Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Dünyada enerji sektörünün pandemi sonrası toparlanma sürecinde olduğuna ve fiyatlarda artışlar yaşandığına işaret eden Dönmez, yükselen enerji fiyatlarını alınan tedbirlerle vatandaşa en az oranda aktaran ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydetti.
Dönmez, doğal gazda yüzde 75 sübvansiyon yapıldığını aktararak, "Ekim ayı itibariyle Avrupa'daki başkentlerde kullanılan doğalgazın hane halkı bazında fiyatlarını sizlerle de paylaşmak istiyorum: Hollanda'da bir metreküp gaza bugün 81 lira 25 kuruş, İtalya'da 58 lira 24 kuruş, Almanya'da 41 lira 42 kuruş ödeniyor. Komşumuz Bulgaristan 31 liraya ödüyor. AB üyesi olmayan ülkeleri dikkate aldığımızda 5 lira 72 kuruş ile her şey dahil Avrupa'nın en ucuz doğal gaz kullanan ülkesi durumundayız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 200 kilovatsaatlik bir elektrik tüketimi için asgari ücretin yüzde 5,4'üne denk geldiğini aktaran Dönmez, doğal gazda ise aylık 100 metreküp tüketim için bu oranın yüzde 8,8 olduğunu söyledi.
Dönmez, doğalgaz fiyatları artınca ikame ürün olarak kömür fiyatlarının da dünyada ciddi oranda arttığını belirterek, geçen yıl önemli bir müdahalede bulunarak ucuz kaynaklardan üretilen elektriğin özellikle hane halkına, çiftçiye ve esnafa yansıtılması için bir kararın mecliste kabul edilerek uygulanmaya başlandığını ifade etti.
Söz konusu karara ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Dönmez, "Dedik ki siz piyasada oluşan serbest fiyatlardan satmayacaksınız. Zarar da etmeyeceksiniz. Makul bir fiyatta sınırlama yapacağız. Bu fiyattan elektriği sizden alıp biz abone grubuna bunu aktaracağız dedik. Ve o sayede ciddi bir rahatlama sağlamış olduk." diye konuştu.
Dönmez, Milletvekillerinin bu desteklerin nereden karşılandığı sorusuna yönelik, milli bütçe içerisinden yapıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
Ama burada siyasi karar oluşmadan bu kurum ve kuruluşlar zararına satış yapmak hak ve yetkisine sahip değil. Cumhurbaşkanı kararı ile maliyet altına satma izni verilmezse bu şirketler doğal olarak alış veya üretim maliyeti neyse en fazla iş maliyetine satar. Maliyetin altında satamaz. Bu yetkiyi Cumhurbaşkanımız kullandı ve hazinemizden de ödenek aktarmak suretiyle de bu destek verilmiş olacak.
Petrol ve doğalgazın stratejik emtialar olduğuna dikkati çeken Dönmez, "Türkiye akıllı dış politikayla her iki tarafla diyalog içinde olarak dengeli politikayla sorunları yaşamadan atlatıyoruz. Gıdada da tahıl koridoruyla riskleri minimize ettik. Dünyanın bir çok ülkesine aracılık ettik. Ayrıca, dünyada bir çok ülke doğalgaz ve elektrik talebinde bulunuyor." diye konuştu.
Dönmez, doğalgaz ihtiyacının karşılanması için sıvılaştırılmış doğalgaza (LNG) yönelim olduğuna değinerek, "Yüzde 20 LNG alıyoruz. Uzun dönmeli kontratlarda sıkıntı yok. Ekonomik toparlanma sürecinde gaz talebini karşılamak için LNG terminalleri sayesinde esnekliğimiz var, oraya yöneldik." ifadelerini kullandı.
'Hane halkının bütün doğalgaz ihtiyacı Karadeniz gazından karşılanacak'
Karadeniz'de keşfedilen doğalgazın gelecek yılın ilk çeyreğinde mart gibi sisteme verileceğini belirten Dönmez, şöyle devam etti:
İlk farzda üretim on milyon metreküp olacak. Dört yıl içerisinde maksimum faz dönemine çıkartacağız, kırk milyon metreküpe. On milyon metreküp günlük gazın yıllık karşılığı üç buçuk dört milyar metreküp eder. Bu da konutlarda mutfakta ve sıcak suda kullanılan gazı karşılayacak. Ama dört yıl sonra biz üretimi dört kat arttıracağız. O zaman da konutlarda kullanılan gazın tamamını buradan elde edeceğiz. Yeter mi? Yetmez. Yani ihtiyacımızın üçte birini toplamda karşılayacağız. Ama komşu sahalarda arama faaliyetlerimiz devam ediyor. Olumlu haberler geliyor. Bu konu değerlendirmeler bittikten sonra da somut keşif yakalarsak bu bilgiyi paylaşmış olacağız.
Dönmez, yılda 3-4 milyon kişinin elektriğinin kesildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığına değinerek, şunları kaydetti:
Bu şu demektir. Her on kişiden birisinin elektriği kesik olması lazım. Düşünün on haneli bir apartmanda oturuyorsanız bir tane vatandaşın elektriği kesik. Böyle bir durum yok. En son güncel verileri söyleyeyim. Ağustos 2022'ye ilişkin Türkiye genelinde elektriği kesik olan abone sayısı hane halkı ve ticarethane dahil 209 bin 174. Peki ne kadar sayaç var? 48 milyon sayaçtan bahsediyoruz. Bu oran binde dört. Doğal gaza gelince yine aynı tarihte, 86 bin 504 abonenin borç dolayısıyla gazı kesilmiş. Toplam 19,1 milyon doğal gaz abonesine oranladığımızda buradaki rakam da binde beş.
Her bin kişiden dördünde ya da beşinde borcundan dolayı kesilme var. Kesinti uygulanan abonelerin üçte ikisinin elektriği aynı gün içerisinde de açılıyor. Belli ki vatandaş unutmuş, yatıramamış ya da bazen işte biz de otomatik ödeme veriyoruz bankalara. Bankada bir sorun yaşanıyor, ödemeler intikal etmiyor. Yine beşte dördü de elektriği bir hafta içerisinde de bağlanıyor. Yani elektriği kesik olma süresi de son derece sınırlı. Bir başka konu da köyde, yaylada evi olanlar var. Yazın oradan geliyor, kışlık evine, oraya fatura gidiyor, faturayla ilgili bir bilgisi yok. Otomatikman enerji kesiliyor, bizim kayıtlarımızda elektrik kesik ilgisi var. Orada aslında kimse yaşamıyor."
'Küçük nükleer santraller için görüşme yapılıyor'
Dönmez, nükleer santral için teknolojiyi geliştiren tüm ülkelerle ve şirketlerle görüşüldüğüne işaret ederek, "Biz biliyorsunuz Japonya'yla da bir anlaşma yapmıştık, 2013 yılında. Japonya ve Fransa ortaklığıyla yapılacaktı. Onlar çalışmalarını tamamlayınca fiyatlarını revize ettiler. Bizim Rusya'dan aldığımız fiyatın iki katından daha fazlasına çıktı teklif ettikleri. Hep fiyat açısından hem de temin planı açısından bu uygun olmadığı için devam etmedik." değerlendirmesinde bulundu.
Batı teknolojisine bir ambargo olmadığını belirten Dönmez, şöyle devam etti:
Zaten bu konuda teknoloji geliştiren ülke sayısı çok fazla değil, beş, altıyı geçmiyor. Nitekim şu anda SMR denilen küçük reaktörler, yani daha düşük kapasitede yapılıyor. Bunlarla ilgili çalışmalar var. İngiltere'de bazı çalışmalar var, Amerika'da var. Onlarla da şu anda görüşülüyor. Yüz megavat, 70 megavatlık, üç yüz, dört yüz megavatlık santraller oluyor. Çünkü şu anda karbon arınmış bir dünyaya gidilecekse yenilenebilir de belli bir yere kadar gitmek zorunda. Onun dışında nükleer sıfır enjeksiyonu olduğu için en ciddi tercih nedenleri arasında olacak."
'Amasra Müessese Müdürlüğünden 7 yönetici görevden alındı'
Bakan Dönmez, Amasra'da yaşanan maden kazasına değinerek, şunları söyledi:
“Amasra maden kazasıyla ilgili olarak burada bir takım değerlendirmeler yapıldı. Tabii bu işin daha çok başındayız. Henüz elimizde bir bilirkişi ön raporu var. Bilirkişi ön raporunda ortaya atılan iddialar var. Şu anda Meclis Araştırma Komisyonumuz bu iddialar da dahil olmak üzere tüm tarafları dinliyor. Bu noktada şu suçludur, şu kusurludur diyemeyiz. Eğer ön rapora bağlı olarak suçluyla ilan edip birtakım ithamları ona yönetecek olursak o zaman mahkemelere niye ihtiyaç var? Bilirkişi raporu gelir, hakime çıkmadan herkesi içeriye tıkarız.
Böyle bir şey var mı? Şimdi hukuk kendi içerisinde yürüyor. Biz de ona her türlü desteği vereceğiz. “
Olay yerinden döner dönmez bakanlıkta teftiş kuruluna olayın her yönüyle araştırılması konusunda talimat verildiğini kaydeden Dönmez, "Müfettişler de oraya gitti. İlk incelemeleri de yaptılar. Amasra Müessese Müdürlüğünden 7 yönetici görevden alındı. Bu belki kamuoyuna yansımadı. Diğer boyutları itibariyle de incelememiz devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Dönmez, Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin özelleştirme kapsamına alındığını ama çoğunluğu devletin elinde kalacak şekilde azınlık hissesinin halka açılacağını söyledi.
Komisyonda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji ile Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun 2023 yılı bütçeleri kabul edildi