Lavrov, Moskova’da düzenlenen 17'nci Bağımsız Devletler Topluluğu İstihbarat ve Güvenlik Kurumları Başkanları Toplantısı'nda konuşma yaptı. Afganistan’da, Orta Asya’ya doğru göç akışının artmasına neden olan insani durumun daha fazla bozulmasını önlemek gerektiğini söyleyen Lavrov, "Terörist ve diğer radikal unsurların mülteci kisvesi altında güney sınırlarından sızabileceğine dair korkularımızı paylaşıyoruz. Onlara her türlü askeri ürün ikmal edilen kanalların bir an önce kapatılması gerekiyor" diye konuştu.
Bağımsız Devletler Topluluğu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) çerçevesinde Afganistan ile ilgili olarak iş birliğinin artırılmasının önemine işaret eden Lavrov, bu hususun geçen ay Duşanbe’de yapılan KGAÖ ve ŞİÖ zirvelerinde ele alındığını hatırlattı.
Güvenlik alanında ikili iş birliği
Bazı Batılı devletlerin Orta Asya ülkelerine "değişen askeri-politik durumun sonuçlarının üstesinden gelmeye yardımcı olma bahanesi altında" güvenlik alanında ikili iş birliği kurmayı teklif ettiğine dikkat çeken Lavrov, “Elbette her ülke halkının ulusal çıkarlarını karşılayan bağımsız dış politikaya sahip olma hakkına sahiptir. Ancak bu tür tekliflerin gerçek faydaları ve bölgesel istikrar dahil, bu tekliflerle ilgili potansiyel maliyetler her zaman dikkatli bir analizi gerektirir. Aramızda var olan bölgesel mekanizmalar doğrultusunda böyle bir analiz yapmayı uygun buluyorum” ifadelerini kullandı.
'Endişe verici'
Rusya’nın, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) Belarus’un iç işlerine kaba bir şekilde müdahale etmesinden derin endişe duyduğunu kaydeden Lavrov, Batı’nın Minsk’e yönelik yaptırım ve siyasi baskılarını sürdürdüğünü, bunun yanı sıra toplumu güçlendirme ve anayasa reformu çabalarının tamamen yok sayıldığını dile getirdi. AB’nin eylemlerinin gerçek hedefinin ne olduğunu gösterdiğini söyleyen Lavrov, "Yalnızca Belarus halkı ve onun yasal temsilcileri mevcut ulusal mevzuat çerçevesinde kendi geleceğini belirleme hakkına sahiptir" diye konuştu.