İktidar yeni yılda enflasyonun kayıplarını asgari ücret-maaş zamları ile telafi ediyormuş görünse de TÜİK'in ve ENAG'ın açıkladığı veriler gerçekleri bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Çarşı pazar yangın yeriyken TÜİK'in açıkladığı rakama göre enflasyon, ocakta yüzde 11,10 artarken yıllık bazda da yüzde 48,69 ile Nisan 2002'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. ENAG'a göre ise yıllık enflasyon oranı yüzde 114,87 olarak gerçekleşti.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, son dönemde Türkiye'nin ana gündemi haline gelen yüksek enflasyona dikkat çekti.
Dünya'ya konuşan Kaslowski, “Enflasyonu çözmek için ekonomide üç aracı da doğru kullanmanız gerekiyor. Para politikası, maliye politikası ve belli sektörlerde ihtiyaç olan üretimi destekleyecek yapısal değişimler” dedi. Enflasyonun oluşturulacak bu üç ayaklı programla çözüleceğini kaydeden Kaslowski, ekonomi gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Kaslowski üç bacaklı programla ilgili çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
'Para politikasında aşırı genişlemeci uygulamalar değer kaybına neden oluyor'
“Para politikasında aşırı genişlemeci uygulamalar yaptığınızda ülke para birimi şiddetli değer kaybediyor ve bu da enflasyonu sıçratıyor. Sonra da bununla mücadele etmek mecburiyetinde kalıyorsunuz. Bizim son beş ayımızın özeti budur. Hatta son 5-6 yıldır enflasyon problemimizin ardındaki temel etken budur.”
'Türkiye’de derinleşen bir enflasyon problemi mevcut'
İkinci olarak maliye politikası ise para politikası ile uyum içinde olmalı. Vergilerle çok oynuyoruz. Meseleye sondan yani fiyattan başlarsak önlemler geçici olur. Kaldı ki ilk aşamada vergi indirimi ile fiyatı etkileseniz dahi, bu genişlemeci maliye politikasıdır. Vergi düşürmek orta vadede yine talep ve enflasyon yaratır. Son dönemde gıdada KDV indiriminde ise, sınırlı da olsa fiyat düşüşü göreceğiz elbette ama konu sadece gıda değil. Sağlıktan eğitime, restorandan ulaştırmaya enflasyonu nasıl çözeceğiz? Türkiye’de derinleşen bir enflasyon problemi mevcut.”
Kaslowski, üçüncü tedbiri ise şöyle açtı: “Buna mikro adımlar diyebiliriz. Örneğin gıdada, tarımda arzı, üretimi desteklemek için hangi yapısal adımı atabildik... Depolamayı mı ulaştırma transferi mi çözebildik. Zayiat oranları ortada. Hal yasası çıktı mı? Baştan sona topraktan markete pazara gelene kadar bu zincirin tüm aşamalarını düzeltmemiz gerekiyor. Pek çok sektörde aynı durum var; enerji gibi.”
'Doğru bir program ortaya konursa enflasyon düşer'
Enflasyonla zaman zaman tek bacaklı çözümlerle mücadele edildiğini anımsatan Kaslowski, “Ama enflasyonu düşüremedik. Üçünü aynı anda yapmak lazım. Doğru bir program ortaya konursa, enflasyon da düşer, ülke risk primi de yani CDS’ler de düşer. İş dünyası bu programa inanırsa, dünyada o algıyı değiştirmek için varını yoğunu ortaya koyar, anlatır. Gerçekten sürdürülebilir bir enflasyonla mücadele planı uygularsak da gün sonunda risk primi düşer” dedi.