Cumhurbaşkanlığı'nda gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası kameralar karşısına geçen Bakan Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışma takvimini ve izleyecekleri yöntemi paylaştı. İlk toplantının 12 Aralık'ta yapıldığını hatırlatan Işıkhan, ikinci kritik toplantının 18 Aralık Perşembe günü gerçekleştirileceğini duyurdu. Süreç boyunca tüm sendikalarla açık bir iletişim kanalı kurduklarını vurgulayan Işıkhan, "Biz sosyal diyalog gereği her türlü süreci işleteceğiz. Ben sendikalarla görüşüp, görüşlerini alacağım; benim görevim bu, mutlaka istişarede bulunacağız" ifadelerini kullandı.
MEVZUAT NE DİYOR? YETKİ KİMDE?
Bakanın "tüm sendikalarla görüşme" vurgusuna rağmen Asgari Ücret Yönetmeliği'ndeki yasal çerçeve, masadaki sandalyelerin kime ait olduğunu kesin çizgilerle belirliyor. Yönetmeliğe göre komisyon; 5 hükümet, 5 işveren ve 5 işçi temsilcisinden oluşuyor. İşçi tarafını temsil etme yetkisi ise 'bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşuna' veriliyor. Mevcut üye sayıları itibarıyla bu yetki Türk-İş Konfederasyonu'nda bulunuyor. Dolayısıyla yasal olarak toplantılarda işçi tarafı adına söz söyleme ve imza yetkisi sadece Türk-İş tarafından belirlenen 5 üyeye ait.
TÜRK-İŞ: BİR YIL ÖNCE NEREDEYSEK ORADAYIZ
Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Bakan Işıkhan'ın açıklamalarını değerlendiren Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, konfederasyonun duruşunda bir değişiklik olmadığını vurguladı. Bakan Işıkhan ile yaptıkları görüşmelerde de bu tavrı ilettiklerini belirten Ağar, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu hakkında bir yıl önce ne söylediysek, bugün de aynı yerde duruyoruz" dedi.
"RAKAM KONUŞMADIK KRİTERLERİMİZİ SUNDUK"
Bakanlık ile yapılan görüşmelerde spesifik bir asgari ücret rakamı telaffuz etmediklerinin altını çizen Ağar, masaya koydukları kriterleri şu sözlerle özetledi:
“Görüşmenin ardından da açıkladım. Asgari ücret belirlenirken öncelikle geçtiğimiz yıl karşılanmayan yüzde 14.38’lik enflasyon kaybı tam olarak telafi edilmelidir. Buna ek olarak gıda, ulaşım, kira, eğitim ve fatura kalemlerinde art arda yaşanan yüksek fiyat artışları ile gerçekleşen enflasyonun yol açtığı kayıplar eksiksiz biçimde karşılanmalıdır. Tüm bunların ötesinde, ekonomik büyümenin oluşturduğu refahın işçiye yansıtılmasını sağlayacak ilave bir artış yapılması zorunludur. Bizim bakana sunduğumuz bu. Biz bunların dışında bir rakam sunmadık. Basında çıkan rakamlar buradan yola çıkarak onların kendilerinin yaptıkları hesaplar”
KOMİSYON YAPISINA REST VE YETKİ TARTIŞMASI
Ramazan Ağar, Bakan Işıkhan'ın diğer sendikalarla görüşme niyetine ilişkin olarak da mevzuatı işaret etti. Diğer konfederasyonların yasal bir yetkisi bulunmadığını hatırlatan Ağar, Türk-İş'in komisyonun yapısına dair itirazını ve bir yıl önceki "boykot" uyarısını hatırlattı:
"Mevzuat gereği bizim dışımızdaki konfederasyonların yetkisi yok. Bizimle bir iletişim olursa da görüşümüz belli. Genel Başkanımız bunu bir yıl önce net bir şekilde açıkladı: Komisyondaki bu adaletsiz yapı değişmezse masaya oturmayız, dedik. Eğer komisyonda adil bir değişiklik olmazsa katılmayacağımızı belirttik. Bir yıl önce ne dediysek aynı yerdeyiz. Sürecin son günlerine gelinmişken bu saatten sonra ne değişecek?"