Ailesini kaybeden depremzedenin acı yakarışı

Kahramanmaraş'ta 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı'nda ailesini kaybeden depremzede Nurgül Göksu, deprem firarilerinin yakalanması için çağrıda bulundu.

6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesindeki Ezgi Apartmanı yerle bir oldu.

Apartmandaki 35 kişi öldü. Binanın altında AKP'li siyasetçilerle yakın ilişkisi bulunan Kervan Pastanesi sahiplerinin kolon kestiği iddia edildi.

Bilirkişi raporu deprem firarisi olan Kervan Pastanesi sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'i kusurlu buldu.

Medyatik avukat Ersan Şen'in savunduğu firariler için itiraz sonucu çıkan yeni bilirkişi raporunda bu sefer suçsuz çıktılar.

Yeni bilirkişi raporunda, Kervancıoğlu ve Pekel'in suçsuz olduğu iddia edildi. Bilirkişi üstüne de çok çalıştıklarını söyleyip mahkemeden ek ücret istedi.

Ailesini apartmanda kaybeden Nurgül Göksu, felaketin yaşandığı günden beri adalet arıyor.

Bir savcı, bir dedektif gibi enkazda nöbet tutup kesik kolonu bulan Göksu, adalet için seslendi.

Göksu, Halk TV'de adalet arayışını anlatmıştı...İşte kesilen kolon...

"Herkes sevdiklerinin başında göz yaşı dökerken, çocuğumu toprağa verdikten sonra enkazda delilleri topladım, savcılara tutanak aldırdım."

Ailesinin öldüğü enkaza giderek ANKA mikrofonlarına konuşan Göksu, şu isyanı dile getirdi:

"Burası Ezgi Apartmanı enkazı. 19 aydan bu yana ben adalet için mücadele veriyorum. Bugüne kadar ve bundan sonrada istediğim tek şey adaletti. Ben bu enkazda 3 tane yavrumu kaybettim ve toprağa verdim. Şu an burada bulunmak benim için çok zor. Ama görüyorum ki 19 aydan bu yana benim verdiğim mücadele bir yıldan bu yana firari olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in yakalanmasına yetmedi. Bu insanlar bir yıldır firariler. Nasıl yakalanmıyorlar? Neden kapsamlı bir arama yapılmıyor? Ben bunu çok merak ediyorum. Bu insanlar yurt dışında bağlantıları olan, sürekli ihracat yapan, TIR'larla diğer ülkelere dondurma gönderen insanlar. Ben mahkeme heyetinden bu insanlar için kırmızı bülten çıkartılmasını talep ediyorum. Benim sesimi duysunlar. Bir an önce kırmızı bülten çıkartılsın. Bu insanların avukatı Ersan Şen, geçen günlerde dosyadan müvekkilleri hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Sanık Kervancıoğlu'nun avukatı Mesut Çakar, benim hakkımda da 'delilleri karartma' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Bu insanlar istedikleri her şeyi yapabiliyorken nasıl bulunamıyorlar? Ben bunu anlamıyorum."

Eski Kahramanmaraş MÜSIAD Başkanı Sami Kervancıoğlu ile AKP'li Murat Kurum yan yana.

Nurgül Göksu, Kahramanmaraş'a gelen siyasilerin Kervan Pastanesi'nde ağırlandığını da Halk TV'de açıkladı

"BİR VEKİL ÇOCUĞU ÖLSEYDİ FİRARİ OLURLAR MIYDI"

"Ezgi Apartmanı enkazında 35 kişi hayatını kaybetti, 3 tanesi benim evladımdı. Ben burada delilleri toparlamak için çocuklarımı kaybettikten 20 gün sonra 12 gün delil nöbeti tuttum. Acaba delilleri nasıl karartacaktım? Avukatları aracılığıyla her şeyi yapıyorlar. Tutuklu sanık Ertan Danacı'nın avukatı da sürekli tahliye talebinde bulunuyor. Avukat Ersan Şen, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkında yakalama kararının kaldırılması için talepte bulunuyor. İstediğim tek şey 3 yavrumun adaletinin sağlanması başka hiçbir şey değil"

"Burada bir milletvekili çocuğu veya ailesi hayatını kaybetmiş olsaydı Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, bir yıldan bu yana firari olabilirler miydi?"

"ALİ YERLİKAYA SESİMİ DUYSUN"

"Benim sesimi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın duymasını istiyorum. Bu insanlara kırmızı bülten çıkartılmalı. En azından 4 Ekim'de görülecek olan 4'üncü duruşmada bu insanları karşımda görmek istiyorum ki çocuklarımın ölümüne sebep oldukları için onlardan hesap sorabileyim. Ama karşımda yoklar. Karşımda olmadıkları için bu insanlara hiçbir şey soramıyorum. Lütfen benim sesimi duyun artık. 19 ay oldu, 19 ay. Bu anne her gün ne yapabilirim diye düşünüyor hâlâ. İstediğim tek şey adalet. 3 tane evlat o toprağın altında yatıyor. Onun için bu insanların gereken cezayı alması için de elimden gelen her şeyi yapacağım. Beni korkutmak için hakkımda suç duyurusunda bulunuyorlar. Savcılığa gidiyorum, karakola gidiyorum, ifade veriyorum. Ama yıldıramazlar. Beni yıldıramazlar. Çünkü bu anne 3 evladını toprağın altına koydu."

"OĞLUMUN AVUKATLIK CÜPPESİNİ ASKIDA BIRAKMASINLAR"

"Enkazda çocuklarımın telefonunu arayım dedim, bir parça eşyalarını bile bulamadım. Benim çocuğumun sadece bir cüppesi kaldı. Bir tek cüppesi... Onu da askıda bırakmasınlar. Adalet istiyorum onu da askıda bırakmasınlar. 19 aydan bu yana o cüppe askıda"

Türkiye Haberleri