31 Mart yerel seçimlerinde CHP’den AKP’ye geçen Bergama Belediyesi’nde skandallara bir yenisi daha eklendi. Bergama Araştırmaları Kütüphanesi’nde görev yapan Aydın İleri’nin İstanbul’da 23 Haziran’da yapılan tekrar seçimlerinin hemen ertesi günü görev yeri değiştirilerek Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün ve Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün malzeme deposu çalışma alanı olarak gösterildi. Üç kitabı bulunan İleri, aynı zamanda Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkan Yardımcılığı ve Okul Kütüphanecileri Derneği Başkanlığını yapıyor. Aynı zamanda BirGün Kitap’ın yazarlarından olan Aydın İleri’nin sürgünü sonrası sosyal medyadan kendisine büyük destek geldi.
Konu hakkında BirGün’den Aycan Karadağ'a açıklamalarda bulunan İleri, basında çıkan haberlerin doğru olduğunu belirterek, “Yeni yönetim geldiği günden bu yana tüm çalışanlara baskı uygulamış. Memur ve işçi sendikalarını kendi istedikleri sendikayla değiştirmiştir. Ben sözleşmeli devlet memuruyum, sendika değişim sürecinde özellikle sözleşmeli memurlara sendika değiştirin, sene sonunda sözleşmenizi yenilerken size sorun çıkartmayalım diyerek ‘sözleşme yenilememekle’ işveren baskısı uygulandı. Göreve başladığım 3 Ekim 2016 tarihinden bu yana Tüm-Bel-Sen’e üye oldum. Yeni yönetimin baskılarına rağmen sendikamı değiştirmedim. 20 Mayıs 2019 günü İnsan Kaynakları Müdürü tarafından ‘tanışma’ bahanesiyle belediye binasına müdürün odasına çağrıldım. Görüşmede açıkça ‘yeni yönetim seninle çalışmak istemiyor, yukarıdan baskı var. Sosyal medyanda paylaştıkların yönetime ters, burada istenmiyorsun, sene sonuna kadar kendine iş bul, sene sonunda sözleşmen yenilenmeyecek, istersen daha önce ayrıl’ dendi” diye konuştu.
‘SÜRGÜN İÇİN MÜDÜRLÜK KURULDU’
24 Haziran günü Belediye Başkanı imzalı bir tebligat düzenlendiğini söyleyen İleri, “Sürgün için müdürlük kuruldu. Başkan bey gördüğü lüzum üzerine kadrom ve maaşım aynı kalarak beni Arşiv Müdürlüğüne Arşiv Memuru olarak görevlendirmişti. Bu görev değişikliği sürecinde hiçbir görüşüm ve rızam alınmadı. Buraya kadar her şey normal. Belediyenin arşiv müdürlüğü yoktu. Haziran ayı Belediye Meclisi toplantısında beni sürgün etmek için apar topar Arşiv Müdürlüğü kurulmuş. Benim sözleşmem gereği Teknik Kadro/Kütüphaneci olarak çalışacağım 2 yer var Kütüphane ve Arşiv. Benim eğitim aldığım alanın bir parçası arşiv. İşimizi yaparız diye görevi kabul ettim. Bana Bergama Belediyesi Merkez Binasında eksi 1. katta halen Ayniyat Deposu olarak kullanılan Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün ve Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün malzeme deposu çalışma alanı olarak gösterildi. Çalışma yeri olarak gösterilen yer; bir çalışma alanı, çalışma odası, bir ofis değildi, depoydu” diye belirtti.
‘SOSYAL MEDYAMI YEDEKLEMİŞLER’
Fiziksel koşulların sürgünlüğü dışında İnsan Kaynakları Müdürü tarafından odasına çağırıldığını ve mobbing konuşmalarına muhatap olduğunu vurgulayan İleri, “Sosyal medyamı yedeklemişler. Sosyal medyamda paylaştıklarımdan halk tarafında belediyeye şikâyet edenler olduğunu söyleyerek paylaşımlarımın ekran görüntülerini ve kâğıt çıktıları gösterildi. Ekrem İmamoğlu seçim kampanyasına desteğim, arabamla İstanbul’a ücretsiz seçmen taşıyacağımı ilan etmem ve tekrarlanan seçim için İmamoğlu seçim kampanyasına para bağışımın dekont görüntüsü bana gösterildi” ifadelerine yer verdi.
‘DEVLET MEMURUSUN, SİYASET YAPAMAZSIN’
Görev değişikliği sebebinin 23 Haziran İstanbul seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nu desteklemek olduğunu söyleyen İleri, “İmamoğlu seçim kampanyasını destelemek ‘Her şey çok güzel olacak’ demek suçmuş. 23 Haziran İstanbul seçimleri hemen sonrası günü Sürgün atamam yapıldı. ‘Her şey çok güzel olacak’ paylaşımım suç olarak önüme sürüldü. Sosyal medya paylaşımlarımın bölücü/terör içerikli olduğunu iddia etti. Belediyede 650 çalışanım var sende başka siyaset yapan yok. ‘Devlet memurusun siyaset yapamazsın’ dedi. ‘Bende bir suç unsuru varsa savcılar var, beni yaptığım iş ile değerlendirebilirsiniz, özel hayatım sizi ilgilendirmez, paylaşımlarım demokratik tepkilerim’ dedim. Odadan ayrıldım” dedi.
‘SENELİK İZİN HAKKIM ENGELLENDİ’
İleri, sözlerine şöyle devam etti: “3 yıldır ailemden ayrı Bergama’da yaşıyorum. Ailem İstanbul’da bayram tatiller ve yıllık izinlerde uzun süreli vakit geçirebiliyoruz. Eşimin izin formunu eke koyarak, ayrı şehirlerde yaşadığımızı da belirterek yıllık izin talep ettim. Herhangi bir gerekçe sunulmadan izin kullanma hakkım engellendi. İkinci kez izin dememem Kurban bayramı sonrasına gelen 2 gün için izin talep ettim, bayram izni ile 9 gün ailemle zaman geçirecektim. Dilekçeme sözlü veya yazılı yanıt bile vermediler. Çalışma ortamım havasız, pencere yok, klima yok. Hava almak ve çay içmek için kısa süreli ara verip belediyenin 4. katındaki çay ocağına çıkıyorum. 9 Ağustos günü çay ocağındayken İnsan Kaynakları Müdürü tarafından mobbinge maruz kaldım. Küfür etti. Bergama Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurunda bulundum.”
'PSİKOLOJİM BOZULDU'
İleri, sözlerine şu şekilde sonlandırdı: “Mayıs ayından bu yana Belediye Başkanı ile görüşme talebim var. Sekreterliğine görüşme talebim oldu. Ağustos ayı ortasındayız. Halen randevu alamadım. Halka açık olduğu iddia edilen belediye yönetimin kapıları çalışanlarına kapalı tutuluyor. İnsanca çalışma koşulları talep ediyorum. Belediye’de -1. katta bir depoda işlevsizleştirilmek bana çok ağır geldi. Bergama’da çalıştığım dönemde yaptığım başarılı çalışmalar herkesçe bilinmekte. Psikolojim bozuldu. Tedaviye başladım. İlaç kullanıyorum. Yaşanan süreçle ilgili haftaya mahkeme başvurumu yapacağım. Beni işlevsizleştirerek kamu zarara uğratılıyor. Üretmeden maaş almak vicdanımı sızlatıyor. İşime kütüphaneme geri dönmek istiyorum. Bir depoda işlevsiz kalmak onuruma dokunuyor. Çalışma koşullarım onur kırıcı.”