Sözcü İbrahim Kalın, düşünce kuruluşu Circle Foundation tarafından düzenlenen Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin Avrupa ve NATO'ya olası etkileri konusunda yapılan bir online panelde konuştu.
Konunun bir süredir gündemde olduğuna ve gerilimin tırmandığına işaret eden Kalın, Türkiye'nin de gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ettiğini, bu gerginliğin beraberinde riskler getirdiğini söyledi.
Erdoğan Ukrayna'ya gidecek
Türkiye'nin Ukrayna'da veya Rusya ile Ukrayna arasında herhangi bir askeri harekat, çatışma veya savaş istemediğini vurgulayan Kalın, "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, siyasi egemenliğini ve sosyal bütünlüğünü tam olarak destekliyoruz" diyerek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın birkaç hafta içinde Ukrayna'ya bir ziyaret gerçekleştirerek, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşeceğini söyledi.
Ankara'nın yeni bir savaş görmek istemediğini; Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın diğer yerlerinde yeterince bunu gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, iki tarafa da itidal çağrısı yaptı. Kalın, "Aynı zamanda sonuçları büyük ve geri döndürülemez olacak her türlü askeri harekattan kaçınmak için Ruslarla yakın temas halinde olacağız" dedi.
Ancak mevcut sorunun, Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliğin ötesinde bir boyutu olduğunu söyleyen Kalın, Soğuk Savaşı'n ardından geçen 30 yılda jeopolitik gerçeklerin geldiği noktaya işaret etti.
Gerçek ve kapsamlı bir diyalog için 'acil' vurgusu
Kalın, Rusya'nın jeopolitik parametreleri yeniden tanımlama yönünde talepleri olduğunu vurgulayarak, mevcut kriz çözülse bile ileride yeni gerilimler, geleneksel savaş şeklinde olmasa bile sahada hareketlilikler, hamleler veya değişik tehdit değerlendirmeleri olacağı konusunda uyardı.
Rusya ile Batı ittifakı arasındaki diyaloğun henüz başladığı, oysa bunun daha önce yapılması gerektiğini ancak Rusya'nın Kırım'ı işgali nedeniyle sekteye uğradığını belirten Kalın, nihai çözüm için jeopolitik sorunların giderilmesinin önemine dikkati çekti.
İki tarafın da güvenlik tehdidi algıları olduğunu, Rusya'nın Batı'yı "arka bahçesinde bir şeyler planlamakla", Batı'nın da Rusya'yı "istikrarı bozan bir güç olmakla" suçladığına işaret eden Kalın, "Bu nedenle ciddi, gerçek ve kapsamlı bir diyaloğun her zamankinden daha acil olduğunu anlamamız gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Bunu yaparken, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, siyasi istikrarı ve bunların korunmasının neden Rusya'nın da çıkarına olacağı hakkında Ruslarla çok açık bir şekilde konuşulması gerektiğini vurgulayan Kalın, "Bu bakımdan, maksimalist yayılmacı yaklaşımlardan ve taleplerden kaçınmanın öneminin altını çizmenin; samimi ve kapsamlı görüşmelerle bir tür modus vivendi (çatışan taraflar arasında nihai çözüme kadar geçici anlaşma) bulmaya çalışmanın, bunu akıl ve sabırla yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
'Türkiye gerilimi azaltmak için her türlü rolü oynamaya hazır'
Kalın, hızlı sonuç beklenmesinin başarısızlık getireceğini vurgulayarak, "Bu tür büyük, uzun vadeli jeopolitik sorunlar için hızlı çözümler yok" değerlendirmesini yaptı.
Soruna çözüm bulunması konusundaki Türkiye'nin çabalarına değinen Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem Rusya Devlet Başkan Vladimir Putin hem de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski ile konuştuğunu belirterek, şunları söyledi: "(Erdoğan) Hatta isterlerse her ikisini de Türkiye'ye gelmeye, aralarındaki sorunları ve farklılıkları çözmek için bir toplantı yapmaya davet etti. Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi azaltmak için oynayabileceği her türlü rolü oynamaya hazır. Bunu hem Rusya hem de Ukrayna'nın dostu hem de bir NATO müttefiki olarak yapıyoruz."