Ankara’da, mezarlığın girişinde, kapıda Kuran-ı Kerim’deki “Her insan ölümü tadacaktır” ayeti yazıyor. Her gün yüzlerce kişi burada son yolculuğuna uğurlanıyor. Mezarlık içindeki ağaçların yeşili, buraya gelenlerin içini huzurla dolduruyor. Mezarlık işçileri, her gün buradalar. Mezarlık işçileri bu ortamda her gün, hayatlarını kazanıyor. İnsanların en zor günlerinde onlara yardımcı olmaya çalışıyor. Bugün, 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü, onların da bayramı.
'Hayatımda bazı şeyler değişti'
Mezarlık işçisi Mustafa Ödevci, kapatılan belde belediyesinde çalışıyordu, ancak daha sonra mezarlıkta görevlendirildi. “Sürekli vatandaşın acısını paylaşıyorsun” diyen Ödevci, günde her bir işçinin en az 3-5 kişiyi mezara koyduğunu söylüyor. Her an ölümü hatırlayarak yaşadıklarını dile getiren Ödevci, “Hayatımda bazı şeyler değişti. Artık yaşantım törpülendi. Bazı kötü alışkanlıklar gitti” diyor.
Ödevci, sürekli acı gördüklerini vurgulayarak, “Sürekli defin yapıyoruz, yaşlısı var genci var, yananı oluyor. Ölümü hatırlıyoruz. Eve gittiğimizde aileye yansıtmıyoruz, ama her yatağa başımızı koyduğumuzda bir gün öleceğimizi hissediyoruz. Rüyana da giriyor” diye mezarlıkta çalışmanın zorluklarını anlatıyor.
'Alışana kadar zaman geçiyor'
Ödevci gibi işçi Mahir Boran da işlerinin zorluğunu dile getiriyor. “Manevi olarak bazı zorlukları oluyor, bazı insanlar alışana kadar zaman geçiyor” diyen Boran, bazı arkadaşlarının manevi olarak yıprandığına dikkat çekiyor. Yağmurda çalışmanın zor olduğunu söyleyen Boran, ilk işinde hissettiklerini “İnsan ister istemez ürperiyor” sözleri ile aktardı.
'Psikolojik olarak yıpratıyor'
Mezarlıkların kadın işçileri ise gasilhane çalışanları. Buradaki kadın işçiler çocuk, genç cenazelerinin kendilerini psikolojik olarak yıprattığını dile getiriyor.
Bir kadın işçi, gasilhanede çalışmayı “Sanki iki dakika sonra kendimiz ölecekmiş gibi yaşıyoruz o anı” diye özetliyor.
ANKA