Savaş Kerimoğlu'nun sunduğu Günaydın Türkiye'ye bağlanan ekonomist Selçuk Geçer dolar kurunun dalgalanması ve artışı ile ilgili önemli noktalara değindi. Ekonomist Geçer'in açıklamaları şöyle:
"Dolar 8.80’e doğru gidiyor. Dolar artık çok net bir şekilde 8.80 e doğru gittiğini göstermeye başladı. 8.20 kritik bir bölge, her koşulda 8.80'e gidecek normal koşullar içinde ama anormal koşullar devreye girdiğinde yani kırılmalar başladığında, yanlışlıkla merkez bankası ben faizleri indiriyorum dediğinde biz dolarda çok daha yüksek seviyeleri görmeye başlayacağız.
Öbür taraftan merkez bankası başkan yardımcısının değiştirilmesiyle ilgili süreci artık takip bile etmeye gerek yok ya da herhangi bakanlığın değiştirilmesiyle ilgili süreci takip etmeye bile gerek yok, iş zaten şirazeden çıktı"
Türkiye'de son dönemde Merkez Bankası'nda yapılan yönetim değişikliklerine değinen Geçer şöyle devam etti;
"Türkiye'de Merkez Bankası Başkanı mevsimlik işçi gibi"
"Eğer ki merkez bankası başkanı 20 ayda 4 defa değiştirildiyse bir zahmet başkan yardımcısı da değiştirilsin, bir şey olmaz bundan velhasıl yabancıları falan çok fazla umursadığını zannetmiyorum ben. Herkes pozisyonunu aldı yavaş yavaş kaçış süreci başladı.Aslında Merkez Bankası ekonomi camiasında en ileri seviyelerden birisi fakat Türkiye'de Merkez Bankası Başkanı mevsimlik işçi gibi..."
Selçuk Geçer Cumhurbaşkanı'nın 'yastık altı' çağrılarını ise şöyle değerlendirdi;
"Cumhurbaşkanının 'yastık altı' çağrıları karşılık buluyor ama ters yönde"
"Sayın Cumhurbaşkanımızın yastık altı çağrıları karşılık buluyor mutlaka ama ne yazık ki ters yönde karşılık buluyor. Ne zaman dövizinizi bozun dese dolar ve para birimleri alıp başını gittiği için, vatandaş da eyvah dolar yükselecek algısıyla buna göre pozisyon alıyor.
Daha önce bankalardan dolar, altın alıyordu insanlar ama o dönemde iki önemli hata yapıldı. Bas bas bağırdık biz. Bunlardan birincisi bankadaki mevduata çok yüksek vergi uygulanmasıydı. Bu nedenle doğal olarak vatandaş banka yerine kuyumculardan, kapalı çarşıdan aldı dövizlerini. Bir daha da o parayı bankaya yatırmam dedi yastık altına koydu.
Sonrasında daha riskli bir süreç gündeme geldi, o da acaba bir sermaye kontrolü gelir mi diye yaymaya başladılar, o da ters tepti. Şu an bankalarda 230 milyar lira mevduat varsa bir o kadar da evlerde var"