözlerini şu şekilde devam etti:
“Hep birlikte Marmara’mızı kurtaracağız. Eylem planı içerisinde bilimsel çalışmalar var. Bunun dışında da Tarım ve Orman Bakanlığımızın da işin başından beri çok destekleri oldu. Attığımız adımları tüm bakanlıklarımızın destekleriyle atmaya gayret ediyoruz. Gerek yapay resiflerin bırakılması, gerek midyelerin bırakılması, balık popülasyonunun artması adına balıklarımızı bırakmış olduk.”
“Yavru flamingoların ölüm haberi hepimizi üzdü”
Tuz Gölü çevresinde flamingo ölümleriyle ilgili konuşan Bakan Kurum, “Türkiye’de 18 tane özel koruma bölgesi var. Bunlardan biri de Tuz Gölü’nde. Gerek endemik türlerin gerek yaban hayatı gerekse flamingoların ender üredikleri alanlardan bir tanesi. Tuz Gölü’nü korumak adına tüm adımları atıyoruz. Gölün etrafındaki suların arıtılarak göle atılması, gerek üreme alanlarının ıslahı, gerekse orayı ziyaret eden vatandaşların bilinçlendirilmesi, bu bölgenin korunması adına birçok adım attık. 1997 yılında buradaki flamingo sayısı 4 bin civarındayken, 2020 yılında yaklaşık 20 bin tane flamingo tespit edildi. Yavru flamingoların ölüm haberi hepimizi üzdü. Hemen Konya Valiliğimiz ölüm nedenlerine ilişkin çalışmayı başlattı” diye konuştu.
“Bin kadar yavru ölümü var gibi gözüküyor”
Tuz Gölü’ndeki flamingo ölümleriyle ilgili gerekli incelemeleri yaptıklarını söyleyen Bakan Bekir Pakdemirli, “Daha önceden de bu tarz yavrularda ölümlerin takip edildiği yıllar oldu. Bin kadar yavru ölümü var gibi gözüküyor. Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin yaptığı incelemeye göre herhangi bir zehirlenme yok. Buradaki suyun azalması, sudaki konsantrasyonun artmasıyla beraber susuz kalan ve uçamayan yavrularda ölümlerin gözlendiği gözüküyor. Bu konuyla ilgili gerekli tedbirler alındı. Bu konunun, çevredeki kuyularla ve tarımsal sulamayla doğrudan veya dolaylı bir bağı olmadığını da ifade etmek isterim. Konu etraflı bir şekilde şu anda hem tarafımızca hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca da soruşturuluyor” ifadelerini kullandı.
“Balıklara TOKİ yapıyoruz”
Bugün üç tane faaliyet gerçekleştireceklerini söyleyen Bakan Bekir Pakdemirli, “Kalkan ve levrek balıklarını Marmara’ya saldık. Amacımız Marmara’nın biyo çeşitliğini arttırmak. Birazdan ise ‘Hayalet ağları’ temizleme kampanyası çerçevesinde ben de dalış yağacağım. Yine bugün yapay Resif ve midye yerleştirme konularında çalışmalar yapacağız. Yapay resif projemiz var. Nasıl Bakanım vatandaşlara TOKİ yapıyorsa biz de bir nevi balıklara TOKİ yapıyoruz. Balıkların yuvalanması ve kendilerine yer bulabilmesi için resif çok önemli bir özelliği var. Yine bugün Marmara Denizi’ne midye bırakacağız” diye konuştu.
“Kuraklıkla mücadelenin en iyi yolu, depolama alanlarımızı artırılması”
‘Önümüzdeki 20-50 yıl yağan her damla suyu tutmamız gereken yıllara doğru gidiyoruz’ diyen Bakan Bekir Pakdemirli, “Çiftçinin sürdürülebilir bir şekilde üretime devam etmesi için moralinin yüksek olması. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla alakalı gerekli destek planını açıkladı. Dekarda 151 liraya varan bir kuralık desteği açıklandı. Kuraklıkla mücadelenin en iyi yolu, depolama alanlarımızı artırmamız lazım. Türkiye’nin önünde yapması gereken yatırımlar var. Son 20 senede 275 baraja 600 baraj daha ekleyerek, 875 baraja geldik. Türkiye burada kendi cumhuriyet tarihi performansını 2-2 buçuk misline katlayarak, son 20 yılda bununla ilgili gereğini yapmıştır. Bunun ötesinde çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Bakan Bekir Pakdemirli sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türkiye’de bu konuda depolama alanları olsun, yer altı barajları olsun. Yer altı barajları tamamen kuraklığa yönelik Bakanlığımızın son özellikle 3 senede dikkate ve öneme aldığı konudur. Buharlaşma ve kurak ülkelerde daha önce yapılan ve bilinen bir konuydu. Bunu da Türkiye’ye aslında biz getirdik. Hızlı bir şekilde 2023’e kadar 150 tane yer altı barajı bitirme planımız var. Bu sene sonu itibarıyla da 50 tanesini bitirmiş olacağız. Şu an 38 tanesi hazır. Hem su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, depolamanın artırılması hem de çiftçimizin böyle bir durumla karşılaştığında tarımsal üretime devam ettirilebilmesi maksadıyla da her türlü tedbiri Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde alıyoruz, almaya devam ediyoruz.”