Avustralya'nın başkenti Sidney'deki Bondi plajında baba-oğulun düzenlediği silahlı saldırıda 16 kişi hayatını kaybetti.
Saldırganlardan baba olay yerinde hayatını kaybederken oğul Navid Akram'ın geçmişiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.
PLAJ KATLİAMCISIYLA İLGİLİ YENİ DETAYLAR ORTA ÇIKTI
NTV'de yer alan habere göre; yetkililer, şiddet içermeyen bir topluluk grubu için broşür dağıtmak üzere gönüllü olarak çalışan bir gencin, Avustralya'da son on yılların en kötü toplu silahlı saldırısını gerçekleştirmesine yol açan altı yıllık süreçte neler yaşandığını aydınlatmaya çalışıyor.
Polis tarafından vurulduktan sonra hastanede sıkı güvenlik önlemleri altında tutulan Navid Akram, 2019'da Avustralya'nın iç istihbarat teşkilatı tarafından terör örgütü IŞİD bağlantılı kişilerle ilişkisi nedeniyle kısa süreliğine soruşturulmuştu. Ancak yetkililer o dönemde Akram'ın aşırılıkçı eğilimlerinin olmadığını tespit etmişti.
Avustralya İçişleri Bakanı Tony Burke, salı günü saldırganla ilgili yaptığı açıklamada, "İlerleyen yıllarda bu durum değişti" dedi.
Avustralya polisi, saldırganların, saldırıyı terör örgütü IŞİD'den etkilenerek gerçekleştirdiğini açıkladı.
Avustralya Federal Polisi Komiseri Krissy Barrett, "İlk bilgiler, IŞİD'den etkilenen baba ve oğul tarafından gerçekleştirilen bir terör saldırısına işaret ediyor. Bunlar bir dini değil, bir terör örgütünü benimseyenlerin eylemleridir" dedi.
SALDRIGANLAR TEK BAŞINA HAREKET ETMİŞ OLABİLİR
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de bugün yaptığı açıklamada, saldırının muhtemelen IŞİD ideolojisinden kaynaklandığını, ancak iki kişinin tek başına hareket etmiş gibi göründüğünü söyledi.
Pazar günkü saldırının ardından şüphelilerin aracında el yapımı IŞİD bayrakları bulunduğu bildirildi. Polis, bugün yaptığı açıklamada, ikilinin geçen ay terör örgütünün uzantılarının bulunduğu Filipinler'i ziyaret ettiğini söyledi.
Filipinler Göçmenlik Bürosu sözcüsü, Avustralya vatandaşı olan Akram'ın, Hindistan pasaportuyla seyahat eden babasıyla birlikte 1 Kasım'da ülkeye geldiğini söyledi.
İkisi de nihai varış noktalarının, Mindanao adasının ana şehri olan ve geçmişte radikal İslamcı topluluklar tarafından düzenlenen isyanlara sahne olmuş Davao kenti olduğunu bildirdi.
2017'de adada silahlı kuvvetler ile IŞİD bağlantılı iki grup arasında aylarca süren çatışmada binden fazla kişinin öldüğü ve bir milyon kişinin yerinden edildiği bildirildi. Ancak ülkenin ordusu, bu grupların artık parçalanmış ve zayıflamış olduğunu söylüyor.
İki saldırgan, pazar günkü saldırıdan iki hafta önce, 28 Kasım'da Filipinler'den ayrılmıştı.
SALDIRGANIN ARAPÇA ÖĞRETMENİ KONUŞTU
Yerel medya, işsiz bir duvar ustası olan Navid Akram'ın, Sidney'in merkez iş bölgesine karayoluyla yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta ve saldırılardan sonra polis tarafından baskın yapılan ailenin Bonnyrigg'deki mevcut evine yakın bir banliyö olan Cabramatta'da liseye gittiğini bildirdi.
Okulu bitirdikten sonra Akram'ın, İslam dinine büyük ilgi gösterdiği, özel dersler aldığı ve "Sokak Davet Hareketi" adlı grubun çeşitli etkinliklerine katıldığı bildirildi.
"Sokak Davet Hareketi olarak, onun eylemlerinden dehşete düştük ve suç teşkil eden davranışlarından dolayı şok olduk" diyen grup, Akram'ın 2019'da çeşitli etkinliklere katıldığını ancak örgütün üyesi olmadığını kaydetti.
Videoların yayınlanmasından aylar sonra Akram, Arapça ve Kur'an dersleri almak için özel öğretmen Adam Ismail'e başvurdu ve onunla toplam bir yıl boyunca çalıştı.
İsmail'in dil enstitüsü, 2022'de Akram'ın Kur'an okuma sertifikasını tutarken gülümsediği bir fotoğraf yayınladı, ancak bu fotoğraf daha sonra silindi.
İsmail dün akşam yayınladığı video açıklamasında, "Kur'an okuyan herkes onu anlamıyor veya öğretilerine göre yaşamıyor ve ne yazık ki, burada da durum böyle görünüyor. Bu şiddet eylemini tereddütsüz kınıyorum" dedi.
Albanese'nin belirttiğine göre, 2019'da birlikte çalıştığı kişilerden ikisi suçlanarak hapse girdi ancak Akram o dönemde şüpheli olarak görülmüyordu.
Akram'ın nasıl radikalleştiği bilinmese de Avustralya'nın en kötü cinayet zanlılarından birine dönüşmesi, sadece kamuoyunu değil, kolluk kuvvetlerini de şaşırttı.
Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, "Her iki kişinin de geçmişiyle ilgili soruşturmayı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz" dedi.
Lanyon, "Şu aşamada onlar hakkında çok az şey biliyoruz" diye ekledi.